Trump’ın Beyaz Saray’da Altını Dönüştürme Çabaları ve Süslemeleri

ABD Başkanı Trump, Beyaz Saray’ı adeta altınla donatmaya devam ediyor. Son günlerde sosyal medyada paylaştığı görüntülerle, Oval Ofis ve diğer önemli odaların en kaliteli 24 ayar altınlarla süslendiğini iddia etti. Bu girişim, hem kendisini gösterme biçimi hem de yabancı liderler üzerinde etki bırakma amacı taşıyor gibi görünüyor.

Trump’ın bu altınlaştırma çalışmaları, Beyaz Saray’ın belirli alanlarında hızla artmaya başladı. Duvarlarda, şöminelerin üst kısmında ve kapı çerçevelerinde yürüyüşü gören herkes, odaların “[__altınla kaplanmış__]” olduğunu fark ediyor. Eski başkanların portreleri de bu yeni konsepte uyum sağlamak adına sayıca arttı. Bu süreçte, kullanılan materyallerin ve süslemelerin “en yüksek kalitede” olduğunu ısrarla vurguluyor.

Altın ve Süsleme Detayları

Trump, özellikle Oval Ofis’teki dekorlarda, 24 ayar altın kaplamalar ve boyalar kullanıldığını ileri sürüyor. Çoğu zaman, altını andıran objeler veya altın renkli boyalar tercih edilmekte. Ancak, uzmanların görüşlerine göre bu süslemelerin büyük kısmı, altın kaplama veya altın renkli boyalardan ibaret. Yani asıl altın oranı ise oldukça düşük seviyelerde kalıyor.

Özellikle Trump’ın yönetimi sırasında, Oval Ofis’te yer alan şöminenin üzeri ve mağRak duvarlar altın detaylarla süslendi. Artık, Donald Trump’ın adıyla özdeşleşmiş altın bardak altlıkları ve dekoratif objeler de yer alıyor. Bu objelerin finansmanını ise, resmi açıklamalara göre, Trump kendisi karşılıyor. Beyaz Saray sözcüsü, “En yüksek kaliteyi yakalamak için” bu harcamaların Trump’a ait olduğunu belirtti.

Eski Başkanlar ve Yeni Dekorasyon Yaklaşımı

Trump’ın bu sürecindeki önemli adımlardan biri, Oval Ofis’teki resimlerin sayısının artırılması oldu. Eski başkanların portreleri, duvarlarda daha sık görünmeye başladı. Ayrıca, tavanlardan kapı pervazlarına, şömine üstlerinden diğer dekoratif unsurlara kadar her yerde altın detaylara yer verildi.

Öte yandan, eski başkanların ofisleri ise çok daha sadelik içindeydi. Joe Biden döneminde, duvarlar sade bırakılırken, sadece birkaç resmi yer aldı. Barack Obama’nın ofisi ise, sadece iki eski başkan portresiyle sınırlıydı. Bu durum, Trump’ın “altın çağ” konseptine yaptığı vurgu ile doğrudan ilgili olarak görülebilir.

Sonuç olarak, Trump’ın Beyaz Saray’ı “altın çağın simgesi haline getirme” çabası, sadece dekorasyon değil, aynı zamanda liderliğin ve prestijin vurgulanması anlamını taşıyor. Bu yeni dekorasyon anlayışı, kamuoyunda büyük ilgi ve tartışma yaratmaya devam ediyor.