Türkiye’nin ilk çeltik fabrikasının kurulmasının ardından, Kastamonu’nun Tosya ilçesinde hasat mevsimi başladı. İlçenin ekonomisinde önemli bir yer tutan ve coğrafi işaretlerle tescillenmiş “sarıkılçık” pirinç çeşitleri ön plana çıkıyor. Ayrıca osmancık, efe ve yatkın gibi farklı pirinç türleri de bölgedeki tarımın çeşitlilik gösteren ürünleri arasında yer alıyor.
Çiftçiler, biçerdöverlerle toplanan çeltikleri güneş ışığında kurutarak, ardından fabrikalara gönderiyor. Üreticiler, hasat döneminde ürünlerini 220 TL’ye kadar satabiliyorlar. Bu yüksek fiyatlar, bölge çiftçilerinin yüzünü güldürürken, üretimin sürdürülebilirliği açısından da büyük önem taşıyor.
Çiftçilerin Üretim ve Hasat Süreci
İlçenin Ortalıca köyünde çeltik üretimi yapan Muhtar Salih Uysal, hasat hazırlıklarını şöyle anlatıyor: “Keşan, gübre ve ilaçlamanın ardından hasat zamanına geldik. Köyümüz, diğer köylere göre biraz daha avantajlı çünkü karasularımız, ürünlerimizi besliyor. Ancak, su sıkıntısı çekiyoruz. Bu nedenle, çiftçiler sıralı sulama yöntemini kullanarak suyu daha etkili değerlendiriyor.”
Uysal, sözlerine şunları ekliyor: “Çeltik fiyatları yüksek görünse de aslında oldukça makul. Gübre, ilaç ve işçilik giderlerini göz önüne aldığınızda, fiyatlar adil. Bu yıl genel anlamda diğer mahsullere göre düşük bütçede olsak da, yine de şükrediyoruz.”
Verimlilik ve Çiftçilerin Geçimi
Bu yıl hasadın son demlerine gelen Uysal, “İnşallah dönüm başına 800 ila 900 kilogram verim alırız. Bu da sulama ve ilaçlama gibi bakım çalışmalarına bağlı” diye sözlerini sürdürüyor. Köyde yaklaşık 50 ailenin hayati geçimini çeltik üretimiyle sağladığını belirten Uysal, bölgenin tarımsal faaliyetlerdeki önemini vurguluyor.