41,9342$% 0,24
48,8198€% 0,45
5.374,24%-3,07
9.228,00%-3,52
36.799,00%-3,52
10.848,39%-0,85
02:00
Geçen hafta Türkiye’nin gündeminde iki üzücü olay yer aldı: Kız çocuklarının yaşamını yitirmesi, toplumda büyük yankı uyandırdı. İlki 30 Ağustos akşamı gerçekleşti; 15 yaşındaki Hilal Özdemir, erkek arkadaşı tarafından silahla vurularak kaybedildi. Diğerini ise 1 gün sonra haberlerde gördük; 16 yaşındaki Hiranur Aygar, park halinde bir araçta ölü bulundu ve olayla ilgili soruşturma devam ediyor. Bu olaylar, hem ülke genelinde hem de sosyal medyada geniş kapsamlı tepkilere neden oldu.
Ancak bu trajedilerin ardından paylaşılan bazı içeriklerde mağdur çocuklara karşı olumsuz ve suçlayıcı yaklaşımlar dikkat çekti. “Mağduru suçlayan” söylemler, özellikle genç kızların yaşam tarzı, kıyafetleri ve davranışları üzerinden kamuoyunda haklılık iddiası arayışına dönüşmüş durumda. Toplumun büyük bir kesimi, mağdurların suçluluğu veya suçsuzluğu hakkında yargıya varmadan önce yaşananlara farklı gözlerle bakmak zorunda kalıyor; çünkü bu tip yaklaşımlar moral ve etik değerlerle çatışmakta.
Avukat Beste Demir Keki, mağdur suçlayıcılığını “toplumun mağdur olan kadını sorumlu tutmak suretiyle, onun davranışlarını veya görünüşünü suçun gerekçesi yapması” şeklinde tanımlıyor. Bu yaklaşımda, mağdurun ‘namus’ ve ‘edeplilik’ gibi toplumsal kalıplara uygun hareket edip etmediği sorgulanır, uygun değilse suç onun üzerine yıkılır. Bu durum, suçun failinden çok mağduru sorumlu tutan bir toplumsal yargıya işaret eder ve failin suçunun hafifletilmesine neden olur.

İzleyen zamanda, bu suçlayıcı tutumlar sadece bireysel değil, aynı zamanda sistematik bir mağduriyet oluşturur. Sosyal medyada mağduru suçlayan paylaşımların artması, mağdurun mahremiyetinin ve onurunun ihlal edilmesine yol açarken, uzun vadede psikolojik ve toplumsal sürdürülebilirliği de tehdit eder. Bu içerikler, mağdurun “unutulma hakkını” elinden alırken, yaşam biçimini olumsuz etkileyince ciddi sonuçlar doğurur.
Bu tarz paylaşımların önemli bir tartışma konusu ise, ifadelerin özgürlük sınırlarıyla ilgili. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etme hakkı elbette vardır, fakat bu özgürlük başkalarının temel haklarına saldırıyorsa sınırlandırılmalıdır. Koçak, bu konuda şöyle açıklamalar yapar: “İfade özgürlüğü, demokratik toplumun temel taşıdır; ancak mağdur kişilerin onurunu, kişilik haklarını ihlal edecek ifadeler, yasalarca koruma altında değildir. Toplumsal cinsiyet rollerini yeniden üreten, suçlayan ve mağduru itibarsızlaştıran sözler, şiddetin ve ayrımcılığın devamını sağlar.”
Mağdurun davranışlarını sorgulamanın, hem failin suçunu hafifletip hem de diğer potansiyel suç failine cesaret verdiği konusunda ise Koçak, önemli bir uyarıda bulunur: “Bu yaklaşımlar, hem hukuki adaleti zedeler hem de toplumsal mücadeleyi sekteye uğratır. Çocuk mağdurların ruhen ve toplumsal anlamda ciddi travmalar yaşamalarına sebep olmak, uzun vadeli ve telafisi güç zararlar doğurabilir.”
Biran Damla Yılmaz’la Samimi Röportaj ve Kendine Dair İçten Anlar
1
CUMA MESAJLARI 2025 YENİ, RESİMLİ, ANLAMLI, KISA (TIKLA İNDİR) | | Cuma akşamı mesajları ve sözleri: Ayetli, anlamlı, yazılı, dualı, hadisli, hiç duyulmamış, kısa, en güzel cuma mesajlarını paylaşın… Hayırlı Cumalar!
326 kez okundu
2
Arda Edeoğlu’nun Trajik Sonu ve Hayat Hikayesi
265 kez okundu
3
Samsung Cihazlarda DNS Ayarı Nasıl Değiştirilir: Telefon, Tablet ve TV’ler İçin Kapsamlı Rehber
256 kez okundu
4
Zohran Mamdani: Hayatı, Kariyeri ve Vaatleri
251 kez okundu
5
CUMA MESAJLARI RESİMLİ 2025 YENİ, KISA, ANLAMLI (15 Ağustos cuma sözleri) | Cuma akşamı mesajları ile Hayırlı Cumalar! Sevdikleriniz için farklı, dualı, hadisli, ayetli, yazılı, anlamlı, değişik, en güzel cuma mesajları ve kutlama sözlerini tercih edin!
251 kez okundu