Teksas’ta Şaşırtıcı Tedavi Hikayesi: Witten’in Hayata Dönüşü
6 yaşındaki Witten Daniel baş dönmesi ve baş ağrısı şikayetiyle hastaneye kaldırıldığında doktorlar ona grip teşhisi koydu. Ancak birkaç saat sonra küçük çocuk felç geçirdi, yürüme, konuşma ve nefes alma yeteneğini kaybetti. Doktorlar çaresiz kaldı ama annenin Google’da yaptığı arama çocuğun hayatını kurtardı.
Başlangıçta hafif görülen bir hastalık, Witten Daniel’in hayatını kökünden değiştiren ciddi bir duruma dönüştü. Anne Casey Daniel, KCBD ile yaptığı röportajda, özellikle o gün içinde yaşadıklarını anlatırken, “O an onun kaybedeceğimi gerçekten düşündüm” ifadelerine yer verdi. Witten, yalnızca 6 yaşında olmasına rağmen, baş dönmesi ve şiddetli baş ağrısı şikayetleriyle hastaneye kaldırıldı. Doktorlar ilk etapta onun grip olduğunu düşündü, fakat ne yazık ki sadece birkaç saat sonra, ciddi bir felç durumu gelişti. Hastane odasında kent görevlileri ve ailesini şoka uğratan olaylar hızla ilerliyordu. Anne, durumu anlamaya çalışırken, Google’da oğlunun hastalığını araştırmaya başladı ve bunun hayatını kurtardığını fark etti.
O günlerde, Witten’in aşağıdaki hayati semptomlar gösterdiği ortaya çıktı: konuşamama, yürüyememe ve kendi kendine nefes alamama. Bu durum, doktorların ilk başta grip teşhisi koymasına rağmen, 24 saat içinde değişti ve Witten tam anlamıyla bilincini kaybetti. Durumu çok ciddi hale gelen küçük çocuk için en kritik müdahale hemen entübasyon oldu. Hayatta kalıp kalmayacağı endişeleriyle doktorlar, onun tüm bu sindirilemeyen belirtilerinin kökenini anlamak için yoğun çaba gösterdi. Anne Casey ise, bu dramatik ve korkutucu anları anlatırken, “Böyle bir durumda olmak, kelimelerle anlatılamayacak kadar dehşet verici” ifadesini kullandı.
Çok sevdiği küçük oğlu, hastanede yatarken nöbetler ve felçler nedeniyle vücut fonksiyonları ciddi anlamda zarar gördü. Doktorlar, Eger hayatta kalırsa, bu onun tekrar yürüyemeyeceği ve sürekli solunum cihazına bağlı kalacağı, beslenme tüpüne ihtiyaç duyacağı uyarısında bulundu. Casey, sadece iki hafta öncesine kadar sağlıklı ve enerjik olan oğlunun durumu karşısında şok içinde kaldı. Çocuk, küçükler liginde en değerli oyuncuydu ve arkadaşlarına ulaşmak, normal bir yaşam sürmek isterken, ailesi tüm umutlarını yitirme noktasına geldi.
İnternet araştırmaları sırasında, Casey’nin umut ışığı olan ve uzman bir beyin cerrahı olan Dr. Jacques Morcos’un makalesini keşfetmesiyle bir dönüm noktası yaşandı. Çaresizce Dr. Morcos’a ulaşmak isteyen anne, acil yardım talebini iletti. Kısa sürede, Witten’ın hastaneye sevk edilerek ocak mahallesi uzmanlarının muayene edilmesi kararlaştırıldı. Tedaviye başlandığında, Witten’ın durumu grip değil, nadir görülen ve tehlikeli olabilen kavernöz malformasyon diye bilinen bir damar kümelenmesine bağlı çıktı. Bu ölümcül hastalık, beynin veya omurganın içinde oluşmuş, küçük ve kan dolu yapılar topluluğudur.
Hayati Ameliyat ve Yeniden Doğuş
Witten, acil olarak uzman cerrahlara devredildiğinde, dört saat süren karmaşık bir operasyon başladı. Morcos ve Pediyatrik Beyin Cerrahı Manish Shah öncülüğünde gerçekleştirilen bu ameliyat, büyük riskler taşımasına rağmen başarılı geçti. Ameliyat sonrası, Witten hızla uyanıp, kendi kendine nefes almaya ve konuşmaya başladı. Bu mucizevi dönüşüm sebebiyle, anne Casey gözyaşlarıyla sevinç gösterdi ve oğlu ile gurur duyarak, “İşte bu, benim küçük kahramanım!” ifadesini kullandı. Haftalar sonra, 7. doğum gününü ailesiyle kutlandı ve konuşmaya başladıktan sonra tekrar normal yaşamına kavuşmanın sevincini yaşadı. Şimdi ise ikinci sınıfa başladı ve doktorlarından geri dönmesi için izin isteyen genç sporcu adımlarını attı.
Kavernöz Malformasyonun Peyda Olma Sıklığı hakkında bilgi veren Tedavi Birliği’ne göre, yaklaşık 500 kişiden 1’inde bu tür damar kümeleri mevcuttur. Bu yapıların küçük veya büyük boyutlarda olabileceği gibi, omurilikte de bulunabilir ve genellikle 20-40 yaş arası ortaya çıkar. Semptomlar; nöbetler, kanama, görme bulanıklığı, baş ağrısı, halsizlik ve konuşma sorunları şeklinde kendini gösterebilir. Çoğu zaman, sebebi bilinmemekte, ancak %20 oranında genetik faktörlerle ilişkilidir. Genetik hastalarda, yaşam boyunca birden fazla bu tür malformasyon geliştirme olasılığı yüksektir.