Suriye Liderinin BM Konuşmasıyla Yeniden Diplomasi Sahnesinde
Son olarak 1967 yılında Birleşmiş Milletler'de temsil edilen Suriye, Cumhurbaşkanı Ahmed Şara önderliğinde 58 yıl sonra organizasyona geri döndü. Cumhurbaşkanı Şara, BM kürsüsünde yaptığı açıklamada "Suriye artık kriz ihraç eden bir ülke değil" dedi.
Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki ilk katılımıyla ülkesinin uluslararası arenadaki varoluşunu güçlendirdi. Yaklaşık altmış yıl aradan sonra gerçekleştirilen bu katılım, Suriye’nin bölgesel ve küresel diplomaside yeniden aktif bir konuma gelmesinin sinyallerini verdi. Şara’nın yaptığı konuşma, ülkesinin uzun süre dış izolasyonda kalmasının ardından atılan önemli adımlar arasında yer aldı.
Yaptığı konuşmada, Suriye’nin geçmişte yaşadığı zorluklar ve bu süreçte gösterilen direniş üzerine vurgu yapan Şara, “Yaptırımlar hâlâ halkımızı zincirlemektedir. Bu yüzden, uluslararası toplumdan bu izolasyonun tamamen son bulmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı. Uluslararası platforma güçlü bir mesaj gönderen Şara, ülkesinin yeniden inşası ve barışa ulaşması yolundaki kararlılığını vurguladı.
Konuşmasında, Suriye’nin geçmişte yaşadığı acı olaylara değinen Şara, “60 yıl boyunca baskıcı yönetimler altında ezildik. Uzun yıllar adaletsizlik, mahrumiyet ve zulümle karşı karşıya kaldık. Eski rejimler, milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine, yüzbinlercesinin yerinden edilmesine, evlerinin yıkılmasına neden oldu” diyerek eleştiride bulundu.
Halkın örgütlenmeye ve silahlı mücadeleye yönelmesinin kaçınılmaz olduğunu belirten Şara, “Bugün, bu mücadelenin amacı, merhametli ve hoşgörülü bir yönetim anlayışını benimsemektir. Sivillere yönelik saldırılar olmadan, adalet ve haklar ön planda tutulmaktadır. Zaferimizi kazandık, mültecilerin dönüşüne imkan sağladık ve uyuşturucu ticaretine son verdik. Artık Suriye, kriz ihraç eden değil, barış ve istikrar getirici bir ülke olarak tanınıyor” sözleriyle ülke gündemini özetledi.
Suriye’nin Yeni Dönemi ve Uluslararası İlişkiler
Şara, yeni dönemde halkın iradesine dayanan demokratik süreçlere verdiği önemi vurgulayarak, “Halk Meclisi seçimleriyle temsilciler belirlenecek; diplomasi ve bölgesel ortaklıklar yoluyla uluslararası ilişkiler yeniden şekillenecek” şeklinde konuştu. Ayrıca, yaptırımların aşamalı olarak kaldırılmasına çalıştıklarını ve bunun neticesinde tamamen sona ermesini talep ettiklerini dile getirdi.
İsrail’e Sert Uyarı ve Uluslararası Toplumdan Destek
İsrail’e karşı net bir tutum takınan Şara, “İsrail’in saldırıları devam ediyor. Bu politikalar, bölgemizde yeni krizlerin oluşmasına zemin hazırlıyor. Uluslararası toplumdan, bu saldırılara karşı durmasını ve bizim yanımızda olmasını bekliyoruz” diyerek bölgede barışa olan inancını dile getirdi.
Özel olarak, Türkiye ve Arap ülkeleri başta olmak üzere,ABD ve Avrupa Birliği’ne teşekkür eden Şara, Gazze’deki duruma da değinerek, “Gazze’deki kardeşlerimizin yanındayız. Savaşın son bulması ve barışın hakim olması hayati önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
Konuşma Öncesi ve Suriye’nin BM’deki Tarihçesi
Suriye Dışişleri Bakanı Esad Şeybani, sosyal medya paylaşımlarında, “Sayın Cumhurbaşkanı, kendi kaleminden anlatmayı tercih etti. Bütün hazırlıklar yapıldı, fakat o, ülkesinin hikayesini bizzat yazmaya karar verdi” diyerek, Şara’nın konuşmasının içeriğini kendi geliş bir şekilde oluşturduğunu belirtti.
Şara’nın BM sahnesine dönüşü, ülkesinin bu platformdaki uzun süreli yokluğunu sona erdirdi. Son olarak 1967’de Nureddin el-Atasi’nin katılımıyla gerçekleşen bu organizasyon, Suriye’nin uluslararası diplomasi çalışmalarına yeniden dahil edilmesinde önemli bir adım oldu. Suriye, 1949’dan itibaren yaşadığı içerideki siyasi istikrarsızlık ve askeri darbeler nedeniyle BM’deki temsil gücünü sınırlı tutmuştu. Hafız Esad’ın sonrası, BM’ye katılım konusunda daha temkinli bir yaklaşım benimsemiş, bölgesel çatışmalar ve politik adımlar nedeniyle uluslararası arenadan uzak kalmıştır.
Suriye’nin BM’deki Tarihî Rolü ve Kurucu Konumu
İki dünya savaşı sonrası kurulan BM’nin oluşum sürecinde, Suriye’nin rolü oldukça önemlidir. 1945’te Şükrü el-Kuvvetli ülkesinin BM üyeliği için çaba gösterirken, ilk diplomatik adımların atılmasında önemli rol oynadı. Dönemin liderleri, San Francisco Konferansı’na katılarak, BM’nin temellerinin atılmasına katkıda bulundu ve ülke, uluslararası örgüte girişini sağladı. Bu miras, Suriye’nin uluslararası kurumlar nezdinde aktif ve bağımsız bir aktör olma yönündeki iradesinin göstergesi olarak kabul edilir.