Sındırgı Depremi Sonrası Sismik Riskler ve Yer Yapısı Analizi

Sındırgı'da meydana gelen 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki sismik hareketlilik sürüyor. Bariyer enerjiyi tutuyor Artçıların 4 ve üzerinde olduğuna, çevre illerden de hissedildiğine dikkati çeken Doç. Dr. Mustafa Şenkaya Şenkaya, şöyle ...

Sındırgı'da yaşanan 6,1 büyüklüğündeki depremin ardından bölgedeki sismik hareketlilik devam ediyor. Uzmanlar, meydana gelen artçı depremlerin zaman içinde azalmasını bekleseler de, bölgedeki yeraltı yapısının enerji salınımını şekillendiren önemli bir bariyer sistemi olduğunu belirtmektedir.

Bu bariyer sistemi, fay hattının daha büyük depremler üretmesini engelleyerek enerjiyi daha küçük artçı depremler şeklinde boşaltmaya çalışıyor. Dolayısıyla, şu anki durumda 6,1'lik ana depremin oluşmasının, bölgenin yalnızca sınırlı bir deprem potansiyeline sahip olduğu anlamına geldiğini ve fayın daha büyük bir kırılma gerçekleştirmekten alıkoyulduğunu ifade edebiliriz.

Fay Sistemi ve Enerji Salınımı

Uzmanlar, batı Anadolu'daki fay hatlarının kırılmasını engelleyen ve yer altı yapısında bulunan bariyer sistemlerinin fayın büyük bir deprem üretmesini önlediğini savunuyor. Doç. Dr. Mustafa Şenkaya Şenkaya, tekrar eden artçı depremler ve enerjinin boşaltılmasıyla ilgili olarak, şunları aktardı:




İleri Düzey Analizler ve Sismik Dalga Yayımları

Şenkaya, fay yapısının enerji salınımını sınırlayan bu bariyerlerin özellikle Batı Anadolu'nun Balıkesir ve çevresinde daha yoğun ve güçlü deprem dalgaları göndermesine neden olduğunu belirtti. Ona göre, deprem dalgaları, Bursa bölgesinde bulunan alüvyon zeminler aracılığıyla büyüyerek ve kaynaşarak hissettirilme seviyesini artırıyor.




Büyük ölçüde yüzeyde görülen veya yüzeye yakın olan sarsıntıların, büyüyen yüzey dalgalarıyla birlikte daha ciddi hissettirdiğine dikkat çeken uzmanlar, bu mekanizmanın bölgeye özgü yeraltı yapısından kaynaklandığını vurguluyor.




Sonuç olarak, şimdilik meydana gelen depremler, bölgedeki riskleri tamamen ortadan kaldırmasa da, mevcut bariyer sistemleri sayesinde enerjinin kontrollü bir şekilde sallanmalara dönüşmesine neden oluyor ve olası büyük depremlerin önüne geçmeye yardımcı oluyor.