40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
2020 yılından bu yana Kraliyet görevlerini sonlandıran Prens Harry, günümüzde ailesinden uzak yaşamını sürdürüyor. Ancak, bugün Londra’da gerçekleştirilen görüşme, ailesiyle yeniden bir araya gelme arzusu ve ilişkilerin iyileşmesi adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti. Prens Harry, yaklaşık 18 ay sonra ilk kez babası Kral III. Charles ile yüz yüze geldi.
Görüşme, İngiliz basını tarafından 55 dakika süren samimi bir buluşma olarak tanımlandı ve gündeminde aile bağlarının güçlendirilmesi yer aldı. Harry’nin, yıl boyunca çeşitli hayır etkinliklerine katıldığı Londra’da bulunması ve Kral Charles’ın İskoçya’dan Londra’ya dönüşü, bu toplantının planlanan bir ziyaret olduğunu gösterdi.
Babil gazetesine göre, Harry ve Kral Charles’ın, aile içi sorunları çözmek ve ilişkileri onarmak amacıyla ilk adımı attıkları ifade ediliyor. Harry’nin, ailesiyle olan bağlarını tamamen koparmadığı ve karşılıklı şefkat göstermek istediği dillerde dolaşıyor. Ayrıca, Harry’nin geçtiğimiz yıl yaptığı açıklamada dile getirdiği sözler, onun bu görüşmede umudunu koruduğunu gösteriyor:
“Artık kavga etmeye devam etmenin bir anlamı yok. Hayat daha kıymetli. Babamın ne kadar zamanı kaldığını bilmiyorum.”
Bunun yanı sıra, Sussex Dükü ve Düşesi Meghan’ın 2020’de Kraliyet görevlerini bırakarak Amerika’ya taşınması ve “Megxit” olarak adlandırılan bu ayrılık, aile içinde ciddi anlamda bölünmelere yol açmıştı. Harry’nin, “Spare” adlı otobiyografisinde ve yaptığı çeşitli röportajlarda, ailesi hakkında sert eleştirilerde bulunması, ilişkilerin daha da gerilmesine neden olmuştu.
ABD’ye yerleştikten sonra, ailesi tarafından kendisine tanınan polis koruması hakkını kaybetmiş olan Harry, bu konuda açtığı davayı kaybettikten sonra yeniden barış çabası içinde olduğunu ortaya koydu. Özellikle, “Ben ailesimi seviyorum ve barış istiyorum” diyerek duygularını dile getirmişti. Yaklaşan ziyaretin, aralarındaki buzları eritmeye ve aşkı yeniden alevlendirmeye yönelik ilk adım olabileceği düşünülüyor.
Polonya-Ukrayna Krizinde NATO ve Avrupa’nın Güncel Güvenlik Yaklaşımları