40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
82 yaşındaki efsanevi yönetmen Martin Scorsese, son zamanlarda küçük kızı Francesca’nın sosyal medya paylaşımlarında boy göstererek hayranlarının sevgisini ve sempatisini kazanmaya devam ediyor. Kızının paylaşımlarında baba ve kız arasındaki samimi sohbetler, eğlenceli oyunlar ve duygusal anlar dikkat çekiyor. Her zaman güler yüzü ve pozitif tutumuyla tanınan yönetmen, kızının videolarında da aynı neşeyi ve samimiyeti yansıtıyor.
Ancak, bu mutlu görüntülerin ardında yıllardır büyük bir acıyla yaşayan iki insanın hikayesi gizli. Efsane yönetmen ve çocuklarıyla paylaşılmış bu özel anlar, onun yaşamındaki zorlukları ve ailesinin dayanıklılığını bir kez daha gözler önüne seriyor.
Kendi yönetmenlik kariyerine adım atan ve çeşitli filmlerde küçük roller üstlenen Francesca Scorsese, sosyal medyada yaptığı paylaşımlarla kısa sürede dikkatleri üzerine çekti. Özellikle paylaştığı videolarda, baba- kız sohbetleri ve eğlenceli oyunlar izleyicilerin beğenisini kazandı. Bu paylaşımların en önemli özelliği, Martin Scorsese’nin her zaman gülen yüzü ve sıcak tavırlarıyla kamera karşısına çıkması oldu. Bu durum, hayranların ona ve ailesine olan sevgisini daha da artırdı.
Ancak, bu mutluluğun arkasında derin bir acı saklı. Martin Scorsese’nin eşi Helen Scorsese, 78 yaşında ve ciddi bir mücadele veriyor. Yıllardır Parkinson hastalığıyla savaşan Helen, baba kızın paylaşımlarında genellikle mutlu anlarını ve aile bağlarını paylaşırken, onun güçlü duruşu ve cesareti de dikkat çekiyor. Kızlarının onunla olan anılarını anlatırken, büyük bir savaşçı olduğunu vurguluyorlar.
25 yaşındaki Francesca, annesine olan sevgisini ve takdirini sık sık dile getiriyor. Onun gerçek bir savaşçı olduğunu söyleyen genç kadın, ailesine olan bağlılığını ve sevgisini paylaşırken, annesine nasıl özenle baktıklarını anlatıyor. Ayrıca, annesine pasta yedirip, saçlarını okşarken, sağlığınızı hiçbir zaman hafife almamanız gerektiği konusunda takipçilerine de önemli tavsiyelerde bulunuyor.
Martin Scorsese, önceki evliliklerinden iki kızına daha sahip olup, 22 Temmuz’da 26. evlilik yıl dönümünü kutladı. Eşi Helen’e gösterdiği vefa ve sadakat, sektör içinde takdirle karşılanırken, onunla olan bağı sayesinde büyük bir saygı gördü. İşte, bu güçlü birliktelik ve ailesine olan bağlılık, onun kariyeri kadar özel ve anlamlıdır.
Helen Scorsese, Parkinson hastalığıyla yaklaşık 30 yıldır savaşırken, çocuklarının ve eşinin hayatında önemli bir yer tutuyor. Evlilikleri ve ailesiyle olan bağları, bu zorlu hastalıktan bile güçlü kalmasını sağladı. Martin Scorsese, geçen yıl verdiği röportajda, eşinin güçlülüğünü överek, “Onun gücü ve metaneti, gerçekten başka bir örneği yok” diyerek hayranlıklarını dile getirmişti.
Yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen, iki taraf da hayata pozitif bakmayı sürdürüyor. Yönetmen, kendi filmlerini yaparken, eşinin hastalığını dikkate alarak kararlar almak zorunda kalıyor olsa da, onun bu güçlü duruşundan ilham alarak bugünlere ulaştı. Eşinin kazanmış olduğu dayanıklılık ve hayata bağlılık, onun bakış açısını ve çalışma tarzını büyük ölçüde etkiledi.
Martin Scorsese ve ailesi, her ne kadar zorluklarla karşılaşsa da, sevgi, sabır ve güçlü bağlar sayesinde yaşamlarına devam ediyor. Bu hikaye, aile bağlarının ne kadar kıymetli olduğunu ve sevginin en zor zamanlarda bile insana güç verdiğini gösteriyor. Szenaristin ailesiyle paylaştığı bu özel anlar, hepimize sevgi ve dayanışmanın önemini hatırlatıyor.
Dolly Parton’in Çocuk Sevgisi ve Hayal Kütüphanesiyle Devam Eden Mirası