41,5971$% 0,23
48,8683€% 0,44
5.082,32%-0,84
8.441,00%-1,01
33.660,00%-1,03
10.996,18%-0,47
ABD’li araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen kapsamlı bir çalışma, dünyanın dört bir yanındaki kanser vaka sayılarında son üç yılda belirgin bir artış olduğunu ortaya koydu. 1990’dan bu yana iki katı büyüyen kanser vakaları, 2023 yılı itibarıyla 18.5 milyon yeni yaşam şeklini tehdit eder hale geldi. Bu durum sadece vaka sayısındaki artışla sınırlı değil; ölümlerde de ciddi bir yükseliş yaşanıyor ve toplam ölümler %74 artışla 10.4 milyona ulaştı. Uzmanlar, konuda endişe verici öngörülerde bulunarak, 2050 yılına gelindiğinde kanserlerin %61 artışla 30.5 milyon vaka sayısına ulaşabileceği uyarısında bulunuyor.
Her yıl dünya genelinde yaklaşık 18.6 milyon kişi kanser nedeniyle hayatını kaybediyor ve bu rakamın da %75 oranında artması bekleniyor. Bu gelişmeleri değerlendiren uzmanlar, hükümetleri önleyici tedbirleri artırmaya ve erken teşhise olanak tanıyacak tarama programlarını yaygınlaştırmaya çağırıyor. Örneğin, Cancer Research UK Başkanı Michelle Mitchell, “Kanser vakaları ve ölümleri küresel ölçekte yükseliyor. Bu süreçte, HPV aşıları ve tütün kontrolü gibi önleyici adımların daha yoğun bir biçimde uygulanması gerekiyor” dedi. Washington Üniversitesi’nden Dr. Lisa Force ise, kanser kontrol politikalarının henüz yeterince önceliklendirilmediğine ve finansman eksikliğinin bu mücadeleyi zayıflattığına dikkat çekti.
Yayınlanan araştırma, 1990-2023 yılları arasında 204 ülke ve 47 kanser türü için vaka ve ölüm oranlarını inceledi. Verilere göre, yaşlandırmaya göre ayarlandıktan sonra, en büyük artışı %80 oranı ile Lübnan kaydetti. Ekvator Ginesi ve Laos’ta kaydedilen artış ise sırasıyla %72 ve %55,8 oldu. Buna karşın, Birleşik Arap Emirlikleri’nde vaka sayılarında %56’lık önemli bir azalma gözlemlendi. Ölüm oranları açısından ise Kazakistan %58,2’lik azal mayla en büyük düşüşü yaşadı. Birleşik Krallık ve ABD ise sırasıyla %23.4 ve %32.5 oranında ölüm oranı düşüşleri ile dikkat çekti.
2023’te en sık teşhis edilen kanser türü, meme kanseri olurken, ölüm nedenleri arasında ise trakea, bronş ve akciğer kanseri öne çıktı. Bu veriler tüm dünyada kanserle mücadelenin önemini bir kez daha vurguluyor.
Türkiye’de de kanser vakalarında ciddi bir artış gözleniyor. Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Türkan Öztürk Topcu, bu artışın en temel sebeplerinden biri olarak artan ortalama yaşam süresinin olduğunu belirtiyor. Geçmişte 30-50 yıl olan yaşam süresi, günümüzde 80’li yaşlara kadar ulaşmış durumda. Ayrıca, çevresel risk faktörleri de hızla artıyor; obezite, sigara kullanımı, toksinlere maruz kalma ve doğal olmayan maddelerin tüketimi yükseliyor. Bu gelişmeler, kanser tehdidini artırıyor. Ayrıca, gelişen tıbbi teknolojiler sayesinde pek çok kanser türü daha erken dönemde teşhis edilebiliyor, bu da tedavi şansını yükseltiyor.
Yüksek ölümlerle sonuçlanan kanserlerin tüm dünyada 2022-2050 yılları arasında %70’den fazla artması bekleniyor. Tahminlere göre, 2050 yılında küresel vaka sayısı yaklaşık 35 milyon seviyesine ulaşabilir. Türkiye’de de bu artışın yüksek olacağı öngörülüyor; 2024’te yeni kanser vakası yaklaşık 250 bin iken, ölümler 132-140 bin arasında seyredebilir. Artışın önüne geçebilmek adına alınacak önlemler arasında, sigara, alkol ve hava kirliliğine karşı mücadele ile birlikte, HPV aşılaması ve enfeksiyonların önlenmesi büyük önem taşıyor.
Prof. Dr. Topcu, Türkiye’de en sık görülen kanser türlerini sıralarken, erkeklerde akciğer, prostat ve mesane kanserlerinin başında geldiğini belirtiyor. Akciğer kanseri, erkeklerde toplam kanserlerin yaklaşık %25’ini oluştururken, prostat kanseri %13 oranında ikinci sırada yer alıyor. Türkiye’de akciğer kanseri, %33 ila %66 arasında değişen oranlarla karşımıza çıkıyor. Kadınlarda ise en yaygın kanserler meme, tiroid ve kolon-kanserleri; meme kanseri, kadınların %23’ü ile en sık görülürken, tiroid kanseri de %11 oranında görülüyor ve her 8 kadından 1’i meme kanseri riski ile karşı karşıya.
Uzmanlar, yaşam tarzı faktörlerinin de kansere etkisinin büyük olduğunu vurguluyor. Tütün kullanımı, sağlıksız beslenme, yüksek kan şekeri seviyeleri ve toksik maddelere maruz kalma, küresel ölümlerin yaklaşık %42’sini oluşturuyor. Düşük gelirli ülkelerde ise, güvenli olmayan cinsel ilişki en önemli risk faktörü olarak öne çıkıyor ve tüm kanser ölümlerinin %12,5’ini etkiliyor.
Prof. Topcu, önümüzdeki 20 yıl içinde Türkiye’de kanser vakalarının önemli ölçüde artmasını bekliyor. 2045’e kadar vakaların %45, 2050’ye kadar %75 artması öngörülüyor. Bu artış, Türkiye’de yeni vaka sayısının 300-400 bine ulaşabileceği anlamına geliyor. En büyük risk faktörleri olan sigara, alkol kullanımı, obezite ve hava kirliliği ile mücadele edildikçe, artış oranları azaltılabilir. Ayrıca, HPV ve diğer enfeksiyonların önlenmesi amacıyla aşılama programlarının yaygınlaştırılması, bu anlamda hayati önem taşıyor.
Güncel Deprem Raporları ve Son Duruşlar