Galata Kulesi, Kız Kulesi ve Tophane Çeşmesi’nde gerçekleştirilen görsel ve dijital gösteriler, 5 Ekim tarihine kadar 20.00-24.00 saatleri arasında izleyicilere kapılarını açıyor. Bu eşsiz deneyimler, hem tarihi mekanların atmosferini hem de modern sanatın güçlü etkisini bir araya getiriyor.
Küratörlüğünü İsmail Erdoğan’ın üstlendiği ve sanat tarihçisi Hakan Yılmaz tarafından hazırlanan gösterilerin müzikleri ise Gürcan Ersoy’a ait. Yılmaz, özellikle Galata Kulesi’nde prömiyeri yapılan “Galata Düşleri” çalışmasından bahsederek, eserlerin festivalde ilk defa gösterildiğine dikkat çekti.
Galata Düşleri: Minyatürlerin Modern Anlatımı
Yılmaz, “Galata Düşleri” adlı çalışmada 11. yüzyıldan 17. yüzyıla kadar Osmanlı nakkaşhanesinde görev yapmış minyatür sanatçılarının ikonik karakterlerini, çağdaş bir anlatı içinde buluşturduklarını belirtti. Bu yapımda, Mehmed Siyah Kalem, Levni ve Veli Can’ın eserleri bir hikaye akışında birleşerek izleyiciye aktarılıyor.
Hikaye, Levni’nin tasvir ettiği kadın karakterlerin günümüzde Kız Kulesi’nde festival coşkusu içinde yer almasından, Veli Can’ın ejder figürüne dönüşmesiyle devam ediyor. Ejder, sesler duyup kuleye yaklaştığında, bölgedeki kadınlar biraz korkuyor ancak ardından kocakarının çağrısıyla araya eski dostlar giriyor ve hikaye eğlenceli bir biçimde gelişiyor. Bu yaklaşık 8 dakikalık gösteri, gün boyunca 30 kez sahneleniyor ve izleyicilerle buluşuyor.
Fethin Rüyası ve Zaferin Işığı: Tarih ve Sanatın Dijital Yansımaları
Galata Kulesi’nde aynı zamanda yer alan “Fethin Rüyası” adlı eser, İstanbul’un fethi sonrası oluşan kültürel mozaiği anlatıyor. Bu gösteride, fetihten önceki şehir harabeleri ve sonrası yeniden canlanma süreçleri detaylandırılıyor. Yılmaz, “Fetihten sonraki İstanbul’un sosyo-kültürel yaşamını ve inşa çalışmalarını dijital ortamda yansıttık. Bu, Fatih Sultan Mehmet’e övgü niteliğinde bir eser.” dedi.
Benzer şekilde, Tophane Çeşmesi’nde sergilenen “Zaferin Işığı” çalışması, İstanbul’un fethi ve sonrasındaki imar faaliyetlerini tematik olarak işliyor. Bu çalışmada, Bizans döneminden başlayıp, fetihle yeniden dirilen İstanbul’un görselleri ve anlatımları yer alıyor. Yılmaz, “Bu proje ile İstanbul’un tarihi dönüşümünü ve kültürel zenginliğini dijital ve görsel anlatımlar aracılığıyla gösteriyoruz.” ifadelerini kullandı.
Klasik ve Dijital Sanatın Kesişimi
Küratör İsmail Erdoğan, özellikle Galata Düşleri gösterisinin, minyatür sanatını ön plana çıkardığını belirtti. “Mehmed Siyah Kalem, Levni ve Veli Can’ın karakterleri, çağdaş anlatımla bir araya geliyor,” şeklinde sözlerini sürdürdü. Ayrıca, Tophane Çeşmesi’ndeki “Zaferin Işığı” çalışmasının, Fatih Sultan Mehmet’in entelektüel ve sanatsal yönlerine ışık tuttuğunu söyledi.
Erdoğan, “Fatih’in defterleri, tezyinat ve minyatür eserleri, fetihten sonraki İstanbul’un yeniden inşasını ve sanat alanındaki gelişmelerini anlatan detaylı görseller içeriyor,” diyerek, çalışmaların detaylarına dikkat çekti. Kız Kulesi’ndeki “Fethin Rüyası” adlı çalışmanın ise, İstanbul’un fethini, geleneksel desenler ve yapay zeka teknikleri kullanılarak yeniden tasvir edildiğini vurguladı. “Bu çalışma, Fetih sürecinin sahneleri, surların yıkılması ve Fatih’in İstanbul’a girişi gibi önemli anları canlandırıyor,” diyerek, anlatımın detaylarını paylaştı.
Sunulan tüm bu eserler ve gösteriler, geçmişin görselleriyle günümüz teknolojisini bir araya getirerek, ziyaretçilere tarih ve sanatın iç içe geçmiş eşsiz bir deneyimini yaşatıyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!