KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, New York’ta BM Genel Kurulunda Güncel Diplomasi Yürütüyor
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri (BM) Antonio Guterres ile ABD'nin New York şehrinde gerçekleştirdiği görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, "Kıbrıs’ın iki halkının acilen işbirliği kültürü oluşturması gerekiyor. Kıbrıs Adası'nın geleceği iki devletin işbirliği ile şekillenecek" ifadelerini kullandı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, New York ziyareti kapsamında Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından yaptığı açıklamada, Guterres’in Kıbrıs konusunda gösterdiği ilgi ve sürdürülen çalışmalar için şükranlarını sundu. Ayrıca, Guterres’in Kıbrıs Konusundaki Şahsi Temsilcisi Maria Angela Holguin’in katkılarını takdir ettiğini belirtti. Tatar, aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis ile gerçekleşecek olan üçlü görüşmeye de hazırlıklar konusunda hükümetin çabalarını paylaştı.
Çeşitli uluslararası gelişmeler karşısında Kıbrıs Türk halkı büyük endişe ve üzüntüyle Orta Doğu’daki olayları takip ediyor. Cumhurbaşkanı Tatar, özellikle İsrail’in Filistin’e yönelik saldırılarını ve yaşanan trajediyi yakından izlediklerini ifade ederek, birçok ülkenin Filistin Devleti’ni tanıma yönündeki adımlarını memnuniyetle karşıladıklarını vurguladı.
Erdoğan’ın BM Konuşmasını Destekledi ve Uluslararası Çabaları Takdir Etti
Cumhurbaşkanı Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmaya da değinerek, uluslararası topluma Kıbrıs Türk halkının duruşunu net biçimde aktardığını belirtti. Erdoğan’ın, uluslararası toplumun KKTC’yi resmen tanıması ve izolasyonların kaldırılması yönündeki çağrılarını memnuniyetle karşıladığını dile getirdi.
Federal Çözüm Girişimleri ve Yeni İkili Yaklaşımlar
Mart ve Temmuz ayındaki görüşmelerin ardından, yeni diyaloğa başlanması noktasında ortak iradenin oluştuğunu anlatan Tatar, bu çerçevede gerçekleşecek üçlü toplantıya iyi niyet ve umutla katılmayı planladıklarını söyledi. Günlük yaşamı kolaylaştıracak, yeni kapılar açacak somut adımların gündemde olduğunu ekledi. Tatar, çözüm sürecinde başarısız olan federasyon modelinin artık geçmişte kaldığını ve bu zemin üzerinde durulmadığını altını çizdi.
“Yarım Asrı Aşkın Süredir Devam Eden Federasyon Denemeleri Sonuç Veremedi”
1968’den itibaren uygulamaya konan tüm yöntemlerin, 2004’teki Annan Planı ve 2017 Crans-Montana görüşmelerinin Rum tarafının reddiyle sona erdiğini kaydeden Tatar, şöyle devam etti: “Rum tarafı, artık Kıbrıs Türk halkıyla eşit koşullarda güç ve refah paylaşmayı istemiyor.”
Uluslararası Perspektifte Eşitlik ve Egemenlik Temelli Çözüm
Çözümün ancak egemen eşitlik ve uluslararası statü temelinde mümkün olabileceğine dikkat çeken Tatar, aşağıdaki noktalara vurgu yaptı:
- İzolasyonların kaldırılması için sözlerin yerine getirilmesini talep ediyoruz.
- Doğrudan ticaret, ulaşım ve temasların önlerinin açılması gerekir.
- Kıbrıs Adası’nda iki bağımsız devlet var; her biri kendi demokratik kurumlarıyla yaşıyor.
Geleceğin ortak iki devlete dayalı olarak şekilleneceğine inanıyoruz ve bu doğrultuda uluslararası toplumun desteğini talep ediyoruz. Küresel sorunların çözümünde iş birliği kaçınılmazdır.
İş Birliği ve Ortak Çıkarlar
Tatar, özellikle ticaret, sağlık ve çevre alanlarında iş birliği zorunluluğunun arttığını vurguladı. İklim değişikliği, salgın hastalıklar ve enerji güvenliği gibi küresel meseleler her iki taraf için ortak çıkarlar barındırıyor. Kıbrıs Türk tarafı, eşitlik ve karşılıklı saygı temelinde yapıcı gelişmeler için çalışmalarını sürdürecektir.