California Üniversitesi Riverside’dan astrofizikçiler Mehrdad Phoroutan-Mehr ve Tara Fetherolf’un yeni araştırması, belirli karanlık madde modellerinin, gizemli parçacıkların dev gezegenlerin iç kısımlarında birikerek sonunda kara deliklere dönüşmesine neden olabileceğine işaret ediyor. Bu çalışma, karanlık maddenin doğasına dair yeni ipuçları sunma potansiyeline sahip.
Gezegenleri Yutan Kara Delikler
Phoroutan-Mehr’e göre, eğer karanlık madde parçacıkları yeterince ağır ve birbirleriyle yok olma eğiliminde değilse, zamanla küçük ölçekli kara deliklere çökmeleri mümkün. Bu kara delikler, bir zamanlar bir gezegenin çekirdeğinde yoğunlaşmış olan madde sayesinde oluşabilir. Ardından, bu kara delik, gezegenin tamamını yutarak büyük bir kara delik haline gelebilir.
Bilim insanlarına göre, özellikle kendi zıttı olmayan ağır karanlık madde parçacıkları, dev gaz gezegenlerinin enerji kaybetmesine neden olarak çekirdeğe doğru hareket eder. Bu süreçte, yoğunlaşarak mikroskobik boyutlarda kara deliklere dönüşebilirler. İlginç bir şekilde, bir gezegenin yaşam süresi boyunca, birkaç farklı kara delik de oluşabilir.
Ötegezegenlerde Yeni Bir Keşif Alanı
Bilim insanları, karanlık maddenin davranışlarını anlamanın, onun doğası hakkında önemli ipuçları verebileceğine inanıyor. Bu noktada, ötegezegen araştırmaları oldukça kıymetli hale geliyor. Özellikle, Samanyolu’nun merkezine yakın, yoğun karanlık madde barındıran bölgelerde yapılan gözlemler, ^süper ağır^ karanlık madde varlığına dair kanıtlar sağlayabilir.

Bununla birlikte, teknoloji şu anki seviyesinde büyük bir engel teşkil ediyor. Örneğin, Jüpiter kütlesindeki bir kara delik oluşursa, çapı sadece 5,6 metre olacak. Böyle küçük ve yoğun bir objeyi şu anda gözlemlemek mümkün değil.
Geleceğin Umudu ve Gelişen Teknolojiler
Phoroutan-Mehr, “Bir gün gökbilimciler, gezegen boyutundaki kara deliklerin ortaya çıkışını keşfederlerse, bu, süper ağır karanlık madde modellerini güçlü şekilde destekleyecektir. Ötegezegenler, karanlık maddenin doğasını aydınlatan kritik ipuçları sunabilir” diyerek umutlarını dile getiriyor. Gelecekte, uzay gözlem teknolojilerindeki ciddi gelişmeler, karanlık maddeye dair en büyük sırların çözümünde anahtar rol oynayabilir ve dev gezegenlerin merkezinde saklı olan gizemi ortaya çıkarabilir.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!