İstanbul Boğazı’nda 37. Kez Düzenlenen Kıtalararası Yüzme Heyecanı

İstanbul Boğazı’nda düzenlenen 37. Kıtalararası Yüzme Yarışı, binlerce sporcuyu Asya’dan Avrupa’ya taşıdı. CNN Travel yazarı Stephanie Halasz da yüzlerce kulaç atarak hayalini gerçeğe dönüştürdü. Peki, bu zorlu parkurun ortasında onu ayakta tutan neydi?

Her yıl İstanbul’un ikonik su yollarından birinde gerçekleştirilen ve kıtayla bütünleşmiş bir sporsever aktivitesi olan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı, bu yıl da 37. kez düzenlendi. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlik, katılımcılara yalnızca dayanıklılıklarını sınama fırsatı sunmakla kalmayıp, aynı zamanda özgüven ve kararlılığın simgesi haline geliyor.

Yarış, özellikle toplam mesafe ve zorlayıcı akıntılarla dikkat çekiyor. Katılımcılar, Asya’dan Avrupa’ya yüzerek geçerken, deneyimlerini ve mücadelelerini en üst seviyeye taşıyorlar. Bu yılki organizasyon, hem sporseverleri hem de izleyicileri büyüleyen unutulmaz anlara sahne oldu.

Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nün Altında Bir Hayalin Gerçekleşmesi

Yarış start noktası, köprünün kuzey ayağının hemen yanıydı. Katılımcılar, sabah erken saatlerde Avrupa kıyısında toplanıp, teknelerle Asya kıyısına taşındılar. Havanın ani değişimi ve kısa süreli yaşanan fırtına, yarışın gidişatını etkilemedi. Yarışma planlanmış olduğu gibi devam etti ve yüzücüler, önemli bir sınavdan geçtiler.




Akıntılar ve Sürükleyici Hikâyeler

İstanbul Boğazı'nın kuzeyden güneye akışı, yarışmacılara büyük hız kazandırdı ve zorlu bir mücadele ortamı yarattı. Stephanie Halasz, bu deneyimi anlatırken, “Köprünün altından geçerken hissettiğim heyecan tarif edilemezdi” dedi. Katılımcılar sadece fiziksel olarak değil, aynı zamanda zihinsel olarak da büyük bir sınav verdiler. Ukrayna’dan gelen bir yüzücü, “Mahalle havuzum bile bombalandı, antrenman yapamadım” derken, İtalya’dan gelen ekip ise neşeyle şarkı söylüyordu.




Sahil Kısımlarında Güçlü Akıntılarla Mücadele

Yarışın en kritik bölümü kıyıya yaklaşırken başladı. Avrupa kıyısına ulaşmaya çalışan yüzücüler, ters akıntılar nedeniyle hedeflerine ulaşmakta zorlandı. Halasz, bitiş çizgisine yaklaşırken, “Neredeyse yanlara yüzmek zorunda kaldım” diye hatırlıyor. Elektronik zamanlamayla sonuçlanan yarışta, 1 saat 40 dakikalık süreyle tamamlayan Halasz duygularını gizleyemedi. Zafer ise, 56 dakikada parkuru tamamlayan Kıbrıslı Türk bir yüzücüye ait oldu.




Güvenlik ve Organizasyonun Mükemmelliği

Yarış boyunca yaklaşık 100 teknede yarışmacılar takip edildi. Ancak, tüm önlemlere rağmen, 29 yaşındaki Rus bir yüzücünün kaybolması gibi nadir olaylar yaşandı. Yetkililer, olayın olasılık dışı olduğunu ve organizasyonun kapsamlı güvenlik protokolleriyle yürütüldüğünü belirtti. Bu durum, organizasyonu ne kadar güvenilir kıldığını gösteriyor.

Neler Öğrendik ve Geleceğe Dair Beklentiler

Yarış sonrasında, katılımcıların deneyimlerini paylaşmasıyla beraber yaşamın sadece yüzmek olmadığını fark ettik. Stephanie Halasz, ailesi ve arkadaşlarıyla birlikte bu anı kutlarken, oğlunun kendisine söylediği “Hazırsın anne” sözleri motivasyon kaynağı oldu. 2026 yılı için kayıtlar Ocak ayında açılacak. Halasz, yüzmeyi sevenlere şu mesajı veriyor: “Bir daha yüzme fırsatım olmayabilir ama bu deneyim hayatım boyunca unutulmayacak.”
Haber kaynağı: CNN Travel'ın 'İnsanlar Asya’dan Avrupa’ya yüzerek geçti, umudun gücüyle devam ettim' başlıklı yazısından alınmıştır.