İşitme Sağlığını Korumanın Anahtarları ve Güncel Tedavi Yaklaşımları

Kulaklarınız artık eski kadar duymuyor mu? Nedeni enfeksiyonlar, ilaçların yan etkisi, yaşlılık hatta grip bile olabilir. Uzmanlar 75 desibelin üzerindeki müzik sesinin akustik travmaya yol açabileceğini söylüyor. İşitme sağlığımız için de stresten uzak yaşamak, dengeli ve sağlıklı beslenmek şart.

İşitme kaybı, yalnızca ileri yaşlarda değil, gençler arasında da yaygın bir sorun haline geldi. Zamanla azalan işitme fonksiyonu, çeşitli nedenlere bağlı olarak gelişebilir ve yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir. İşitme kaybı genetik faktörler, çevresel etkenler veya doğumsal durumlar nedeniyle ortaya çıkabilir. Bu nedenle, erken tanı ve uygun müdahale büyük önem taşır.

Yeni doğanlarda yapılan Yenidoğan İşitme Tarama Programı, risk altındaki bebekleri erkenden tespit ederek, tedavi imkanlarını artırıyor. Gelişen medikal teknolojiler sayesinde, doğuştan veya sonradan ortaya çıkan işitme sorunları ameliyat veya ilaç tedavisiyle çözülebilir hale geliyor. Uzmanlar, bu süreçte erken teşhisin ve uygun tedavi yöntemlerinin hayat kurtardığını vurguluyor.

İşitme Kaybının Nedenleri ve Risk Faktörleri

Prof. Dr. Yezdan Fırat işitme kaybının temel nedenlerini sıralarken, yaşa bağlı dejenerasyonları, enfeksiyonları, metabolik hastalıkların etkilerini ve genetik faktörleri öne çıkarıyor. Ayrıca, yüksek seslere sürekli maruz kalmanın da geçici veya kalıcı kayıplara sebep olabileceğine dikkat çekiyor. Çok yüksek ses seviyelerine (115 dB ve üzeri) kısa süreli veya uzun süreli maruziyetin, kulaklarda hasar oluşturduğunu ve bu durumun tedavisinin zor olabildiğini belirtiyor.

Güçlü seslerin zararlarını anlamak, gençlerin uygun önlemleri alması açısından hayati önem taşıyor. Kulak, burun ve boğaz uzmanı Prof. Dr. Selçuk Güneş ise, kızamık, kabakulak, diyabet, tansiyon, anemi ve COVID-19 gibi hastalıkların da işitme kaybına yol açabileceğini vurguluyor. Sağlıklı beslenmenin, özellikle B12 vitamini, omega-3 yağları, antioksidanlar ve vitaminlerin, işitme sağlığına katkıda bulunduğunu belirtiyor.




Kulak Sağlığını Korumak ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Koç Üniversitesi Hastanesi Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Cem Uzun, kulak sağlığını korumak adına günlük pratik önerilerde bulunuyor. Kulakların doğal kendini temizleme özelliği bulunduğundan, pamuklu pamuklu çubuklar kullanılmaması gerektiğini söylüyor. Çünkü, bu opsiyon kulak temizliği sırasında koruyucu kulak zarını zarar verebilir ve enfeksiyon riskini artırabilir.

Su kaçması veya diğer sebeplerle kulaktaki tıkanıklık durumunda, dikkatli bir şekilde kulak içi temizliği yapılabilir; ancak bu işlem mutlaka uzman gözetiminde olmalı. Ayrıca, uykusuzluğun ve strestin içkulak sıvılarının basıncını artırarak, Menière hastalığı gibi durumların şiddetlenmesine neden olabileceğini vurguluyor.




İşitme Engellilerin Desteklenmesi ve Güncel İlerlemeler

Uluslararası İşitme Engelliler Haftası’nın da kutlandığı bu dönemde, işitme engelliliği genellikle 40 dB ve üzerindeki kalıcı kayıplar olarak tanımlanıyor. Bu kayıplar, tek ya da her iki kulakta görülebilir. Ulusal veri sistemlerine göre, yaklaşık 2,5 milyon birey işitme engelli konumda bulunuyor. Prof. Dr. Selçuk Güneş, gebelik sırasında geçirilen enfeksiyonlar, prematüre doğum ve oksijen yetersizliğinin bu durumu artırdığını söylüyor. Ayrıca, ailesel faktörler ve akraba evlilikleri, genetik işitme kaybında önemli rol oynuyor.

Gelecek açısından umut vadeden gelişmelerden biri ise, yaklaşık %5’lik dilimde genetik tedaviye olanak sağlayan çalışmaların hızla ilerlemesi. İşitme kaybının tedavisinde, yeni ilaç ve teknolojik gelişmelerin ön plana çıkması, bu alanda beklenen büyük adımların habercisi olarak görülüyor.

Hangi İşitme Cihazını Seçmeli?

İşitme kaybı olmayan kişilerde, en sık kullanılan yöntemler arasında koklear implantlar bulunuyor. Bu implantlar, iç kulağa yerleştirilen ve cerrahi işlemlerle takılan cihazlar olup, işitme kaybını önemli ölçüde azaltabiliyor. Geleneksel işitme cihazları ise, kemiğe implante edilerek, orta kulak veya beyin sapı implantları şeklinde çeşitlilik gösteriyor. Ayrıca, Bluetooth teknolojisiyle uyumlu, telefonla programlanabilen ve ortam şartlarına göre ayar yapabilen yeni nesil işitme cihazları da oldukça popüler hale gelmiş durumda.

Prof. Dr. Güneş, kulak ameliyatlarından sonra oluşabilecek kısıtlamalara dikkat edilmesini önerir, ancak genel olarak, kulak içi cihazlara kıyasla kulak arkası cihazlarının daha avantajlı olabildiğini belirtiyor. Seçim yaparken, kişinin yaşam tarzı, ihtiyaçları ve aktivite seviyesi göz önünde bulundurulmalı, uzman önerisi alınmalıdır.