İç Organ Yağlarının Kalp Sağlığını Gizli Tehditi: Vücut Şeklini Unutmayın

Son yapılan araştırmalar, sadece kilo ve vücut kütle endeksi üzerindeki klasik odaklanmanın ötesine geçerek, iç organlarda biriken yağların kalp sağlığı üzerinde ne kadar etkili olduğunu ortaya koydu. Vücutta derinlerde depolanan ve organları çevreleyen bu yağlar, fark edilmesi zor olsa da, kalp yaşını hızlandıran ve damar sağlığını tehdit eden gizli bir risk oluşturuyor.

İngiltere’de gerçekleştirilen geniş kapsamlı bir çalışmalar, toplam vücut yağı ve kilodan bağımsız olarak, özellikle iç organlardaki yağ oranının arttığını gösterirken, bu durumun kişilerin yaşam sürelerini ve kalp hastası olma riskini ciddi şekilde etkilediğine işaret ediyor. Bu bağlamda, “sağlıklı gibi görünen” bireylerin bile, iç organ yağlarının artmasıyla biyolojik yaşlarının hızla ilerleyebileceği öngörülüyor.

Görünmeyen Tehlike: Organ Yağlarının Kalp Üzerindeki Etkisi

Vücutta derinlere gömülü ve organları saran bu yağlar, kalp ve damar sağlığı üzerinde doğrudan ve ciddi bir rol oynuyor. Manyetik rezonans görüntüleme (MR) teknikleri ile gerçekleştirilen analizler, yüksek seviyede iç organ yağı bulunan kişilerde kalp dokularının daha sert ve elastikiyetini yitirdiğini, damarların ise daha erken yaşlandığını gösterdi. Aynı zamanda, bu gizli yağların kronik inflamasyona yol açtığı ve buna bağlı olarak kalp hastalıklarına zemin hazırladığı saptandı.

Vücut Şeklinize Göre Kalp Sağlığı Riski

Yapılan çalışmalarda özellikle vücut şekli ve yağ dağılımının, kalp yaşlanmasında belirleyici olduğu ortaya çıktı. Karın bölgesinde yağlanan “elma tipi” vücut şekline sahip bireylerde, damarlar ve kalp dokuları daha hızlı yaşlanıyor. Bu durum, kalp hastalıkları ve erken yaşlanma risklerini artırıyor.

Aksine, yağların kalça ve uyluk bölgesinde toplandığı “armut tipi” vücut yapısına sahip kişilerde ise, kalp sağlığını koruyan daha avantajlı bir durum söz konusu. Bu farklılıkların altında genetik ve hormon seviyelerinin rol oynadığı düşünülüyor.

Kalp Yaşını Bireysel Olarak Ölçen Yenilikçi Yöntemler

Yapay zeka destekli tarama teknolojileri sayesinde, kişilerin kalp sağlığı biyolojik yaşları hesaplanabiliyor. Bu yeni yöntemler, bireylerin vücut bilgilerini kullanarak, kendi kalp yaşını öğrenmelerine imkan tanıyor. Ayrıca, internet üzerinden erişilebilen bu testler, kişinin kolesterol, tansiyon gibi parametrelerini girerek, kalbinin ne kadar genç ya da yaşlı olduğunu gösteriyor.

Uzmanlar Uyarıyor: Yağ Dağılımı Çok Önemli

Imperial College London’dan Prof. Declan O’Regan, “Total kilo yerine, yağın vücut içindeki konumu daha kritik bir faktör” diyerek, özellikle iç organlarda biriken yağların kalbi hızla yaşlandırdığını ifade ediyor. Ayrıca, bu yağ türlerinin, özellikle kalça ve uyluk bölgesindeki yağların, yaşlanmaya karşı koruyucu olabileceğine dikkat çekiyor.

İngiliz Kalp Vakfı’ndan Prof. Bryan Williams ise, “Karaciğer ve kalça bölgesindeki yağlar, tansiyon ve kolesterol seviyelerini yükseltip, kalbin biyolojik yaşını artırabilir. Bu durum, kalp krizi riskini önemli ölçüde yükseltir,” uyarısında bulunuyor.

Ne Yapmalı?

Uzmanlar, sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek ve düzenli fiziksel aktivite ile iç organ yağlarını azaltmak gerektiğini vurguluyor. Ayrıca, yeni nesil, GLP-1 hormon taklit eden zayıflama ilaçlarının, gizli yağları hedef alarak kalp yaşlanmasını yavaşlatmaya yardımcı olabileceği araştırmalarla gösteriliyor.

Unutmayın, sağlığınız için önemli olan sadece kaç kilo verdiğiniz değil, vücudunuzda yağın nerede depolandığıdır. Erken önlem almak ve bu riskleri hafifletmek için uzman önerilerine uyum sağlamak büyük önem taşıyor.

Daily Mail’den alınmıştır.