41,5938$% 0,23
48,7729€% 0,44
5.104,94%-0,40
8.492,00%-0,47
33.865,00%-0,48
10.978,34%-0,63
İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi’nde (İBG) görev yapan araştırmacılar, halk arasında sarı nokta hastalığı olarak bilinen ve görme kaybına neden olan retinal hastalığın tedavisinde kullanılabilecek yeni bir ilaç geliştirdi. Bu gelişme, ülkemizde ilk defa özgün ve yerli bir biyoteknolojik ürünün ortaya çıkması açısından büyük önem taşıyor.
Yüksek lisans eğitimini Koç Üniversitesi’nde kimya ve biyoloji mühendisliği alanında tamamlayan Dr. Sibel Kalyoncu Uzunlar, ABD’de yüksek lisans ve doktora çalışmalarını yaptıktan sonra Türkiye’ye dönerek İzmir’deki İBG’de araştırmalarını sürdürdü. 2020 yılında makula bölgesinde ortaya çıkan hastalığın tedavisi için çalışmalara başlayan Uzunlar, projesine ülkemizdeki biyoteknoloji şirketleri de destek verdi. Çalışmalar sonucunda ortaya çıkan ilaca, şirketin yönetim kurulu başkanı Ercan Varlıbaş’ın soyadını taşıyan “Varliciment” adı verildi.
Uzunlar, geliştirdikleri yeni ilacın piyasadaki mevcut ilaçlara kıyasla çok daha etkin olduğunu belirtti. Sarı nokta hastalığının genellikle yaşlılarda görüldüğünü ve zamanla retinadaki damarların aşırı büyüyerek sızdırdığını anlatan Uzunlar, bu durumun tedavi edilmediğinde körlüğe yol açtığını vurguladı. Kendilerinin geliştirdiği ilaç sayesinde, damağa proteine bağlanarak yeni damar oluşumunu engellediklerini ve böylece hastalığın ilerlemesini durdurduklarını söyledi.
Geliştirilen ilacın, proteine daha küçük bir molekül yapısıyla bağlandığını ve piyasadaki ilaçlara göre daha etkili olduğunu ifade eden Uzunlar, hücre ve deney modellerinde yapılan çalışmaların bu üstünlüğü gösterdiğini ekledi.
Uzunlar, ABD’den dönüşte en büyük hedeflerinin Türkiye’de özgün bir ilaç geliştirmek olduğunu dile getirdi. Bu amaca ulaşmak için ilk olarak hayvan deneylerinin tamamlanması gerektiğine dikkat çeken Uzunlar, klinik araştırmalar aşamasına geçilince ilacın insan üzerinde test edileceğini belirtti. Faz 1, 2 ve 3 klinik deneme süreçlerinin başarıyla tamamlanmasıyla ürünün piyasaya sürülebileceğine vurgu yaptı.
Türkiye’de bu alanda henüz orijinal ve yerli bir ilacın keşfedilmediğine değinen Uzunlar, amacının bu boşluğu doldurmak ve uluslararası arenada rekabet edebilecek bir ürün geliştirmek olduğunu belirtti. Ayrıca, ürünün daha ekonomik ve hızlı üretilebilmesi ile ilgili planlarını paylaştı.
Diğer yandan, Dr. Gülçin Çakan Akdoğan, geliştirdikleri ilacın farklı model ve hücre deneylerinde de etkili olduğunu ve bu çalışmaların ilacın potansiyelini kanıtladığını belirtti. Biyoteknoloji şirketi yöneticisi Ercan Varlıbaş ise bu başarıyı ülkemiz açısından gurur verici olarak nitelendirerek, “Ülkemizden çıkan böyle bir başarının dünyaya yayılması hepimizi sevindirdi,” diye konuştu.
Selena Gomez ve Francia Raisa’nın Duygusal Hikayesi: Düğün, Bağış ve Dostluk Sarmalı