Görme Engellilerle Etkileşimde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Biri arkanızdan yaklaşıp bir anda kolunuzdan çekse siz de irkilirsiniz. Görme engellilere yardım etmeye çalışanların niyeti aslında iyi ama maalesef yöntem yanlış. Bu yüzden küçük çaplı eğitimler verilebilir.
Görme engelliler olarak yaşamlarımızda kolaylaştırıcı adımlar atılmasını çok arzu ediyoruz. Ancak ne yazık ki, çeşitli yerlerde bu yönde değişiklikler yapılmadığı zamanlar oluyor. Bazen bizimle iletişim kurarken gerçekten özen gösteren ve hazırlıklı davranan kişilerle karşılaşıyoruz. Bu durum, çoğu zaman iletişimin ne kadar önemli olduğunu ve taraflar arasında doğru davranışların nasıl olması gerektiğini tekrar hatırlatıyor.
Örneğin, "Sesime doğru gelin, sol tarafımdaki boş koltuğa oturabilirsiniz" diyen ya da "İsterseniz koluma girebilirim" diyerek yardım teklif eden kişilerle karşılaşmak, bizim bu davranışların nereden öğrenildiğine dair düşünceler geliştirmemize neden oluyor. Bu güzel yaklaşımlar hepimizin yaşam kalitesini artırabilir. Ne yazık ki, çoğu zaman bu tarz davranışlar, ailesinden veya yakın çevresinden görme engelli bireyleri tanıyan kişilerden öğreniliyor. Bu bilgileri çevreleriyle paylaşmak, toplumda farkındalığı artırabilir ve bizi mutlu edebilir.
İletişimde Sık Rastlanan Hatalar ve Çözümler
Bunun yanı sıra, bizimle karşılaşınca ansızın tutup çekmeye çalışan kişiler de var. Kötü niyetli olmadıkları aşikar olsa da, bu davranış bizi irkiltip duraksamamıza neden oluyor. Bu durumda, karşı taraf genellikle üzülüyor ya da kızıyor ve "Size iyi niyetle yaklaşıyoruz" diyerek uzaklaşıyor. Aslında, her iki tarafın da niyetleri iyi olsa da, iletişim ve bilgi eksikliği buna yol açıyor. Bu yüzden, küçük çaplı eğitim programları düzenlemek ve farkındalık yaratmak oldukça önemli.
Devlet kurumları veya şirketlerin, bu konuda bilinçlendirme ve eğitim çalışmaları yapması, bizim yaşam kalitemizi artırabilir. Geçmişte yapılan açıklamaların çoğu bazen bizleri güldürse de, asıl amaç iletişimi ve dayanışmayı güçlendirmek olmalı. Örneğin, İstanbul Valiliği'nin kaldırımda motosiklet park edilmesini yasaklaması ilk bakışta basit bir karar gibi görünse de, aslında bu yasağın neden konduğunu anlamak önemli.
Yasaklara Anlam Katmak ve Farkındalık Yaratmak
Motosikletleri ya da ehliyeti olan kişiler, kaldırıma park etmenin zaten yasak olduğunu bilir. Ancak, neden bu yasağın konduğuna dair bir açıklama olmadığında, insanlar "Yasak ama neden?" sorusunu sormaktan kendilerini alamıyorlar. Belki de suç, bu yasakların detaylarını bilmemekte. Ehliyet alırken bu tür bilgilendirmelerin yapılmaması, sürücülerin bu tür kurallara dikkat etmemesine neden oluyor.
Eğer kurslar sadece motoru çalıştırmayı öğretmekle sınırlı kalıyorsa, burada bir eksiklik var demektir. Yol ve kaldırımın ne işe yaradığını bilmeyen sürücülerin sorumluluğu büyüktür. Ayrıca, kaldırımların kullanım amacı ve önemi hakkında farkındalık oluşturmak da eğitimlerin bir parçası olmalı. Kaldırımlar sadece yaya geçidi değil; herkesin güvenliği içindir. Ve, en azından, bu kurallar uyulmadığında kimi zaman başımıza gelen olumsuzlukların önüne geçilebilir.
Son olarak, dikkate alınması gereken başka bir konu da, araçların park edilmesi ve bu konuda yapılan yasaklara uyulmasıdır. Eğer, park yasağını ihlal eden araçlara karşı ciddi önlemler alınmazsa, bizleri korumanın yolu kalmıyor. Bu yüzden herkesin kurallara uymasını sağlamak ve farkındalık oluşturmak, toplumun ortak sorumluluğudur.