Gazze’de Yıkılan Kültürel Miras ve Edebiyatın Direnişi
Yaklaşık iki yıldır on binlerce Filistinliyi katlederek soykırım yapan işgalci İsrail ordusu, Gazze'deki camilerin yanı sıra kamusal alanları ve kültür merkezlerini de yıkıyor.
İsrail saldırıları sonucunda tahrip edilen önemli yapılar arasında Reshad eş-Şava Kültür Merkezi de bulunuyor. Gazze’nin El-Rimal semtinde konumlanan bu merkez, 1985 yılında hizmete açılmıştır. Adını, 1970’lerde Gazze Belediyesi başkanlığını üstlenen Filistinli işadamı Reşad el-Şava’dan alan bina, sürgün ve kültürel etkinliklerin merkezi olarak önemli bir rol oynamıştır.
Bina, Suriyeli mimar Saad Muhafell tarafından tasarlandı ve üç katlı olarak inşa edildi. İçerisinde bir kütüphane, çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapan geniş salonlar ve büyük bir tiyatro bulunuyordu. Bu merkez, savaşlar sırasında birçok Filistinlinin sığındığı güvenli bir liman olmuş ve barış görüşmelerinin de mekânı olmuştur. 1990’larda Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) lideri Yaser Arafat ile ABD Başkanı Bill Clinton’un görüşmelerine ev sahipliği yapmasıyla tarihî önemi pekişti.
Kayser Kitabevi ve Yeniden İnşa Süreci
Gazze’nin sembollerinden biri olan ve İsrail tarafından yerle bir edilen bir diğer önemli yapı ise Filistinli edebiyatçı Samir Mansur’un işlettiği Topluluk Kitabevi’dir. Özellikle hikaye ve edebiyat eserleriyle tanınan bu kitabevi, Gazze’de “Kayser” olarak anılıyor ve gençler ile okuma tutkunları arasında büyük bir sevgiyle karşılanıyordu. 2000 yılında, Gazze’nin hareketli ve yoğun bölgesinde açılan bu mekan, yıllar boyunca öğrencilerin ve yazarların uğrak noktası haline geldi.
Ancak savaşlar ve saldırılar, bu tarihi mekanı da vurdu. 2021 yılında savaşın sonunda enkaza dönüşen ve 2022’de yeniden inşa edilen Kitabevi, son hava saldırısında ağır hasar aldı. Mansur’un sahibi olduğu kütüphane, çocuk hikayeleri, bilim, felsefe, kişisel gelişim, sanat, tarih, kurgu, roman ve şiir alanında 400 bin kaynağı barındırıyordu. İsrail’in 1948’de Filistin’i işgal ederken, Gazze’deki yüzlerce yıllık yazma eserleri ve kültürel miraslar da yağmalanmıştı, bu da bölgenin kültürel hafızasının ne denli tehdit altında olduğunu gösteriyor.