41,9276$% 0,23
48,8414€% 0,44
5.423,69%-2,18
9.324,00%-2,86
37.183,00%-2,86
10.851,66%-0,82
02:00
Mevcut verilere göre, bölgeye ulaşan gıda ve yardım miktarı ihtiyaç duyulan seviyenin oldukça altında. Günlük sadece yaklaşık 180 kamyon gıda malzemesi Gazze’ye intikal edebiliyor. Bir kamyon yaklaşık 20 ton taşıma kapasitesine sahip olduğundan, toplam giriş oranı günlük yaklaşık 3 bin 600 ton seviyesinde kalıyor. Su ve hijyen malzemeleri ise daha da yetersiz; yaklaşık 30 tanker su, yani günlük 750 metreküp ve 5 bin hijyen kiti dağıtılabiliyor. Bu oranlar, bölgenin günlük ihtiyaçlarının yalnızca %2’sini ve %1’den azını karşılayabiliyor.
Yardımların ulaştırılmasındaki en büyük engel, malzemelerin taşınması değil, İsrail tarafından bunların Gazze halkına ulaşmasının engellenmesi. İsrail, 2 Mart – 19 Mayıs 2025 tarihleri arasında insani yardım girişini tamamen durdurmuştu. Bu girişimin ardından uluslararası toplumun tepkileri doğrultusunda 19 Mayıs’ta ABD ve İsrail destekli “Gaza Humanitarian Foundation” (GHF) aracılığıyla sınırlı yardım dağıtımları başlamış olsa da, bu yöntem geniş çaplı ve sürdürülebilir çözümler sunmaktan uzak kalmış durumda. GHF’nin kontrolündeki merkezlere yapılan saldırılar neticesinde ise binlerce Filistinli hayatını kaybetti, yüzbinlerce yaralandı.
Uluslararası insani yardım kuruluşları, Gazze’de yaşamın sürdürülebilmesi için tüm kara sınır kapılarının açılmasını ve yeterli miktarda yardım girişine izin verilmesini zorunlu görüyor. Türkiye de yaklaşık 600 tır yardım malzemesi, sahra hastaneleri ve 351 barınma konteyneri ile bölgeye destek sağladı ancak, bu yardımlar İsrail engellemeleri nedeniyle hâlâ Mısır’ın El-Ariş Limanı’nda bekletiliyor. Havadan yardım girişleri ise sınırlı ve etkisiz kalıyor. Uluslararası toplumun karayolu ile yardım ulaştırmak için yaptığı girişimler, bölgeye ulaşan toplam yardım miktarlarının binde biri seviyesinde kalıyor. Örneğin, 13 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen hava operasyonları, toplamda 611 ton yardım getirirken, bu miktar sadece yaklaşık 100 tır yardımın bir aylık kapasitesine denk geliyor. Ağustos ayı sonunda yapılan hesaplamalara göre, havadan yardım %0,45 oranında, karayolu yardımlarına göre ise çok düşük oranda gerçekleşiyor. BM ve diğer insani kuruluşlar, havadan sağlanan yardımın, bölgedeki ihtiyaçlara çözüm olamayacağını ve karadan ulaşımın öncelikli olması gerektiğini belirtiyor.
Yetersiz yardım ve kuşatma koşulları sonucu, açlık ve ölüm vakaları hızla artmakta. Son yapılan açıklamalara göre, sadece dün, 3’ü çocuk 9 sivil daha açlıktan yaşamını yitirdi; toplam ölüm sayısı 348’e ulaşmış durumda. Özellikle 7 Ekim 2023’ten beri devam eden İsrail ordusunun saldırıları sonucu toplam ölü sayısı 63 bin 557’yi, yaralı sayısı ise 160 bin 660’ı buldu. Bu korkutucu tablo, bölgedeki insani krizin ne kadar ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor.
Türkiye, mart 2024’te TSK’ya ait kargo uçaklarıyla yaptığı insani yardım girişiminde bulunmuş, ancak izin engellemeleri nedeniyle sadece 8 bin 850 kg tıbbi malzeme ve bebek maması Ürdün üzerinden Gazze’ye ulaşabilmişti. Bu gelişmeler ışığında, Türkiye bölgeye sürekli ve yeterli yardım akışını sağlamak amacıyla sınır kapılarının açılması ve yardımın siyasallaştırılmadan yürütülmesi çağrısında bulunuyor. Uluslararası toplumun soruna duyarlı yaklaşması ve koordinasyonun sağlanması, bölgedeki insani krizden çıkış için şart olarak ortaya çıkıyor.
Doğu Kudüs’te İsrail’in Yerleşim ve Yıkım Politikaları Artarak Devam Ediyor
1
Trump’tan NATO Zirvesi Sonrası Çarpıcı Açıklamalar
402 kez okundu
2
İsrail ve İran Arasındaki Çatışma ve Uluslararası Tepkiler
393 kez okundu
3
Kuzey Kore lideri Kim’in kız kardeşinden Güney Kore mesajı: ‘Uzlaşı kapısı kapalı’
298 kez okundu
4
Trump’tan Beyonce çağrısı: Yargılansın
250 kez okundu
5
ABD Başkanı Donald Trump’tan Filistin ve Orta Doğu Politikaları Üzerine Açıklamalar
242 kez okundu