40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, hükümetin güvensizlik oyu sonucu düşmesi sonrası yeni bir dönem başladı. Macron, eski savunma bakanı Sebastien Lecornu’yu hükümetin başına getirerek, hızla yeni kabinenin yolunu çizdi. Lecornu’nun bugün öğle saatlerinde göreve başlaması beklenirken, bu atama, ülkedeki siyasi istikrarın yeniden tesisi amacıyla yapılmış gibi görünüyor.
Uzmanlar, Macron’un merkez sağ kökenli ve kendisine sadakatiyle tanınan Lecornu’yu tercih etmesinin, ülkede bir müddet duraklama yaşayan siyasi ortamda yeni bir istikrar adımı olduğunu belirtiyor. Ancak, muhalefet bu yeni Başbakan’a sert tepki gösterirken, Macron’un bu hamlesi tartışma konusu olmaya devam ediyor. Yeni hükümetin görevi, iktidarın 8 yıl içinde 4. kez değişmesine neden olan bu gelişmelerle birlikte, kamuoyunda sürdürülebilirlik ve yönetim istikrarı tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
Gregorian takvime göre, yeni hükümetin en kritik görevi, 2026 yılı bütçesini siyasi uzlaşıyla kabul ettirmek olacak. France 24’ün haberine göre, Lecornu, farklı siyasi görüşler arasında ortak zemini bulmak zorunda. Ayrıca, yeni başbakan, göreve geldiği ilk iki yılı aşan süre içinde ülkenin siyasi istikrarını sağlama açısından önemli bir sınavla karşı karşıya kalacak.
Fransa’da yaklaşık iki yılda beşinci kez göreve gelen Lecornu, bu süreçteki bütçe tartışmaları ve siyasi krizler nedeniyle ciddi bir sınava hazırlanıyor. Çarşamba günü planlanan protesto gösterileri de bu bağlamda düşünülüyor. ‘Her Şeyi Engelleyelim’ isimli hareket, hükümetin kemer sıkma politikalarına karşı çıkmak amacıyla organize edildi. Sosyal medya platformlarında hızla yayılan çağrılar, ülkede büyük çaplı gösterilere işaret ediyor.
Paris Emniyet Müdürü Laurent Nunez, NYT’ye yaptığı açıklamada, şu ifadeleri kullandı: “Geleneksel büyük protestolar yerine, yüzlerce küçük, çevik grup sabotaj girişimlerine hazırlanıyor. Polis, bu tür durumlara karşı önlemler alacak.”
İçişleri Bakanı Bruno Retailleau da, kritik altyapılarda 80 bin civarında polis görevlendireceklerini duyururken, güvenlik güçlerinin ülke genelinde teyakkuzda olacağını belirtti. Tartışmalı toplantılar ve protestolar sebebiyle havaalanlarında uçuş iptalleri ve trenlerde aksaklıklar yaşanması bekleniyor.
Uzmanlar, yeni hareketin 2018’deki Sarı Yelekliler gösterilerine benzeyebileceğine işaret ediyor. O dönemde, hükümet geniş çaplı protestoları bastırmak için yaklaşık 20 milyar dolar harcamıştı. Bu nedenle, “Her Şeyi Engelleyelim” hareketinin ne kadar büyüyeceği konusu merak konusu olmaya devam ediyor.
Paris Cite Üniversitesi öğretim üyesi Tristan Mendes France, hareketin merkezsiz olduğunu ve birçok eski Sarı Yelekliler’den destek görebileceğini belirtiyor. İnternet ortamında öfke ve hayal kırıklığı atmosferi hızla yayılarak, hareketin güç kazanmasına zemin hazırlıyor.
Fransa’daki diğer sol-partiler ve büyük sendikalar da protestoya katılma yönünde çağrı yaptı. Ayrıca, Ulusal Birlik Partisi lideri Jean-Luc Melenchon da hareketi destekledi, diğer sol gruplar ve kurumlar da benzer tutumlar sergilediler.
Hareketin talep ettiği başlıca alanlar, kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, medya ve iletişimde yoğunlaşmaya karşı önlemler ve zenginlerin vergilendirilmesine yönelik politikalar olarak sıralanıyor. Analistler, bu taleplerin çoğunun sağ ve sol merkezden uzak, daha çok sol görünümlü odaklara hitap ettiğini belirtiyor.
İpsos’un yaptığı son anket, hareketin özellikle sol ve aşırı sağdaki Ulusal Birlik (RN) seçmenleri arasında ilgi gördüğünü ortaya koyuyor. Ancak, merkezdeki seçmenlerin eylemlere ilgisi sınırlı kalıyor.
Fransa Yeşiller Partisi lideri Marine Tondelier, BFMTV’ye yaptığı açıklamada, Lecornu’nun atanmasını “bir provokasyon” olarak nitelendirdi ve “Bu karar, oy kullanmanın anlamını sorgulattı” sözlerini kullandı. Ayrıca, Macron’un bu hamlesinin, Çarşamba günü yapılacak protestolar için yeni bir gerekçe sunduğu görüşünde.
Trump’tan Epstein Mektubu İddialarına Sert Reddetme