40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Galatasaray, Inter ve Juventus gibi prestijli kulüplerde forma giyen Brezilyalı orta saha oyuncusu Felipe Melo, Gazzetta dello Sports’a samimi açıklamalarda bulundu. Röportaj boyunca, hem kariyer anılarını hem de yaşadığı zorlukları cesurca paylaşan Melo, aynı zamanda çocukluk dönemine ait önemli detayları da aktardı.
2010 Dünya Kupası’nı ve futbol kariyerindeki önemli dönüm noktalarını anlatırken, aynı zamanda hayatındaki kritik olaylara da değinen Melo, futbol dışındaki yaşamını ve duygularını da içtenlikle ortaya koydu.
“SENİ BURADA BİR DAHA GÖRÜSEM VURURUM!” ifadesiyle hatırlanan Melo, yalnızca bir kez korktuğunu dile getirdi. 15 yaşındayken, Brezilya’da karşısına dövmesi olan ve uzun boylu bir uyuşturucu baronu çıkan genç futbolcu, o anısını şöyle anlattı: “Bazen kötü ortamlarda bulunuyordum. Bir gün bir adam beni kenara çekti, hiç unutmayacağım bir bakış attı ve ‘Eğer seni burada tekrar görürsem seni vururum’ dedi. ‘Senin futbol geleceğin var, burada istemiyorum’ diye ekledi. Sözünü dinledim. Şimdi onun kim olduğunu bilmiyorum, sanırım öldü.”
“Futbol olmasaydım ne yapardım?” diye sorduğunuzda, Melo’nun cevabı oldukça içtendi. “Belki kötü işler içinde olurdum, ailesime teşekkür ediyorum. Babam işçiydi, annem ise ev hanımı. Hayat ve zorluklar içinde büyüdüm.”
“Sana ‘Pitbull’ deniyor, bu nasıl bir his?” diye sorulduğunda, Melo gülümseyerek yanıt verdi: “Bu lakabı seviyorum. İnsanlar genellikle beni sert faullerimle hatırlıyor, ama ben her zaman kaliteli bir oyuncuydum. 2010 Dünya Kupası’nda Hollanda’ya karşı Robinho’ya yaptığı güzel asistle adım hafızalara kazındı. O maçta oyundan atıldım; yirmi metrelik dikine pas, onu kaleci ile karşı karşıya bıraktı…”
“Cumartesi günü Juventus-Inter maçı var, senin maçın.” diyebilirsiniz. Melo, bu maç hakkında düşüncelerini şöyle paylaştı: “Güzel anılar var. Juventus’ta yaklaşık yüz maç oynadım ama genç ve olgunlaşmamıştım. Hatalar yaptım ve bunun bedelini ödedim.”
“Neler hatırlıyorsun?” diye sorduklarında, Melo, geçmişteki deneyimlerini şöyle anlattı: “Bir keresinde top kaptırdım ve tribünler ıslıkladı. Ben de herkesle kavga ettim, küfürler savurdum. Eve döndüğümde eşim beni azarladı. O zamanlar çok huysuz ve sinirliydim, Chiellini ile de tartıştım; ama sonunda barıştık. Kulüpler Dünya Kupası’nda birbirimizi sevgiyle selamladık, orada Infantino da vardı. O gerçekten futbolu değiştiriyor, ona saygı duyuyorum.”
“Inter seni 2009 yılında istiyordu,” dediniz. Melo, o dönemi şöyle anlattı: “Evet, ama Corvino bana, ‘Ya Torino’ya gidersin ya da başka bir seçeneğin yok’ dedi. Juventus, 25 milyon Euro serbest kalma bedelini ödeyerek Marchionni’yi takasa kattı. Fiorentina bu durumu pek hoş karşılamadı, bana çok tepki gösterildi; ama orada ilk kızım dünyaya geldi ve Franchi’yi, şehri sevdim.”
“Cumartesi günü kimin tarafındasın?” diye sorulduğunda, Melo içtenlikle yanıt verdi: “Inter kalbimde. Hâlâ Verona’dan attığım gol sonrası eşimi öptüğümdeki Gazzetta manşeti duruyor: 2015 yılıydı, başlık ‘Öpen kaçış’ idi. Mancini beni çağırdığında tereddüt etmedim ve kısa sürede takıma katıldım. Bu kararımdan dolayı pişman değilim.”
“Eğer Frank de Boer karşınıza çıksa, ne söylerdiniz?” diye sorduğumuzda, Melo, onun futbol bilgi seviyesine eleştirel yaklaşarak şöyle dedi: “Hiç anlamıyor ve yeteneksiz. Hatta Gabigol hakkında bile kötü konuşmuş, ona ‘Gabi-ex-gol’ demişti. İtalyanca bilmiyordu ve soyunma odasında pek sevildiği söylenemezdi. Üç ay içinde her yere felaket getirdi. Allah’a şükür, o yıl Pioli geldi ve işler düzeldi.”
“Yeni Inter sizi ikna ediyor mu?” diye sorulduğunda Melo, şunları belirtti: “Kulüpler Dünya Şampiyonası’nda daha fazlasını yapabilirdi, ama bu beklenmedik değil. Chivu yeni katıldı ve Inzaghi’nin dörtlü sistemiyle yeni bir çizgi çizmeye çalışıyor. Sucic’i beğeniyorum, çok belirleyici olabilir. Pio Esposito ve Dumfries’e ise hayranlık duyuyorum.”
“Lautaro Martinez, dünyanın en iyi beş forvetinden biri mi?” diye sorulduğunda Melo, “Hayır, ilk üçte! 2024 Ballon d’Or sıralamasında yedinci olmasından çok daha fazlasını hak etti.”
“Juve şampiyonluk mücadelesi verebilir mi?” diye sorulduğunda Melo, “Inter maçı çok önemli olacak. Juventus’u Kulüpler Dünya Kupası’nda izledim; Manchester City karşısında pek iyi görünmediler. Tudor bana pek etki bırakmadı, olağanüstü biri gibi görünmüyor. Başarılı başladı ancak farkı, Inter gibi büyük takımlara karşı göstermeliler.”
“Favori takımınız kim?” diye sorduklarında, Melo net yanıt verdi: “Inter en güçlü, ama Napoli de kaliteli bir takımdır.”
“Juve’de vazgeçilmez oyuncu kim?” cevabını veren Melo, “Bremer. Geçen yıl adeta oksijen gibi ihtiyaçtı.”
“Inter’de ise en değerli oyuncu kim?” diye sorduğumuzda, Melo, hızlıca yanıt verdi: “Hakan Çalhanoğlu; hâlâ takımın beyni.”
“Cumartesi maçının sonucu ne olmalı?” sorusuna Melo, gülümseyerek cevap verdi: “Bol gol atılan bir maç olması dileğiyle.”
“Bir orta saha oyuncusu olarak, ona pas verebilmek için 3 kat koşacağın oyuncu kim olurdu?” diye sorulduğunda Melo, “Çalhanoğlu ve Kenan Yıldız. Türk oyuncunun topa dokunuşunu çok beğeniyorum. Onlar için sonuna kadar savaşırım.”
“Yakın zamanda verdiğiniz bir demeçte, ‘2026’da beni yedek kulübesinde göreceksiniz ve umuyorum Serie A’da çalışırım’ diyorsunuz. Futbol anlayışınız nedir?”
“Cesur ve kaliteli oyuncular isterim. Ayağını ikili mücadeleye sokmayan oynamaz. Kendi performansım oldukça iyiydi, bunu sakince söylüyorum. Hem sert hem de gol atardım; benim gibi oyuncu azdır. Derim ki: Felipe sahadaysa, işler zor olur ama Felipe yoksa, işler daha da zorlaşır.”
Beşiktaş-Fenerbahçe Transfer Rekabetinde Yeni Gelişmeler: İsmail Yüksek ve Oğuz Aydın Gündemde