41,5514$% 0,71
48,6484€% 1,00
5.177,68%1,02
8.427,00%0,31
33.606,00%0,31
11.151,20%-1,99
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, BM’nin 80. Genel Kurulu vesilesiyle New York’ta düzenlenen toplantıda Türk basın mensuplarına kapsamlı açıklamalarda bulundu. Program kapsamında Türkevi’nde gerçekleştirilen basın toplantısında, Kıbrıs müzakereleri, Rumların tutumu, Türkiye’nin destekleri ve KKTC’nin uluslararası arenadaki duruşu hakkında önemli görüşlerini paylaştı.
Tatar, adada sürdürdükleri müzakerelerin artık geçmişte kaldığını, çözüm yolunun yeni paradigmaya göre iki bağımsız devletin egemen eşitliği ve uluslararası statüsünün tanınması temelinde olduğunu dile getirdi. Rum tarafının BM kürsüsündeki ifadelerinin ardından, Güney Kıbrıs’ın İsrail ile yaptığı askeri anlaşmaların adada güvenliği tehdit ettiğine işaret ederek, bu duruma dikkat çekti.
FEDERAL ÇÖZÜM AŞAMASI GERİDE KALDI
Tatar, eski müzakerelerden farklı olarak, yeni vizyonlarının egemen eşitlik ve yan yana yaşayan iki devlet üzerine kurulu çözüm modeline dayandığını vurguladı. Paradigma değişiminin kaçınılmaz olduğunu, “Kurallar değiştiğinde kazanan taraf da değişir” diyerek yeni stratejisini özetledi.
SINIR ve ÇEVRE PROJELERİ ÜZERİNE İŞ BİRLİĞİ ÇAĞRISI
Türk tarafının sadece siyasi değil, aynı zamanda günlük yaşamı kolaylaştıracak somut iş birlikleri sunduğuna dikkat çeken Tatar, enerji, ticaret, turizm, çevre ve insani alanlarda önemli adımlar attıklarını belirtti. Özellikle Haspolat ve Akıncılar’daki yeni sınır kapılarının halkların günlük yaşamını kolaylaştıracağına inandığını ifade ederek, karşı tarafın bu adımlara engel olmaya çalıştığını söyledi.
Geçtiğimiz Temmuz ayında New York’ta üzerinde mutabakat sağlanan dört yeni girişimin detaylarını da aktaran Tatar, bunların sembolik kalmaması gerektiğinin altını çizdi. “İşte bunlar, yaşamı doğrudan etkileyen projelere dönüşmeli ve biz buna hazırız” dedi.
Rum Liderin BM Konuşmasına Sert Yanıt
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi lideri Nikos Hristodulidis’in BM Genel Kurulu’ndaki ifadelerine değinen Tatar, “Rum lider, satırlarla dolu, tahammülsüzlük ve düşmanlık içeren sözler sarf etmiştir. Bu tavır, çözüm arayışına hizmet etmediği gibi, güveni artırmaktan uzaktır” dedi.
Rum tarafının son dönemdeki tutumunu detaylandıran Tatar, INTERPOL’un siyasi amaçlarla kullanılması, Türk tarafıyla temas eden ülkelere yönelik yapılan hedef gösterme girişimleri, Limasol’daki yangına KKTC’nin yardımlarını reddetmesi ve artan silahlanma faaliyetleri gibi adımların, sağlıklı bir zihniyet ürününden çok, düşmanlığı artırdığını belirtti.
Silahlanma ve Güvenlik Durumu
Özellikle Güney Kıbrıs’ın askeri harcamalarını artırdığına vurgu yapan Tatar, İsrail’le yapılan anlaşmaların bölgedeki istikrarı tehdit ettiğini söyledi. BM Genel Sekreteri’nin konuyla ilgili uyarılarına rağmen, silahlanmanın sürdüğünü ve bu durumun adada ciddi tehlikeler oluşturduğunu aktardı.
Çözüm Sürecinde Güncel Durum ve Egemenlik Vurgusu
Müzakere konusuna da değinen Tatar, hala ortak bir temel bulunmadığını belirterek, “Egemen eşitlik talebimizi kabul etmeyenler, resmi müzakerelerimizin başlamasını engellemektedir” diye konuştu. Bu şartlar altında, Türkiye’nin desteğiyle güçlenen pozisyonlarının, adadaki durumu daha güçlü hale getirdiğine dikkat çekti.
Tatar, artık Kıbrıs Türkü’nün yeni paradigmayla sadece taraf değil, aynı zamanda aktif bir aktör haline geldiğini vurguladı. Bu, geçmişteki taraftan öte, söz ve karar sahibi olma anlamına geliyor. Ayrıca, KKTC’nin uluslararası alandaki ilişkilerinin güçlenmesi ve ekonomik yapısının sağlamlığı sayesinde, bağımsızlık yolunda kendine özgü bir duruş sergilediğini kaydetti.
Son olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM’deki konuşmasına teşekkür ederek, “Sayın Erdoğan’ın kararlı duruşu, iki devletli çözüm vizyonumuza verdiği desteğin en önemli göstergesidir” ifadelerini kullandı.
Vietnam’daki Tayfun Alarmı: Güvenlik Önlemleri Artırıldı