Arslantepe Höyüğü’nde Yeni Bulgular: Antik Yemek Pişirme Fırınları Keşfedildi
Arslantepe Höyüğü Kazı Heyeti Başkanı Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, bu yılki çalışmaların ağustos ayında başladığını ve höyüğün kuzeyinde yoğunlaştığını söyledi. Kazılarda et pişirmek için yüzeyin altında tandıra benzer fırın bulduklarını ...
Kazı Çalışmalarının Detayları ve Yeni Bulgular
Arslantepe Höyüğü'nde yürütülen kazı çalışmalarının bu yıl ağustos ayında başladığını ve kazı alanının özellikle höyüğün kuzey bölgesinde yoğunlaştığını belirten Prof. Dr. Francesca Balossi Restelli, yapılan çalışmaların önemine vurgu yaptı. Restelli, kazılarda ilginç ve dikkat çekici bulgulara ulaşmayı başardıklarını ifade etti.
Arslantepe kazılarında, et pişirme amacıyla kullanıldığı düşünülen yüzeyin altına inşa edilmiş tandırlara benzer yapılar keşfettiler. Restelli, 2022 kazıları sırasında da aynı bölgede benzer yapıların ortaya çıkarıldığını ve bulunan yeni bulgularla dönemin yemek kültürüne dair önemli ipuçları yakaladıklarını açıkladı. Kültürel ve tarihi açıdan büyük öneme sahip olan bu keşiflerin, tarih boyunca yemek hazırlama anlayışına ışık tutacağını düşünüyorlar.
Bulunan Yapılar ve Taşınan Anlamlar
Restelli, kazılarda ortaya çıkan özgün yapıların geç Hitit dönemine ait olduğunu ve bu yapıların içinde özel olarak tasarlanmış iki adet tandır yapısı keşfettiklerini belirterek şu bilgileri verdi:
- Fırınlar zeminin altına yerleştirilmiş ve bu nedenle geleneksel anlamda birer tandırdan farklılık gösteriyor.
- İç yüzeylerde pişmiş toprak malzeme kullanılmış.
- Yapıların içinden çıkan çok sayıda hayvan kemiği ve pişmiş toprak ocak ayakları, bu yapımların yemek pişirme amaçlı kullanıldığını gösteriyor.
Restelli, yeni keşfedilen bu yapıların yaklaşık olarak Milattan öncesi 1100-1000 yıllarına tarihlendirildiğini açıkladı ve bu dönemle ilgili önemli bilgiler sundu.
Antik Yeme İçme Kültüründe Çarpıcı Benzerlikler
Mevcut bulgulara göre, kazılarda bulunan fırınların, et yemekleri pişirmek amacıyla kullanıldığı düşünülüyor. Restelli, bu teknolojinin günümüzdeki yemek pişirme yöntemlerine benzerliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"İçine et konuyor, kapakla kapatılıyor ve saatler hatta tüm gece boyunca pişirilerek hazır hale getiriliyordu. Bu yöntem, tam anlamıyla kağıt kebabı pişirme tekniklerine benziyor."
Antik dönemdeki yemek kültürleri ile günümüz arasındaki bu benzerliklerin oldukça dikkat çekici olduğunu vurgulayan Prof. Restelli, sözlerine şunları ekledi: "Malatyalı şefleri burada görmek, bu kültürel zenginliği anlamak ve korumak açısından önemli. Geçmişle günümüz arasındaki bağlantılar, kazı çalışmalarımızın en büyük kazanımlarından biri."