ABD Temsilciler Meclisi, Jeffrey Epstein Davasıyla ilgili 33 Bin 295 Sayfalık Kayıtları Yayımladı
ABD Temsilciler Meclisi Denetim ve Kamu Reformu Komitesi, Jeffrey Epstein ile ilgili uzun süredir saklı tutulan belgeleri kamuya açık hale getirdi. Bu belgelerin yayımlanmasının ardından, Demokratlar incelemelerine dayanarak, yayımlanan binlerce sayfanın %97’sinin önceki süreçte federal, eyalet veya yerel makamlar tarafından paylaşılmış olduğunu duyurdu. Açıklamada, belgelerde herhangi bir “müşteri listesi” veya mağdurlar için adalet ve şeffaflığı artıracak bilgiler bulunmadığı belirtildi.
Komitenin açıklamasında, Adalet Bakanlığı’nın yasal sorumluluğunun “mağdurları korumanın ve çocuk istismarına ilişkin içeriklerin sansürünü sağlayarak tam, sansürsüz belgeler teslim etmek” olduğu vurgulandı. Ayrıca, Komite Başkanı James Comer’ın yayımlamaya karar verdiği belgelerin zaten büyük ölçüde kamuya açık olduğu ve Amerikan halkının bu bilgileri kandırmaya yönelik girişimlere itibar etmemesi gerektiği ifade edildi.
Yasal Girişimler ve Belgelerin Yayınıyla İlgili Tartışmalar
Americanın öne çıkan yasa tasarısı kapsamında, Temsilciler Meclisi Üyeleri Cumhuriyetçi Thomas Massie ile Demokrat Ro Khanna, Adalet Bakanlığı’na Epstein’a ait belgeleri 30 gün içinde yayımlama zorunluluğu getiren bir önerge sundu. Bu gelişmeler üzerine, 5 Ağustos’ta Epstein ile ilgili dijital kayıtlara ulaşmak amacıyla yapılan mahkeme celbi kamuoyunun gündemine oturdu.
Jeffrey Epstein Dosyasının Detayları ve Son Gelişmeler
Jeffrey Epstein, küçük yaşta mağdurlara cinsel istismar ve fuhuş suçlarıyla suçlanarak yargılanmış ve 10 Ağustos 2019 tarihinde, New York’taki Metropolitan Hapishanesi’nde intihar ettiği öne sürülmüştü. Kendisiyle bağlantılı belgelerde, Prens Andrew, Donald Trump, Bill Clinton, Ehud Barak, Al Gore, Kevin Spacey, Michael Jackson, David Copperfield, Alan Dershowitz ve Bill Richardson gibi birçok ünlü isim bulunmuştu.
ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI), geçtiğimiz günlerde kamuoyunun “Epstein dosyaları” olarak bildiği belgeleri incelemiş ve çeşitli spekülasyonların aksine, mağdurları temsil eden herhangi bir “müşteri listesi” bulunmadığını, Epstein’ın hücresinde intihar ettiği sonucuna varıldığını duyurmuştu. Bu süreçte, Epstein’ın suçlarında rol alan veya sorumluluğu bulunan tek kişi olarak Maxwell ile ilgili gelişmeler de dikkat çekti.
İddialar ve İkinci Temaslar
İşin daha şaşırtıcı yönlerinden biri ise, ünlü gazeteci Tucker Carlson’un Epstein’in “İsrail için çalıştığını ve başkent Washington’un genel düşüncesinin bunun örtülü olduğunu” iddia etmesi oldu. Ayrıca, Wall Street Journal, Epstein’in kız arkadaşı Ghislaine Maxwell’in, Epstein’in 50. doğum günü sebebiyle yakın çevresinden mektup talep ettiğini ve bu mektuplardan birinin Donald Trump’a ait olduğunu belirtti.
Adalet Bakanlığı, Maxwell ile üst düzey bir federal savcılık yetkilisi arasındaki görüşmenin ses kaydı ve tutanaklarını kamuoyu ile paylaştı. Bu kayıtlarda, Maxwell’ın Epstein’ın “müşteri listesi olmadığını” iddia ettiği ortaya çıktı.