40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in Katar’ın başkenti Doha’da bulunan Hamas müzakere heyetine yönelik gerçekleştirilen saldırı sonrası Beyaz Saray’da Haberler ve Diplomasi dünyasını hareketlendiren gelişmeler yaşandı. Üst düzey ABD yetkilileri, Trump’ın durumu öğrendiğinde büyük bir öfke ve hayal kırıklığı yaşadığını vurguladı. Görüşmeler sırasında Biden yönetiminin bölgedeki hassas dengeleri gözeterek hareket etmesi gerektiği net biçimde ifade edildi.
Yetkililere göre, Trump, Netanyahu’ya Katar’daki Hamas liderlerini hedef alma kararının çok akıllıca olmadığını sordu. Başkan, bu saldırının bölgedeki istikrarı olumsuz etkileyeceği ve ileriye dönük barış çabalarını baltalayacağı endişesini dile getirdi. Görüşme sırasında Trump’ın sesi gergin ve endişeli olduğu kaydedildi.
İsrail Başbakanı Netanyahu ise Trump’a saldırı için sınırlı bir zaman diliminin bulunduğunu ve bu fırsatı değerlendirmeleri gerektiğini aktardı. Kendi güvenlik önceliklerinin bu kararda etkili olduğunu savundu. Ayrıca, Netanyahu’nun, “Sınırlı bir zamanda hareket etmek zorundayız, aksi halde başka seçeneğimiz kalmaz” ifadeleri dikkat çekti.
Yüksek seviyedeki ABD yetkilileri, Trump’ın Netanyahu’nun tek taraflı adımlarından giderek daha çok rahatsızlık duyduğunu ve iki lider arasındaki gerilimin arttığını dile getirdi. Bu durum, iki ülke arasındaki mevcut ilişkinin hassas sınırlar içinde seyrettiği izlenimini kuvvetlendirdi.
Trump’ın, bölgedeki barış girişimlerini baltalayacak bu gelişmeler karşısında ciddi endişeler taşıdığı belirtildi. Biden yönetimi, Katar ve diğer Körfez ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirmeyi hedeflerken, ABD’nin bölge politikası üzerinde yeni bir dinamik oluştu. Üst düzey bir yetkili, Trump’ın Gazze’deki çatışmaları ve Hamas’ın rehinelerini serbest bırakma taleplerini yakından takip ettiğini ifade etti.
Wall Street Journal’ın haberine göre, iki liderin ikinci bir telefon görüşmesi gerçekleştirildi ve bu görüşme ilkine göre daha yapıcı ve samimi geçti. Trump, saldırının sonuçlarını ve hedeflerin durumu hakkında sorular sordu, Netanyahu ise henüz sorunun büyüklüğünü net şekilde göremediğini belirtti.
İsrail ordusunun Doha’da Hamas müzakere heyetine saldırısı, bölgedeki hassas dengeleri yeniden Sarstı. Dünkü saldırı, Katar’ın ev sahipliği yaptığı uluslararası görüşmelerin sekteye uğramasına neden oldu. ABD’nin arabulucu rolü zayıflama riski ile karşı karşıya kaldı. Ayrıca, Katar’ın öfkesinin artması, Körfez ülkeleri arasında dengeyi yeniden gözden geçirme ihtiyacını öne çıkardı.
Katar hükümeti, saldırıya sert tepki gösterirken, bu olayın bölgenin istikrarına zarar verdiği vurgulandı. Katar, bu hareketi “korkakça bir savaş girişimi” olarak nitelendirerek, bölgesel barış çabalarını tehdit etti.
Stratejik uzmanlar, Trump’ın büyüyen endişeleri ve bölgesel gelişmeler karşısında barış politikalarının sekteye uğradığını belirtiyor. Mona Yacoubian, “Bu durum Trump’ın özellikle bölgedeki istikrar arzusu ve barış gündemini ciddi anlamda zorluyor” değerlendirmesinde bulundu.
Eski ABD yetkilisi David Satterfield ise, Katar’ın arabuluculuk çalışmalarını sürdüreceğinden emin olduklarını ve çıkarlar doğrultusunda hareket edeceklerini ifade etti. Yetkililer, Trump’ın Gazze’deki çatışmaların sona ermesini istiyor ve en azından bombardımanların azaltılmasını hedefliyor.
Ancak, bu gelişmelerin Washington ve Tel Aviv arasındaki ilişkilerde yeni bir gerginlik oluşturduğu ve bölgesel istikrar açısından riskler taşıdığı uzmanlar tarafından dile getiriliyor. İlgili kaynaklar, Trump’ın benzer çatışmalara ve siyasi belirsizliklere karşı dikkatli olmaya devam edeceğini vurguladı.
Netanyahu, yaptığı açıklamalarla Hamas’a karşı saldırıları sürdürme niyetini açıkça ortaya koydu. Lider, “Katar’a ve tüm terörist barındıran ülkelere sesleniyorum: Ya onları sınır dışı edin ya da adalete teslim olun” ifadeleriyle, bölgedeki karşı saldırı sinyallerini verdi. Ayrıca, bu mesajlar, İsrail’in operasyonların süreceği mesajını vermesi açısından önemliydi.
İsrail ve ABD arasındaki ilişkilerde zaman zaman tartışmalara yol açan bu gelişmeler, bölgesel güvenlik ve barış görüşmelerini olumsuz etkiliyor. Netanyahu’nun bu açıklamaları, İsrail’in askeri operasyonlarını sürdüreceğinin işareti oldu.
ABD’de Charlie Kirk’ün Saldırısı: Gelişmeler ve Güvenlik Önlemleri