40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Zuhr-i Ahir namazı, özellikle Cuma namazının ardından kılınıp kılınmamasıyla ilgili soruların sıkça gündeme geldiği önemli bir namazdır. Öğle namazının ardından kılınan bu namaz, bazı toplumlar ve mezhepler arasında farklı uygulamalara konu olmuştur. Öğle namazının akabinde kılınan Zuhr-i Ahir namazı, “son öğle namazı” anlamını taşımakta olup, özellikle şehirlerde ve kalabalık toplumsal yapılar içinde bu namazın önemi artmıştır.
Gerekçeleri ve hükümleri açısından, bu namazın Kuran ve sünnette açık biçimde yer almamakla birlikte, bazı İslam alimleri tarafından ihtiyaç ve toplumsal düzeni sağlama amacıyla önerilmiştir. Ayrıca, farklı camilerde kılınan Cuma namazlarının ilk kılınanın geçerli olup diğerlerinin geçersiz sayılması gibi bir durumun önüne geçmek amacıyla, bu namazın niyet edilmesi ve kılınması tercih edilmiştir.
Bu namaz, özellikle Cuma namazına katılanların, namazın akabinde ortaya çıkan karışıklıkları önlemek ve ibadeti tamamlamak amacıyla kılınmaktadır. Hz. Peygamber döneminde veya ilk dönemlerde “Zuhr-i Ahir” adında bir namaz rivayet edilmemiştir. Ancak, zamanla şehirlerin büyümesi ve nüfusun artmasıyla birlikte, birden fazla camide cuma namazı kılınması gerekliliği ortaya çıkmış ve bu durum, çeşitli ihtilaflara sebep olmuştur.
İslami kaynaklarda, bu namazın niyet edilerek dört rekât olarak kılınması uygun görülmüştür. Bu uygulama, özellikle cami imamları ve müftüler tarafından, şehirlerdeki toplumsal düzeni koruma ve ibadetin sıhhatini sağlama amacıyla önerilmektedir. Bu noktada, namazın kılınış şekli ve niyet edilmesi, çeşitli mezhep alimleri tarafından detaylıca açıklanmıştır.
Genel olarak, Cuma namazının sadece tek bir camide kılınması, toplumun birlik ve beraberliği açısından önemlidir. Ancak, kalabalık şehirlerde, farklı camilerde kılınan Cuma namazlarının birden fazla olması, pratik anlamda zorluklar doğurmaktadır. Hanefî mezhebine göre, herhangi bir sınırlama olmadan, şehirde birden çok camide Cuma namazı kılınabilmektedir (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, 2/145-146).
İmam Şâfiî de, Bağdat’ta bulunduğu dönemde, birden fazla yerde Cuma namazı kılınmasını görmüş ve buna müdahale etmemiştir (Nevevî, el-Mecmû’, 4/585; Şirbînî, Muğnî’l-muhtâc, 1/544). Dolayısıyla, her bir camide kılınan Cuma namazlarının geçerli olup, bunların arasında bir fark gözetilmeksizin, ayrıca Zuhr-i Ahir (son öğle namazı) kılmaya gerek olmadığı kabul edilmiştir. Bu uygulama, toplumsal ve ibadetsel düzenin korunması açısından önemli bir detaydır ve toplumlar arasında birlik ve beraberliği sağlamayı amaçlamaktadır.
Abdest nasıl alınır (Erkek-Resimli anlatım)..Abdest alma sırası ve ‘abdest nasıl alınır’ rehberi