Yakınlarını kanserden kaybetti: Organik tarıma yönelerek üretici oldu

Safranbolu ilçesinde uzun yıllar restoranlarda aşçılık yapan 45 yaşındaki Doğruyol, 8 sene önce, bazı akrabalarının kanser nedeniyle vefatı üzerine katkısız ürünler yetiştirmek için organik tarım yapmaya karar verdi. Konarı köyündeki 60 dönümlük ...

Safranbolu'nun Konarı köyünde, uzun yıllar restoranlarda aşçılık yapan 45 yaşındaki Doğruyol, ailesinin yaşadığı sağlık sorunları ve kayıplarından sonra organik tarıma yönelmeye karar verdi. 8 yıl önce başladığı bu yolculukta, katkısız ve tamamen doğal ürünler yetiştirerek hem kendisi hem de toplum sağlığı için önemli bir adım attı.

60 dönümlük geniş bahçesinde, ata tohumları kullanarak sebze ve meyve yetiştiren Doğruyol, ailesiyle birlikte domates, salatalık, patlıcan, biber, karpuz, kavun, semiz otu, mısır, enginar ve kabak gibi birçok ürünün organik halini üretmekte. Ayrıca ürettiği tohumların yaygınlaşması amacıyla her yıl yaklaşık 2000 kişiye ücretsiz tohum dağıtımı yapıyor.

Organik ve Ata Tohumu Üretimi

Doğruyol, ürettikleri ürünlerin tamamının ata tohumlarından olduğunu ve fideye kadar her aşamanın kendisi tarafından gerçekleştirildiğini belirtiyor. Dışarıdan fide veya tohum almak yerine, tamamen kendilerinin yetiştirdiği ürünleri kullandıklarını vurguluyor.




Ürünlerini halk pazarları, manavlar ve marketler aracılığıyla satışa sunduklarını anlatan Doğruyol, ata tohumu üretiminde de aktif rol alıyor. Çeşitli domates ve biber türleri olmak üzere yaklaşık 60’a yakın domates ve 20’ye yakın biber çeşidi yetiştirdiklerini, toplamda 250'ye yakın farklı ürün türü olduğunu ifade ediyor.




Farklı ve Sağlıklı Ürünlere İlgi

İlginç bitki ve ürünleri yetiştirmeye devam eden Doğruyol, özellikle kivano, tomatillo, altın çilek gibi alternatif bitkilere de ilgi duyduğunu belirtiyor. Bu ürünlerin kanser dahil birçok hastalık üzerinde olumlu etkilerinin olduğu söylentileriyle tanınıyor. Yetiştirdiği ürünler arasında en çok satılan ise maniye domatesleri olduğunu söylüyor.




İlk adımda, ürünlerin ata tohumu olup olmadığını anlamanın yaklaşık 3 yıl sürdüğünü aktaran Doğruyol, erken gelen tohumların ata tohumu olup olmadığını anlamak için büyüklük, verim ve kalite gibi kriterlerin gözlemlendiğini belirtiyor. Her yıl aynı kalite ve özellikte ürünler alındığında, bu ürünlerin ata tohumu olarak kabul edildiğini ekliyor.




Sağlıklı ve Doğal Tarım Felsefesi

Kendisi ve ailesinin yemediği herhangi bir şeyi başkalarının da yememesi gerektiğine inanan Doğruyol, tarımı hem ticari hem de sağlık açısından sürdürülebilir kılmak için mücadele ediyor. Bu yüzden kimyasal ve pestisit kullanılmadan, tamamen doğal yöntemlerle tarımını gerçekleştiriyor.




İlaç kullanmadan böceklerle savaşmayı başardığını belirten Doğruyol, sirke, odun külü ve ısırgan gibi doğal maddeleri deneyerek çözümler geliştirdiğini söylüyor. Tarımda sağlıklı ve katkısız ürünler yetiştirmenin önemine değinen ve bu ilkeleri benimseyen Doğruyol, "Biz nasıl sağlıklı ürünler yersek, insanlar da aynı şekilde sağlıklı gıdalar yesin" diyerek bu yaşam biçimini sürdürüyor.