Üç evlatlık çocuğu acılı hayatının en büyük neşesi…

Temel İçgüdü filminin gösterime girişinin üzerinden 30 yılı aşkın zaman geçmiş olsa da, film hâlâ hafızalarda temiz kalmıştır. Başrolüyle büyük bir şöhrete ulaşan Sharon Stone, bu ikonik haliyle akıllarda yer etti. Hollywood’un aykırı seslerinden biri olarak, zaman içinde birçok rolü elinden alınan ve sağladığı başarıyla kendisine geniş bir hayran kitlesi kazanan yıldız, şu sıralar yeni filmi Nobody 2nin heyecanını yaşıyor.

Los Angeles galasında, yanlarında boylarını aşan üç oğlu ile birlikte görülen Sharon Stone, gece boyunca bolca poz verdi. Bu özel anlarda, anneliğinin gururu gözlerinden okunuyordu. Artık 25, 20 ve 19 yaşında olan oğulları Roan, Laird ve Quinn, hayatlarının genç ve dinamik dönemlerini yaşıyorlar. Sharon Stone, sağlık sorunları nedeniyle defalarca düşük yaptığı çocuklarıyla, onları evlat edinmiş ve onları kendisi gibi sevgiyle büyütmüştür. Üç oğlunu da öz çocukları gibi benimserken, karşılaştıkları tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başardı.

2022 yılında yaptığı bir Instagram paylaşımında, içini döken yıldız isim, “Biz kadınlar bu kaybın derinliğini anlatabilecek alanlara sahip değiliz. Aynı zamanda dokuz kez düşük yaptım ve büyük acılar yaşadım” diyerek bu süreci anlatmıştı. Fiziksel ve duygusal açıdan çok büyük bir acı olduğunu belirten Stone, kadınlara bu acıyı gizli yaşamalarını ve bunun bir başarısızlık olarak görülmesini empoze eden toplum baskısına dikkat çekti. Ayrıca, erkek egemen sistemin kadınlar üzerindeki baskısına da değinerek, gerçekleri dile getiren az sayıdaki isimden biri olduğunu söyledi.

Hollywood’daki Zorluklar ve Hayatındaki İniş Çıkışlar

Temel İçgüdü’nün ikonikliğiyle adını duyuran Sharon Stone, bu film sayesinde çok az para kazanmış ve zaman içinde erkek oyuncularla arasındaki maaş farkı gibi ciddi ücret eşitsizlikleriyle karşılaşmıştı. Bu konudaki duruşu nedeniyle Hollywood’da pek sevilen biri olmadığını da sözlerine ekledi. Hayatındaki trajedilerin, kariyerine erişiminde engel teşkil ettiğine sık sık vurgu yaptı. 2001 yılında yaşadığı beyin kanaması ve sonrasında kalıcı felç durumu, onun yaşamını derinden etkiledi.

Felç geçirdikten sonra 7 yıl boyunca büyük zorluklar yaşayan Stone, konuşma, yürüme ve okuma yeteneklerini büyük oranda kaybetti. Sol tarafında oluşan hissizlik, hem yürüyüşüne hem de görme kapasitesine ciddi ölçüde zarar verdi. Bu hastalık sürecinde Hollywood’un kendisine sırt çevirdiğini ve uzun yıllar iş teklifleri almadığını dile getiren oyuncu, “Felç geçirdikten sonra 20 yıl boyunca sanki yoktum” ifadesini kullandı. Maddi sıkıntılar da yaşayan Stone, artık daha az projeye katılıyor ve hayatını resim yaparak, sergiler açarak sürdürüyor.

O, çocuk sahibi olmayı çok istese de hayati otoimmün hastalıklar nedeniyle dokuz kez düşük yaptı. En sonunda ise evlat edinmeye karar verdi. 2000 yılında, eski eşi Phil Bronstein ile birlikte Roan’ı evlat edindi. Ancak, boşanmalarının ardından yaşanan hukuki mücadeleler, çocuk velayeti konusunda zorluklar çıkardı. Phil Bronstein, Rogers’ı anneliğe layık görmeyip çocukla ilgilenmekten kaçınmış ve oğlunu almak istemişti. Buna rağmen, Sharon Stone, oğlunu yanına almayı başardı. 2005’te Laird’ı ve 2006’da da Quinn’i evlat edindi. Bu çocuklar, onun hayatındaki en büyük mutlulukların kaynağıdır.

Çocuklarının, kendisinin ve ailesinin en büyük limanları olduğunu vurgulayan Stone, bekar anne olarak onların büyümesine büyük sevgi ve gururla yaklaşmaktadır. En büyük oğlu Roan, annesinin izinden giderek oyunculuğa başladı ve 2013 yapımı What About Love filminde rol aldı. Ayrıca, anne-oğul, ilerleyen yıllarda birlikte film projelerine katılmayı planlıyorlar. Resimle ilgilenen ve cam üfleme sanatında da usta olan Roan, sanatla iç içe bir yaşam sürüyor.