Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinde yeni dönem
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) olağanüstü toplantısında alınan karar doğrultusunda, İsrail ile tüm ekonomik bağlar kesildi ve hava sahası tüm İsrail uçaklarına kapatıldı. Bu adım, Tel Aviv’de büyük bir etki yarattı. Uluslararası basında geniş yer bulan bu gelişmeye ilişkin İsrail gazetesi Maariv önemli bir yazı kaleme aldı.
Maariv gazetesinde çıkan yazı, Türkiye’nin bu kararını “savaş zamanlarında bile nadir görülen” bir hamle olarak tanımladı ve hava sahasının kapatılmasının büyük bir gerilimin işareti olduğunu vurguladı. Söz konusu kararın, iki ülke arasındaki ilişkileri bilinçli ve radikal bir biçimde koparan bir adım olduğunu savundu ve bölgedeki dengeleri etkileme potansiyeline sahip olduğunu belirtti.
Uzmanlardan Türkiye’nin stratejik hamlesine ilişkin yorumlar
“Eşi benzeri görülmemiş bir hareket”
Konuya ilişkin görüşlerini dile getiren Tel Aviv Üniversitesi’nden Türkiye uzmanı Dr. Hay Eytan Cohen Yanarocak, kararı şaşırtıcı bulmadığını ve uzun zamandır böyle bir adımın beklendiğini ifade etti. Yanarocak, “Bu hamle, eşi benzeri görülmemiş bir adım” diyerek, sürecin deniz yaptırımlarının başlamasıyla birlikte ilerlediğini söyledi. Ayrıca, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonunu genişletme kararını almasının hemen ardından Türkiye’nin de denizlerdeki kısıtlamaları devreye soktuğunu vurguladı. Bu kararların, daha büyük kopuşların habercisi olabileceğine dikkat çekti.
Gerginliğin artabileceği endişeleri
Ankara’nın bu kararı, ekonomik açıdan Tel Aviv’de kendisini hemen gösterecek. Yanarocak, bu kararın Türkiye ve İsrail arasındaki havacılık ilişkilerini ciddi anlamda etkileyeceğini ve uçuş maliyetlerini artıracağını belirtti. Uçuşların uzaması ve maliyetlerin yükselmesinin, bölgedeki ticari faaliyetlere olumsuz yansıyacağı uyarısında bulundu. Bunun yanı sıra, stratejik açıdan bunun çok daha büyük bir kırılma noktası olma ihtimaline işaret etti. Yanarocak, “İki taraf arasındaki bağımlılık ortadan kalkınca, tansiyon kontrolden çıkabilir” şeklinde uyardı.
Erdoğan’ın güçlü adımlar atması ve bölgesel strateji
Türkiye’nin bu kararı, rastgele değil, planlı ve güçlü bir stratejinin parçası. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın jeopolitik hedefleri dikkate alınarak, alınan kararın “kontrollü ve planlı” bir şekilde gerçekleştiği vurgulandı. Uzmanlar, Erdoğan’ın bölgedeki bölgesel güç olma hedefini ve Gazze’deki insani krize karşı sorumluluk alma isteğini bu adımlarla gösterdiğini belirtti.
Yanarocak, Erdoğan’ın kararlı ve kademeli ilerlediğine dikkat çekti. “Erdoğan, hızlı değil, temkinli ve planlı adımlar atıyor. Her hamlesi, bir sonrakini hazırlıyor ve güçlenen liderlik vizyonu ile uyum sağlıyor” diyerek, Cumhurbaşkanı’nın stratejik yaklaşımını özetledi.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!