Türkiye’nin Gelecekteki Stratejik Hamleleri ve Bölgesel Güç Konstrüksiyonu

ABD merkezli ‘The American Conservative’ dergisinin Eylül-Ekim 2025 sayısında yayımlanan makalede, Türkiye’nin uzun vadeli stratejileri detaylandırıldı. Makalede, Osmanlı döneminin son yıllarından başlayarak modern Türkiye’nin inşasında önemli dönüm noktalarına vurgu yapıldı. Ayrıca, Türkiye’nin NATO içindeki stratejik konumu ve bölgedeki aktif role değinildi.

Türk savunma sistemlerindeki gelişmeler ve yerli üretim başarıları, makalenin temel odak noktalarından biri oldu. Özellikle Türk insansız hava araçlarının (İHA) Ukrayna’daki çatışmalarda gösterdiği üstün performans, hem bölge ülkeleri hem de küresel aktörler tarafından takdirle karşılandı. Bu yeni nesil teknolojik üstünlük, Türkiye’nin uluslararası arenada itibarını artıran önemli bir faktör haline geldi.

Makale, Türkiye’nin bölgesel nüfuzunu pekiştirmesinde kritik rol oynayan askeri başarılarına da vurgu yapıyor. Ankara’nın, özellikle Suriye ve İran sınırlarında ve ötesinde yürüttüğü girişimler, bölgenin dinamiklerini değiştirmeye devam ediyor. Özellikle Suriye’deki gelişmeler ve PKK karşıtı operasyonlar, Türkiye’nin askeri stratejisinin ne kadar etkin olduğunu gösteriyor.

Uluslararası ve Bölgesel Denge ve Yeni Güç Pozisyonları

Makalenin dikkate değer bir bölümü, Türkiye’nin yukarıdaki gelişmelerle birlikte, Avrupa ve Orta Doğu’da kazandığı prestij ve güç üzerine odaklanıyor. Türkiye’nin İHA’larının bölgedeki etkisi ve bu teknolojilerin Avrupa’da büyük takdir toplaması, yeni bir güç dengesi oluşmasına zemin hazırladı.

İngiltere, Almanya ve Fransa gibi ülkelerin, Türkiye’ye yeni askeri ürünler ve barış gücü teklifi yapma planları, bölgesel ve küresel dengeyi değiştiren gelişmeler arasında yer alıyor. Makalede, Türkiye’nin PKK ile mücadelesini kazanması ve bölgedeki terör örgütlerine karşı alınan başarılı önlemler de bölgenin yeniden şekillenmesine katkıda bulunuyor.

Tarihi Yeniden Yönlendiren Güçler

Makale, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politika vizyonu ve üslubunun dönüşümüne de değinirken, “Tarihte, eski bir büyük gücün böyle bir formata geri dönüşü nadirdir” ifadesi kullanılıyor. Bu sözler, Türkiye’nin küresel güçler arasındaki yükselişine yönelik inancı vurguluyor. Ayrıca, Erdoğan’ın, ülkenin bölgedeki stratejik gelişmelerini kamuoyuna anlatmada kullandığı söylemler de önemli bir yer tutuyor.

İsrail’in bölgedeki artan hegemonik girişimleri ve İran’ın gücündeki zayıflama, makalede detaylı analiz ediliyor. Özellikle, Türkiye’nin Suriye ve bölgedeki yükselişi ve “Büyük İsrail” hayallerine karşı political karşı duruşu, yeni güçler dengesi içerisinde kritik bir rol oynamaktadır.

Bir anket sonuçlarına göre, Türk halkının büyük bir kısmının bağımsız nükleer caydırıcı güçler desteklediği de vurgulandı. Ayrıca, Erdoğan’ın, İran ile İsrail arasındaki çatışmalar sırasında söylediği “Barış istiyorsan, cenge her zaman hazır olmalısın” sözlerine de değinildi.

Dış Politika ve Değerlendirmeler

Uluslararası platformda, ABD merkezli ve Washington temelli düşünce kuruluşu American Ideas Institute tarafından 2 ayda bir yayımlanan TAC dergisi, bölgesel ve küresel gelişmeleri analiz eden kritik bir kaynak olmaya devam ediyor.