40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
İskenderun ilçesinde yaşayan ve yalnızca 10 yaşında olan Ümit Keçik, üstün zekası ve problem çözme becerileri sayesinde dikkatleri üzerine çekiyor. Ailesi tarafından teknolojik aletlerden uzak tutularak büyütülen ve her gün en az bir kitap okuyan küçük dahi, Türkiye’de düzenlenen bilgi yarışmasında birinci olarak, Tayland’da düzenlenen matematik ve bilim olimpiyatlarına katılma hakkı kazandı.
Bu başarısının ardından Tayland’a giden Keçik, SIMSO (Singapore International Mathematical and Science Olympiad) yarışmasında dünya üçüncüsü oldu. Ailesinin sevgi ve destekleriyle bu büyük başarıyı elde eden Keçik, en büyük hayalini Harvard Üniversitesi’nde eğitim almak olarak belirlemiş durumda. “Günlük bir kitap bitiriyorum, çoğunlukla bilim kitapları okuyorum” diyerek okuma alışkanlığını ve ilgi alanlarını dile getiriyor.
Keçik, Tayland’da düzenlenen dünya şampiyonasında üçüncü olmanın verdiği gururu anlatırken, “Dünya genelinde yapılan fen ve matematik olimpiyatıydı. Bana göre kolaydı. Biyoloji, kimya ve astronomi vardı. Bu dersleri Türkiye’de hiç görmedim ama yine de Türkiye birincisi ve dünya üçüncüsü oldum” şeklinde konuşuyor. Kendisi roketler tasarlanmış projeler ve uzayda dalgalanan dev roketler hayal ederek, bu alanlara olan ilgisini gösteriyor.
Hayallerinden biri olan Harvard’da eğitim görmek istediğini belirten Keçik, “Uzayla ilgili roketleri tasarlamıştım. Üç dev roketin birbiriyle bağlanıp atmosferden çıktıktan sonra uzayda süzülmesini düşünüyordum” diyerek çalışmalarını ve vizyonunu paylaşıyor. Günlük okuma alışkanlığıyla bilim kitaplarına olan ilgisini sürdüren küçük dahi, sınav performansını da ön plana çıkarıyor: “Türkiye’deki sınavı 15 dakikada, dünya finalindeki sınavı ise 28 dakikada tamamladım. İki sınavda da toplam 90 dakika süre vardı”.
Annesi Nurhan Keçik, oğlunun başarılarına büyük bir gururla yaklaşıyor. “Ümit’in annesi olmak harika bir şey. Onun anlatılacak değil, yaşanacak bir çocuk” diyerek duygularını dile getiriyor. Annenin, hamilelik döneminden itibaren başlayan eğitim süreci ve çocuk gelişimine olan özeni şu sözlerle anlatılıyor: “Hamilelikte ona şarkılar ve ninniler söyledim. Doğduğunda iki aylıkken kitap yapraklarını kendi çevirmeye başladı. Telefona veya tablete hiç vermedim, hep kitaplara yönlendirdim. En çok dinozorları ve uzayı sevdi”. Ayrıca, ailesi çocuklarının kendileri gibi imkansızlıklarla mücadele eden ve başarıyı hedefleyen bireyler olmalarını istiyor.
Pak, kendisini desteklemeye ve hayallerine ulaşmaları için çeşitli imkanlar sunmaya devam edeceklerini belirtiyor. “İki çocuğumun da alanlarında başarılı olmaları ve hayallerine ulaşmaları en büyük amacımız” şeklinde sözlerini tamamlıyorlar.
Baba Ercüment Keçik ise, oğlunun küçük yaşta gösterdiği yüksek araştırma ve öğrenme isteğini şöyle anlatıyor: “Ümit doğduğundan beri bizi şaşırtan bir çocuk. Çok araştırmacı, bunun en büyük sebebi annesi. Hamilelik sürecinden itibaren kitaplar okunmaya başlandı. Kazanacağına inanıyordum ve beni şaşırtmadı. Türkiye’de birinciliği ve dünya üçüncülüğünü kazanması gerçekten gurur verici. Tayland’a gidip sınava girmeyi çok istedik ve sonuçtan çok memnun kaldık. O ortamı deneyimlemesi bizim için çok önemliydi”. Desteklerinin devam edeceğini ve onun hayallerini gerçekleştirmek adına tüm imkanları seferber edeceklerini vurguluyor.
Rekor sıcaklıklar Süphan Dağı’nın karını eritti