Suç örgütünden VIP hizmet: Aziz İhsan Aktaş makam aracını Özgür Özel’e tahsis etmiş

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) 26. ve 27. Dönem milletvekili Arzu Erdem, katıldığı bir televizyon programında önemli iddialarda bulundu. Programda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyelerine yönelik gerçekleştirilen yolsuzluk soruşturmasında adı geçen ve suç örgütü lideri olduğu öne sürülen Aziz İhsan Aktaş ile ilgili yeni belgeler kamuoyunun gündemine taşındı.

Özellikle, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Diyarbakır gezisinde kullanılan ve plakası 34 AKT 500 olan, özel dizayn zırhlı aracın, aslında suç örgütü lideri Aktaş’a ait olduğu ortaya çıktı. Bu gelişmeler, araç kullanımına ilişkin belgeleri ve detayları gözler önüne sererek, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.

Belgelerdeki Detaylar ve Gelişmeler

Gazeteci Nuray Başaran’ın açıklamalarına göre, söz konusu zırhlı ve bomba çarşafı özellikleri taşıyan VİP dizayn araç, yaklaşık 1,5 yıl boyunca CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından kullanıldı. Bu süre zarfında aracın plaka, güzergah ve kullanım zamanlarına ilişkin detaylar belgelerle net bir şekilde ortaya kondu.

Başaran, canlı yayında şu ifadeleri kullandı: “CHP Lideri Özgür Özel’in, tanınmış ve tartışmalı isimlerden Aziz İhsan Aktaş’a ait olan bu özel aracı, yaklaşık bir buçuk yıl boyunca kullandığını belge ve görsellerle ispatladık. Bu araç, suç örgütleriyle bağlantılı kişilere ait olmasına rağmen, kullanım izinleri ve güzergahları gizlenmişti.”

İddialar ve Kamuoyunun Beklentisi

Arzu Erdem, konu hakkında yaptığı açıklamada, “Bu iddialar ve belgeler, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından büyük önem taşımaktadır. Artık susmak ve olayların üzerini kapatmak mümkün değildir. CHP liderinin bu araçla olan ilişkisini ve bu aracın akıbetini kamuoyunun bilmeye hakkı vardır” diyerek, hükümet ve ilgili kurumların açıklama yapmasını talep etti.

İşte tüm bu gelişmeler, siyasi arenada yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Kamuoyunun, özellikle de CHP ve ilgili yetkililerin, bu iddialara ilişkin nasıl bir açıklama yapacağı merak konusu olmaya devam ediyor. Bu olaylar, siyasi etik ve şeffaflık ilkeleri açısından da önemli bir sınav niteliği taşıyor.