40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Ukrayna’daki savaşın küresel etkileri, özellikle ABD ile Rusya arasındaki gerilimi yeni bir seviyeye taşıdı. Son dönemde yaşanan gelişmeler, nükleer silahlar ve denizaltılar üzerinden yoğunlaşırken, iki tarafın da sert açıklamaları ve hamleleri uluslararası arenada büyük yankı uyandırdı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Rusya’ya karşı iki nükleer denizaltı gönderme kararı, bölgedeki tansiyonu daha da artırdı. Bu adım, eski Rusya Devlet Başkanı Dmitriy Medvedev’in sert çıkışlarına karşılık olarak gerçekleşti ve Rus tarafı, bu hareketin ardında yeni katılan ‘Knyaz Pojarski’ nükleer denizaltısının varlığını öne sürdü.
ABD’nin bu kararı, Kuzeyde artan savaş nöbeti ve Rusya’nın tepkileriyle birlikte uluslararası kamuoyunun gündeminde önemli bir yer tuttu. Trump, yaptığı açıklamada, “Bizi pervasızca nükleer savaşla tehdit eden Rusya’nın eski başkanlarından Dmitriy Medvedev’in sözlerini göz ardı edemezdim. Bu tehditlere karşılık olarak, iki denizaltımız artık Rusya kıyılarına çok daha yakın bölgelerde sürekli savaş nöbeti tutacak” ifadelerini kullandı. Bununla birlikte, Rusya’dan gelen ilk tepkiler, bu kararın sadece söz düellosu değil, aynı zamanda askeri hazırlıkların bir göstergesi olduğu yönünde oldu.
Rusya’da savunma alanında söz sahibi olan Federasyon Konseyi üyesi senatör Vladimir Cabarov, Trump’ın kararını ve Amerikan hamlelerini sert sözlerle eleştirdi. Cabarov, “Rusya, askeri sanayisi tarafından birkaç gün önce modern nükleer denizaltı ‘Knyaz Pojarski’yi test ederek Kuzey Donanması’na teslim etti. Bu denizaltı, kutup bölgesinde vurucu güç kapasitemizi artırıyor. Trump’ın, Medvedev bahanesiyle kendi nükleer denizaltılarını bizim yakınlarımıza göndermesi, aslında kendi savunma stratejisinin zayıflığını gösteriyor” diyerek, karşı tarafın hamlelerini yerden yere vurdu. Bu açıklamalar, iki ülke arasındaki tansiyonun ne kadar yüksek seviyelere ulaşmış olduğunu ortaya koyuyor.
İki taraf arasındaki gerilim, sadece sözlü atışmalarla sınırlı kalmadı. Sosyal medya platformları üzerinden Medvedev, Trump ve ABD’li Senatör Lindsey Graham arasında yaşanan sert diyaloglar, savaşı daha da alevlendirdi. Medvedev, “ABD gibi büyük bir devletin lideri, Rusya’nın duruşuna bu denli sert tepki veriyorsa, demek ki doğru yoldayız. Bu yoldan sapmadan ilerlemeye devam edeceğiz” diyerek, kendi duruşunu net biçimde ortaya koydu. Aynı zamanda, Trump’ın meşhur ‘Ölü El’ tehdidini hatırlatan Medvedev, Sovyetler Birliği döneminde ortaya atılan ve otomatik nükleer saldırı sistemiyle ilgili iddialara da göndermede bulundu. Bu tehdit, dünya kamuoyunda büyük endişe yarattı ve ABD’nin iki nükleer denizaltıyı görevlendirme kararı almasına zemin hazırladı.
İki ülke arasındaki askeri gerilimin yanı sıra, Ukrayna savaşında da yeni saldırılar yaşanıyor. Ukrayna, Rusya’nın yakın zamanda Kiev’de bir binayı balistik füzeyle vurması sonucu 36 sivilin hayatını kaybetmesi üzerine, kendi insansız hava araçlarıyla Rusya’ya karşı karşı saldırılar düzenledi. Gece boyunca gerçekleşen saldırılarda, Rusya’da iki büyük rafineri ve askeri elektronik malzeme üreten tesisler hedef alındı. Bu saldırılar, Moskova’ya yakın ‘Rezan’ ve ‘Novokuybişevski’ rafinerilerini vurdu ve devre dışı kalmalarına neden oldu. Uzmanlar, bu iki tesisin devre dışı kalmasıyla birlikte, Rusya’nın güney bölgelerinde ciddi yakıt sıkıntısı yaşayabileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA)’ndan yapılan açıklamalar, Ukrayna’nın Zaporijya Nükleer Santrali’nde bulunan yardımcı tesislerden birinin vurulduğunu gösteriyor. Santrala yakın bölgelerde patlama sesleri duyulurken, UAEA Direktörü Rafael Grossi, “Yardımcı tesis, ana binadan yaklaşık 1200 metre uzaklıkta bulunuyor. Sabah saatlerinden beri bölgeye hava saldırıları devam ediyor ve bu durum, telafisi mümkün olmayan felaketlere yol açabilir” uyarısında bulundu. Bu gelişmeler, bölgedeki istikrarın ciddi anlamda tehdit altında olduğunu gösteriyor ve uluslararası toplumun endişelerini artırıyor.
Dışişleri kaynakları: Türkiye’nin Hamas’ın silahsızlandırılmasını istediği doğru değil