Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmalar 3.5 yılı aşkın bir süredir devam ederken, Ukrayna ordusu savaşın seyrini değiştirecek yeni ve yenilikçi stratejiler geliştirmeye başladı. Bu stratejilerden biri, özellikle Batı’dan gelen yüksek teknolojili savaş uçaklarının korunmasında devrim niteliğinde bir yöntem olarak öne çıkıyor. Ukrayna, mevzilerini ve hava üslerini koruma konusunda geleneksel sabit üsler yerine, hareketli ve esnek konuşlanma çözümlerine yönelerek, düşmanın hedeflerini küçültmeyi amaçlıyor.
Ukrayna Hava Kuvvetleri, Batı’nın askeri desteğiyle, F-16 gibi üstün teknolojili savaş uçaklarını koruma ve sürdürülebilir operasyonlar yapabilmek için yeni bir konsept geliştirdi. Bu yeni sistem, asker sanayi işbirliğiyle tasarlandı ve cephe gerisinde uçak bakım, planlama ve mühimmat yönetimi gibi kritik işlevleri görebilme kapasitesine sahip. Ayrıca, sürekli yer değiştirme stratejisi sayesinde, savaş uçaklarının tespiti ve imhası zorlaştırılarak, Ukrayna’nın hava üstünlüğünü korumasına yardımcı oluyor.
Sürekli Yer Değiştiren Sistem ve Yaratıcı Çözümler
Bu hareketli sistemin geliştirilmesinde öncü olan “Come Back Alive” isimli sivil girişim, “Ukrayna havaalanları, düşmanın en önemli hedefleri arasında yer aldığı için uçakların güvende tutulması büyük bir zorluk haline geldi. Bu nedenle, uçakların yer değiştirmesi, hayatta kalmaları ve operasyonel etkinlikleri açısından kritik öneme sahip” ifadelerini kullandı. Ayrıca, bir ABD’li general de, Ukrayna’nın küçük ve zayıf hava kuvvetlerinin, sürekli yer değiştirme ve mobilizasyon sayesinde büyük kayıplar yaşamasını engellediğini belirtti.
“İlk 18 ayda Ukrayna, yerdeki uçaklarının sayısında önemli bir azalma olmadan, operasyonlarını sürdürebildi çünkü uçaklar nadiren aynı havaalanından kalkış ve iniş yaptı” diyerek, bu yeni sistemin avantajlarına dikkat çekti. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski, Batı ülkelerinden teslim edilen F-16 savaş uçakları önünde yaptığı konuşmada, bu teknolojik gelişmelerin önemini vurguladı.

İngiltere Kraliyet Havacılık Derneği’nde askeri havacılık uzmanı olan Tim Robinson, Ukrayna’nın mobil çözümünü ve sürekli hareket stratejisini detaylandırdı. Robinson, bu yenilikçi yaklaşımın, Ukrayna’nın sınırlı sayıda olan ve yüksek değere sahip F-16’larının hayatta kalması ve operasyonel etkinliği açısından oldukça kritik olduğunu belirtti. “Ukrayna, bu sistemi kullanarak, hava güçlerini daha esnek ve dirençli hale getiriyor ve düşman saldırılarına karşı kendini koruma konusunda önemli bir avantaj sağlıyor” dedi.

Rusya’nın Değişen Taktiği ve Batı’nın Tepkisi
Ukrayna’nın hareketli ve sürekli yer değiştirmeye dayalı hava üsleri kurması, Rusya’nın da benzer taktikler geliştirmesine yol açtı. 1 Haziran’da düzenlenen “Örümcek Ağı” operasyonu kapsamında, Ukrayna’nın 4 farklı havaalanında toplam 41 Rus uçağı aynı anda vuruldu. Ukrayna Güvenlik Servisi (SBU), kamyonlara yüklenmiş insansız hava araçları (İHA) kullanarak üslerin yakınlarına saldırılar düzenledi ve bu saldırılar, “Rus havacılığının en kötü günü” olarak nitelendirildi. Bu gelişmeler, Rusya’nın da uçaklarını güvenli tutmak için üslerini hareket ettirmesine neden oldu ve uçaklarını farklı noktalara transfer etmeye başladı.
Bu gelişmeler, yalnızca Ukrayna ve Rusya arasında değil, aynı zamanda Batı ülkeleri arasında da endişeleri artırdı. Batı, hem Rusya hem de Çin’e karşı hava kuvvetlerini daha çevik ve esnek tutmak amacıyla, sabit üsler yerine hareketli ve dağınık konuşlanma stratejilerini benimsemeye yöneldi. Bu kapsamda, birçok ülke, hava gücünü kolaylıkla hedef olmaktan koruma ve saldırıları zorlaştırma amacıyla, dağınık ve hareketli üsler üzerinden operasyonlarını sürdürüyor. Robinson, birçok Batılı ordunun aslında bu tür dağılım ve hareketlilik stratejisini zaten düşündüğünü, fakat Ukrayna’nın bunu hızlandırdığını belirtti.

Fransız bir yarbay, 2023 yılında İngiliz ve Amerikan hava kuvvetleriyle gerçekleştirilen dağınık ve hareketli konuşlanma tatbikatlarını hatırlatarak, “Günümüzde karşı karşıya olduğumuz tehditler, yeni ve daha esnek yöntemler gerektiriyor. Bu nedenle, hareketli üsler ve sürekli yer değiştirme, modern savaşın temel unsuru haline geliyor” dedi. ABD Pasifik Hava Kuvvetleri Komutanı General Kevin Schneider ise, Mart ayında yaptığı açıklamada, “Güvenli, sabit üsler yerine, çeşitli ve hareketli konumlar üzerinden operasyon yürütmek artık geleneksel yöntemlerin ötesine geçti” diyerek, bölgedeki tehditlere karşı esnek ve dayanıklı hava gücüne duyulan ihtiyacı vurguladı.
ABD’nin USS Carl Vinson uçak gemisi

Taras Chmut, “Ukrayna savaş uçaklarını Batı’dan farklı biçimde kullanmaya zorlandı ve bu durum, savaşın seyrini değiştirecek yeni bir paradigmaya işaret ediyor” diyerek, Ukrayna’nın yeni taktik ve teknolojilere uyum sağlama konusunda gösterdiği gelişmeleri övdü. Ayrıca, Chmut, Batı’nın bu mobil ve esnek çözümleri tam anlamıyla kopyalaması gerekmediğine dikkat çekerek, Ukrayna’nın kendi ihtiyaçlarına uygun, mobil bir ekosisteme yatırım yapmasının en mantıklı yol olduğunu vurguladı.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!