ABD Başkanı Donald Trump, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden çatışmanın sona erdirilememesinden Moskova’yı sorumlu tutarak, yeni ve sert adımlar atmaya hazırlanıyor. Uzlaşma şansı olarak belirlediği süre 7 Ağustos akşamında sona erecek ve Trump, bu tarihten sonra Rusya’ya karşı ekonomik ve diplomatik baskılarını artırmayı planlıyor. Trump, yaptığı açıklamada, “Bu savaş benim değil, Biden’ın eseridir. Ama Ukrayna’da yaşanan insani trajediyi durdurmak bizim en büyük önceliğimiz olmalı” ifadelerine yer verdi. Ayrıca, Putin’in Kiev’e düzenlediği füze saldırılarının siviller üzerindeki yıkıcı etkisine dikkat çekerek, “Putin, masum sivilleri hedef almayı sürdürüyor. Bu durumu durdurmak için gereken adımları atmamız kaçınılmaz” dedi.
Trump’ın bu uyarılarına rağmen, Rusya lideri Vladimir Putin, tavrını değiştirmedi ve Temmuz ayı başlarından bu yana, Trump’ın ateşkes çağrılarına yanıt vermek yerine, askeri gücünü göstermek adına çeşitli hamleler yaptı. Dün, Finlandiya sınırına yakın bir bölgede, Belarus lideri Aleksander Lukaşenko ile birlikte, yeni nesil hipersonik “Oreşnik” füzesi gösterisi yaptı. Bu seri üretime alınan füzelerin, sadece Rusya’nın değil, Belarus’un da topraklarına yerleştirilmesi planlanıyor. Putin, bu gelişmelerle ilgili olarak, “Kendi topraklarımızı ve dost ülkeleri koruma hakkına sahibiz. Ukrayna’daki askeri operasyonlarımız, sadece kendi topraklarımızı geri alma amacını taşıyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, Moskova’nın son üç tur görüşmelerinde, Ukrayna’nın Kırım, Lugansk, Donetsk, Herson ve Zaporojye bölgelerinin kendi toprakları olduğunu tekrar vurgulaması, Trump’ın tepkisini “Putin, tüm Ukrayna’yı ele geçirmek istiyor” şeklinde dile getirmesine neden oldu.
ABD ve Rusya arasında yeni stratejik hamleler
Trump, Rusya’nın askeri ve ekonomik gücüne karşı yeni bir strateji uygulamaya karar verdi. Bu kapsamda, iki nükleer denizaltının Rusya’ya yakın bölgelere sevk edilmesi talimatını verdi. Trump, bu kararın gerekçesi olarak, Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitry Medvedev’in sözlerini gösterdi ve “Her söz, ciddi sonuçlar doğurabilir” dedi. Ayrıca, Medvedev’in Trump’ın Rusya’ya karşı “ültimatom” türü tehditlerine yanıtı, “Her ültimatom, savaşa doğru atılmış bir adımdır ve bu, kendi ülkemizle Rusya arasında yapılan bir gerilimdir” şeklinde oldu.
Bu gelişmeler, Ukrayna’daki çatışmanın sadece bölgesel değil, küresel bir güvenlik tehdidi haline geldiğine işaret ediyor. Trump, Ukrayna ile anlaşma sağlanmadığı takdirde, yeni ekonomik yaptırımlar ve farklı enstrümanlar kullanmaya hazır olduklarını belirtti. Bu adımların, uluslararası ilişkilerde yeni bir döneme işaret ettiği ve Dünya genelinde yankı uyandırdığı görülüyor.
Trump’ın Beyaz Saray planları ve dikkat çekici yeni projeleri
Öte yandan, Trump, ABD’de iç politikada da hareketli adımlar atmaya devam ediyor. Gazetecilerin sorularını yanıtlarken, Beyaz Saray’a büyük bir balo ve etkinlik salonu inşa etme kararı aldığını açıkladı. Bu yeni yapının yaklaşık 90 bin metrekarelik alan üzerine kurulacağını ve 650 kişilik oturma kapasitesine sahip olacağını belirtti. Leavitt isimli Beyaz Saray sözcüsü, bu projenin Eylül ayında başlayacağını ve Trump’ın görev süresi tamamlanmadan bitirileceğini duyurdu. Bu yeni salonun, büyük etkinlikler ve resmi törenler için kullanılacak ve toplam maliyetinin 200 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor. Trump, bu projeyi, “Beyaz Saray’da organizasyonların daha düzenli ve görkemli hale gelmesi için büyük bir ihtiyaç” olarak nitelendiriyor.
Trump’ın bu girişimi, uzun süredir hayalini kurduğu ve ülke mirası olarak kalmasını istediği bir proje olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, Trump’ın bu planı, diğer başkanların uygulamalarıyla kıyaslandığında benzersiz ve büyük ölçekli bir girişim olarak öne çıkıyor. Bu yeni balo salonunun, ülkenin uluslararası ve iç politikadaki prestijini artırması ve Trump’ın siyasi kariyerine yeni bir boyut kazandırması bekleniyor.
Elon Musk’ın Trump’a yaptığı finansal destek
Son olarak, ABD’nin en zengin isimlerinden Elon Musk’ın, Trump ile aralarındaki zaman zaman yaşanan gerilime rağmen, Cumhuriyetçiler’e yaptığı önemli bağışlar gündeme geldi. Musk, Haziran ayında, toplam 15 milyon dolar (610 milyon TL) tutarında bağışta bulundu. Bu fonu, üç ayrı hesaba bölerek, MAGA hareketine, Cumhuriyetçi Kongre Liderliği Fonu’na ve Senato Liderliği Fonu’na aktardı. Musk’ın bu desteği, Trump’ın politikalarını ve seçim stratejilerini güçlendirmeyi amaçlıyor. Musk, bu bağışlarıyla, hem parti içi dayanışmayı artırmayı hem de kendi siyasi ve ekonomik çıkarlarını korumayı hedefliyor. Bu gelişmeler, ABD’de siyasi güç dengelerinin ve büyük işadamlarının politikadaki rolünün yeniden şekillendiğine işaret ediyor.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!