İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, devlet televizyonunda gerçekleştirilen programda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Pezeşkiyan, geçmişte ve günümüzde ülkeye yönelik saldırıların ve düşmanların planlarının hiç değişmediğine vurgu yaparak şunları söyledi:
“Devrimin ilk günlerinden itibaren düşmanlar, terör eylemleri, darbe girişimleri ve ülkeyi bölme çabalarıyla karşılaştık. Bunlar bizim için yeni değil. Günümüzde ise yapay zekanın kullanımıyla İran’ın zayıf görüldüğü yanılgısına kapıldılar. Saldırmalarıyla halkın sokaklara döküleceğini ve sistemin çöküşünü öngördüler. Ancak bu stratejiler bizim için alışıldık planlardı.”
Adaylığın Amacını ve Halk Katılımını Vurguladı
Pezeşkiyan, Cumhurbaşkanlığı adaylığını, halkın sürece katılımını güçlendirmek ve toplumsal uzlaşıyı sağlamaya yönelik bir araç olarak gördüğünü belirtti. “Benim amacım, sadece Cumhurbaşkanı olmak değil, halkın aktif katılımını teşvik etmek.” dedi ve ekledi:
“Eğer halkı karar mekanizmasına dahil edebilirsek, bu toplumun gücünü artırır. Bir grubun tek başına iktidar olması ise ülkeye zarar getirir. Toplumun birlik ve beraberliği sağlandığında, başarı kaçınılmazdır.”
Düşmanların Beklentisini ve Halkın Durumunu Değerlendirdi
“Düşmanlar, halkın memnuniyetsizliğini ve huzursuzluğunu düşünüyordu.” diyen Pezeşkiyan, sınırların hedef alınması, sızma girişimleri ve emniyet güçlerine karşı saldırılarla ilgili şunları ekledi:
“Onların hesabı, halkın sokaklara dökülmesi, organize olamaması ve bu durumu kontrol altına alamamalarına dayanıyordu. Bu tarz planlar bizim için yeni değil ve hiçbir zaman başarıya ulaşmadı.”
Ulusların Birliği ve Uluslararası Politika Görüşleri
Ulusal birlik ve beraberliğin ülkenin sigortası olduğunu vurgulayan Pezeşkiyan, “İran, sadece belli bir grup veya kesime ait değildir. O, bütün halkın ortak değeri ve vatanıdır.” diyerek şu ifadeleri kullandı:
“Birlikte hareket edersek, güçlenir ve güçler, sıkıştıklarında bile kolayca ilerleyemez. Benim göreviğim, kavgaları bir kenara bırakıp ülkedeki birlik ve beraberliği yaygınlaştırmaktır.”
Savaştan Korkmuyoruz
Bir savaş olasılığı sorulduğunda ise Pezeşkiyan, şu yanıtı verdi:
“Düşman, İran’ın dayanıklılığını küçümsedi. Savaş çıkarsa, onları kesinlikle durdurabiliriz. Biz savaştan kaçınmak istiyoruz, ama ABD ve İsrail bizim bütünlüğümüzü yok etmek istiyor. Saldırırlarsa, güçlerimizle karşılık veririz ve savaştan korkmuyoruz. Bu durumda iç birliğimiz daha da güçlenir.”
ABD ve Uluslararası Politikalara Eleştiri
ABD’nin bölgedeki stratejilerini ve gizli gerçeklerini eleştirerek, Pezeşkiyan, şunları söyledi:
“ABD, önce etnik grupları kışkırtır, sonra ülkeleri ateşleştirir, en sonunda ise doğrudan sahaya iner. Kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve hastalar acımasızca öldürülürken, demokrasi ve özgürlük maskesi takarlar. Peki, bu şekilde nasıl özgürlük getirilir?”
“Gazze, Filistin ve Suriye gibi bölgelerde görülen katliamlar, onların gerçek niyetini ortaya koyuyor. Bütün bunlar yalan ve manipülasyondan ibarettir. ABD, bu politikalarını vazgeçmeyecek. Ancak birlik olursak, bu durumların üstesinden geliriz. Gücümüzü göstermek için en önemli nokta, ülke içindeki dayanışmadır.”
Avrupa ve Uluslararası Hukuk
Avrupa ülkelerinin BM yaptırımlarını yeniden devreye sokma kararlarının kabul edilemez olduğunu belirten Pezeşkiyan, şu ifadeleri kullandı:
“Biz, snapback’in aktif hale getirilmesine kesinlikle izin vermiyoruz. Ayrıca, birçok uluslararası hukuk ihlaline rağmen, Avrupa’nın bizi suçlaması kabul edilemez.”
Iç Gelişmeler ve Endişeler
Pezeşkiyan, dış baskılardan çok, iç dinamiklere önem vererek şunları söyledi:
“En büyük korkum, snapback veya dış tehditler değil; içte çıkan küçük meseleler üzerinden oluşan anlaşmazlıklar ve çatışmalardır. Düşmanların amacı da tam olarak bu iç bölünmeleri körüklemektir.”
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!