40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Oregon kıyılarından yaklaşık 300 mil uzaklıktaki ve yüzeyden 1.493 metre aşağıda bulunan Axial Seamount adlı denizaltı yanardağı, Oregon Eyalet Üniversitesi’ndeki araştırmacıların yaptığı gözlemler sonucunda patlama belirtilerinin arttığını gösterdi. Son zamanlarda, volkanın iç kısımlarında erimiş kaya birikimi nedeniyle şiştiği ve “balon gibi” genişlediği tespit edildi. Bu gelişmeler, bölgedeki sismik aktivitelerin de yükselişe geçtiğine işaret ediyor.
Haziran ayında kaydedilen 2 binden fazla deprem, volkanın yakın çevresinde yoğun bir enerji birikimine işaret ediyor. Araştırmacılar, bu depremlerin zaman içinde sıçramalı bir seyir izlediğini ve yıl sonuna kadar patlama eğiliminin devam edeceğini belirtiyor.
Son 30 yılda, araştırma yapılan dönem boyunca, Axial Seamount’un üç kez, 1998, 2011 ve 2015 yıllarında patladığı kayıtlara geçti. Bu yanardağın, kuzeydoğu Pasifik’teki en aktif denizaltı volkanlarından biri olduğu ve tekrar edilme olasılığının yüksek olduğu belirtildi.
Araştırmacılar, volkanın yakınındaki kablolar ve aletler aracılığıyla gerçek zamanlı veriler toplayarak aktif olarak izlemeye devam ediyor. Bu izleme sistemleri arasında, bölgedeki depremleri ve diğer sismik hareketleri kaydeden gelişmiş sismometreler de bulunuyor. Rika Anderson, fiber optik kablolar sayesinde deniz tabanındaki çalışma alanlarıyla iletişim kurmaktan ve hareketleri gözlemlemekten söz etti.
Bilim insanları, volkanik patlamaları başarılı bir şekilde önceden tahmin etmenin zorluklarına dikkat çekiyor. Smithsonian Enstitüsü’nün Küresel Volkanizma Programına göre, yüzlerce veya binlerce yıl öncesine ait detaylı patlama kayıtlarına sahip çok az volkan, kesin tahminler yapmaya olanak tanıyor. Bu nedenle, patlamaları tam anlamıyla öngörmek oldukça karmaşıktır.
Ayrıca, araştırmacılar, volkanın kalderasındaki hidrotermal bacaların yüzeyinin altında ve deniz tabanında yaşamını sürdüren mikropları da izliyorlar. Anderson, bu mikropların sıcak sularda ve farklı kimyasal ortamlar altında yaşamlarını sürdürdüklerini belirtti ve şu ifadeleri ekledi:
“Bazı mikroplar kaynar suda yaşıyor, bazıları ise demir ya da kükürt soluyor. Bu mikroplar, bizim gibi virüslere karşı savaşırken, yaşamın ilk evrelerine dair ipuçları barındırabilir ve küresel biyojeokimyasal döngüleri etkileyebilirler.”
Tayvan alarmda: Ada çevresinde Çin uçak ve gemileri tespit edildi