Oto parçasında Çin’den ithalat yüzde 156 arttı

Otomotiv sektörünün tedarik sanayii dinamiklerini yakından inceleyen ve sektörün güncel durumunu anlamaya yönelik yapılan anket çalışması, TAYSAD tarafından gerçekleştirildi. Son iki yılın verileri ışığında, sektör temsilcilerinin karşılaştığı başlıca zorluklar detaylı şekilde ortaya kondu. Bu kapsamda, yüksek maliyetler ve dış etkenler, sektörün rekabet gücünü olumsuz yönde etkileyen ana unsurlar olarak öne çıkıyor.

Yüksek İş Gücü Maliyetleri ve Döviz Baskısı

Anket sonuçlarına göre, otomotiv tedarik sanayisinin en büyük sorunu, %92 oranıyla yüksek iş gücü maliyetleri olarak belirlendi. Bu maliyet artışları, hem üretim maliyetlerini yükseltiyor hem de sektörün kârlılığını olumsuz etkiliyor. Ayrıca, baskılanan döviz kuru ve buna bağlı olarak artan finansman maliyetleri de %82,22 oranıyla ikinci büyük sorun olarak sıralandı. Krediye erişim zorlukları ise %46,67 oranında sektör temsilcilerinin en büyük zorlukları arasında yer aldı.

Rekabet Gücü ve Finansal Desteklerin Önemi

TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Birinci, sektörün sürdürülebilir rekabet gücünü koruyabilmesi için özel teşviklerin şart olduğunu vurguladı. “Hızla yükselen maliyetler, döviz kuru politikaları ve finansman erişiminde yaşanan darboğazlar, sektörümüzü ciddi anlamda zorluyor,” diyen Birinci, sözlerine şöyle devam etti: “Her dört firmadan üçü yeni yatırım yapmıyor. Otomotiv tedarik sanayinin yükünü hafifletecek şekilde finansman desteklerinin sadeleştirilmesi, nitelikli istihdamı teşvik edecek SGK ve vergi teşviklerinin artırılması ve verimlilik ile dijitalleşme yatırımlarına özel destekler sağlanması artık kaçınılmazdır.”

Uzun Vadeli Tehditler ve Çin’in Artan Rolü

Dünyanın ekonomik gelişmelerine paralel olarak, sektörün orta ve uzun vadeli tehditleri de göz önünde bulundurulmalı. Özellikle Çin’den gelen ithalatın hızla artması, sektörün en büyük endişeleri arasında yer alıyor. Yakup Birinci, bu konuda şunları söyledi: “Özellikle GTIP 8708 kapsamında, yani motorlu taşıtlar için parça ve aksesuarlar kategorisinde, Çin’den ithalat son beş yılda %156 oranında artış gösterdi. Metal dökümden parçalarda ise Çin’in payı son üç yılda %175 yükseldi. Bu artış, uzun vadede üretimin ithalata bağımlı hale gelmesine, yerli tedarikçilerin güç kaybetmesine ve sanayimizin dışa olan açıklığının kritik seviyelere ulaşmasına neden olabilir.”