40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
OpenAI’nin son atılımı, rekabetin yoğun olduğu yapay zekâ alanında yeni bir dönemi işaret ediyor. Bu hamle, özellikle Meta ve Çinli girişim DeepSeek gibi açık kaynak yapısına dayanan rakiplerine karşı stratejik bir karşılık niteliğinde. DeepSeek’in düşük maliyetli ve yüksek performanslı modelleri, sektörde büyük yankı uyandırmış ve yapay zekâ teknolojisinin erişilebilirliğini artırmıştı.
“GERÇEKTEN İNANILMAZ BİR GELİŞME” şeklinde nitelendirilen bu gelişme, OpenAI’nin kurucularından ve başkanı Greg Brockman tarafından düzenlenen basın toplantısında açıkça ifade edildi. Brockman, “Uzun zamandır ilk kez dil alanında açık ve erişilebilir bir model yayınlıyoruz ve bu gerçekten inanılmaz bir adım” diyerek, yeni modellerin sektör üzerindeki potansiyel etkisini vurguladı. Bu modeller, yalnızca metinle değil, aynı zamanda çeşitli görevlerde de kullanılmak üzere tasarlandı ve oldukça düşük maliyetli olmasıyla dikkat çekiyor.
OpenAI’nin yeni ürünleri, internette arama yapma, bilgisayar kodu yürütme ve diğer karmaşık görevlerde yüksek performans sergiliyor. Ayrıca, bu modeller yerel bilgisayarlarda çalıştırılabilecek kadar sade tasarlandı, böylece kullanıcıların ek altyapıya ihtiyaç duymadan erişim sağlaması mümkün hale geliyor.
OpenAI CEO’su Sam Altman ise, bu hamlenin şirketin araştırma ve inovasyon alanında yeni ürünlerin doğmasına zemin hazırlayacağına inanıyor. Altman, “Bu yayın sayesinde, yapay zekâ alanında yeni araştırmalar ve ürünler ortaya çıkacak” ifadelerini kullanırken, şirketin 2015 yılında kurulduğu ilk günden itibaren belirlediği misyonu hatırlattı. Altman, “Amacımız, insanlığın tamamı için faydalı olacak yapay genel zekâ (AGI) üretmek” diyerek, şirketin vizyonunu net bir biçimde ortaya koydu.
Yeni modeller, kötüye kullanılma risklerini en aza indirecek şekilde dikkatli bir biçimde eğitildi. Ayrıca, OpenAI, bu teknolojilerin gerçek dünya uygulamalarında kullanılmasını sağlamak amacıyla Fransız telekom devi Orange ve veri platformu Snowflake gibi önemli ortaklarla işbirliği yapıyor. Bu ortaklıklar, teknolojinin güvenli ve etik kullanımı adına önemli adımlar olarak görülüyor.
Ancak, OpenAI’nin bu gelişmeleri kadar, şirketin şeffaflık ve etik konularında yaşadığı içsel çatışmalar da dikkat çekiyor. Altman, yıl başında yaptığı açıklamada, şirketin teknolojisinin şeffaflığı konusunda “tarihin yanlış tarafında kaldıklarını” kabul etmişti. Bu itiraf, şirketin tartışmalı “kâr amaçlı yapıya geçiş” planından vazgeçmesine neden oldu. Artık, şirketin elde ettiği kazançlar, kar amacı gütmeyen bir kurul tarafından denetlenecek şekilde yeniden yapılandırıldı.
Bu karar, uzun süredir yatırımcılar ile kuruluş felsefesine bağlı kalanlar arasında devam eden tartışmaları da alevlendirdi. Elon Musk gibi kurucu isimler, bu süreçte OpenAI’ye karşı farklı görüşler beyan ederek, şirketin misyonundan sapmasını eleştirmiş ve hatta dava açma yolunu seçmişti. Bu gelişmeler, yapay zekâ alanında etik ve şeffaflık konularının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor.
Petrole veda mı? Çevre dostu plastik alternatifi: BCBN