Ölüm çemberinden dronla indirilen bisikletle kurtuldu

Rubizh Tugayı tarafından paylaşılan ve kısa sürede sosyal medyada viral hale gelen görüntüler, savaşın acı ve çetin gerçeklerini bir kez daha gözler önüne seriyor. Görüntülerde, bir İHA’nın Rus birliklerince kuşatılmış ve yaralanmış bir askere yardım amacıyla yaptığı insani hareket dikkat çekiyor. Bu esnada, askere halat yardımıyla bir bisiklet ulaştırılıyor ve askerin bölgeden hızla uzaklaşması sağlanıyor. Bu dramatik anlar, savaşın sadece çatışma değil, aynı zamanda insanlık ve dayanışma örnekleriyle de dolu olduğunu gösteriyor.

Rubizh Tugayı’ndan yapılan açıklamada, Siversk bölgesinde gerçekleştirilen operasyon sırasında üç askerin düşman ateşi sonucu hayatını kaybettiği, geriye kalan tek bir askerin ise yalnız başına mevziyi savunmak zorunda kaldığı belirtildi. Bu durum, savaşın ne kadar zor ve acımasız olduğunu gözler önüne seriyor. Askerler, hayatları pahasına direniş gösterirken, böyle anlar ise savaşın insani boyutunu ortaya koyuyor.

Yaşadıklarını Anlatıyor

“Kod adım Tanker” olarak tanınan asker, kameralar karşısında yaşadıklarını şu sözlerle paylaştı: “Dronlarımız yukarıdan bizi olabildiğince korumaya çalıştı. Korunmak için açtığımız çukura iki gaz tüpü ve bir çakmak attılar. Bu sayede ateş yakabildik.” Kendisi, saldırı sırasında bacağından yaralanmış ve kendi imkanlarıyla bölgeden çıkamayacak durumda olduğunu anlatıyor. “Dört bir yandan kuşatılmıştım. Elimden geldiğince karşılık verdim,” diyerek, yaklaşık dört ila beş gün boyunca mahsur kaldığını ve hayatta kalmak için mücadele ettiğini belirtiyor. Bu hikaye, savaşın ne denli zorlu ve umutsuz anlar barındırdığını gözler önüne seriyor.

İşte bu dramatik anların bir başka önemli detayına buradan ulaşabilirsiniz.

Elektrikli Bisiklet ve Kurtarma Çalışmaları

Rubizh Tugayı Kurmay Başkanı Mykola Gritsenko, savaş sırasında yaşananları ve kurtarma operasyonlarını şu sözlerle özetliyor: “Yaralı askere ulaşmak için ekipmanla yaklaşmak imkânsızdı çünkü düşman her yerdeydi. En yakın mevziye 1,5 km yürümesi gerekiyordu, ki bu da bacağından yaralı olan biri için neredeyse imkânsızdı.” Bu nedenle, tugay, dronlar aracılığıyla yaralı askere elektrikli bisiklet ulaştırma kararı aldı. Bu hareket, savaş alanında teknolojinin ve insanlığın ortak mücadelesini gösteriyor. Dronlar, Ukrayna’nın savaşta vazgeçilmez araçları haline gelmiş durumda. Askerler, düşman hatlarının gerisinde risk almadan hareket edebilmek için bu teknolojileri kullanıyorlar. Ancak, patlayıcı yüklü dronların tahliye amacıyla da kullanıldığına dair çeşitli örnekler bulunuyor.

İlk Denemeler ve Sonuçlar

Rubizh Tugayı, elektrikli bisikletle yapılan ilk iki denemenin başarısız olduğunu açıkladı. İlk denemede bisiklet düşürüldü, ikinci denemede ise dronların motorları yandı. Ancak, üçüncü deneme büyük bir başarıyla sonuçlandı. Yaralı asker, elektrikli bisikletle 400 metre ilerledikten sonra uzaktan kumandalı mayına çarparak havaya fırladı. Sonrasında topallayarak 200 metre daha ilerledi ve arkadaşlarıyla buluştu. Bu dramatik kurtarma, savaş alanında teknolojinin ve cesaretin birleştiği inanılmaz bir başarı hikayesi olarak kayıtlara geçti.

İkinci bir elektrikli bisiklet de, yaklaşık 15 dakika ilerledikten sonra güvenli bölgeye ulaşan askere ulaştırıldı. Bu sayede, asker tahliye edilerek güvenliğe alındı. Gritsenko, operasyonların başarılı olabilmesi için doğru zamanlama ve hava koşullarını çok iyi hesapladıklarını vurguluyor. Ayrıca, bu elektrikli bisikletlerin kendi ağırlıklarının yaklaşık 40 kilo olduğunu belirtiyor, bu da operasyonların ne denli hassas ve dikkatli yürütüldüğünü gösteriyor.

Operasyonun Ardındaki Acı Gerçekler

İşte bu kahramanca kurtarma operasyonu, Rusya’nın gece boyunca Kiev’e düzenlediği İHA ve füze saldırılarının hemen ardından ortaya çıktı. Saldırılar sırasında, 6 yaşında bir çocuk ve annesi de dahil olmak üzere toplam 16 kişi hayatını kaybetti. Ukrayna yetkilileri, özellikle başkentin 27 noktasını hedef alan saldırının ardından, Shevchenkivskyi bölgesindeki bir çocuk hastanesinin de vurulduğunu duyurdu. Bu saldırılar, savaşın siviller üzerindeki yıkıcı etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor ve savaşın insani boyutunu ortaya koyuyor.