40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Ankara’da gerçekleştirilen Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli Sınıf Öğretmenliği Eğitici Eğitimi’ne katılan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, programda yaptığı konuşmada öğretmenlerin sahadaki karşılaştıkları sorunları çözmek ve eğitim sistemini daha etkin hale getirmek adına çeşitli adımlar attıklarını vurguladı. Öğretmenlerin sahadaki deneyimlerine büyük önem verdiklerini belirten Bakan Tekin, bu doğrultuda hazırlanan yeni düzenlemelerin eğitimde kaliteyi artırmayı amaçladığını dile getirdi.
Bakan Tekin, 8 Eylül’de başlayacak 2025-2026 eğitim-öğretim yılı için hazırlıklar kapsamında, yeni bir genelge üzerinde çalıştıklarını ve bu genelgenin, eğitim sisteminde yaşanan sorunlara köklü çözümler sunmayı hedeflediğini ifade etti. Hedefimiz, tabiatı ve çevreyi koruyan bireyler yetiştirmektir. Bu doğrultuda, özellikle doğa sevgisi ve çevre bilincinin eğitim müfredatına entegre edilmesi konusunda kararlıyız. Bu yılki genelgemizi önümüzdeki 10 gün içerisinde yayımlayacaklarını ve böylece serbest kıyafet uygulamasıyla ilgili yaşanan sorunları da ayrıntılı şekilde ele alacaklarını belirtti. Velilerin üzerlerindeki maddi yükü azaltmak ve eğitimde adil bir ortam sağlamak adına, bu genelge ile ilgili yönetmelik hükümlerini hatırlatacak ve uygulamaya ilişkin açık talimatlar içerecek ifadeler ekleyeceklerini sözlerine ekledi.
Özellikle bu yıl yaşanan orman yangınlarının ardından vatan sevgisi ve çevre bilincinin eğitimdeki öneminin daha da arttığını belirten Bakan Tekin, “Müfredatımızın hedeflerinden biri de, doğaya saygı duyan ve onu koruyan bireyler yetiştirmektir.” diye konuştu. Bu kapsamda, 2025-2026 eğitim öğretim yılı başlangıcında, Tarım ve Orman Bakanlığıyla ortaklaşa düzenlenecek faaliyetler kapsamında, eğitim yılının ilk haftasını ‘orman sevgisi’ ve ‘doğayı koruma’ temalı etkinliklerle başlatmayı planladıklarını dile getirdi. Bu etkinlikler sayesinde çocuklara doğa bilinci aşılamayı ve çevreye karşı sorumluluk duygusunu geliştirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Konuşmasında, program geliştirme süreçlerine öğretmenlerin aktif katılımını ön planda tuttuklarını belirten Bakan Tekin, şunları kaydetti: “Bazıları bize diyor ki, ‘Türkiye’ye özgü bir model geliştiremezsiniz.’ Ben ise diyorum ki, biz 1 milyon 100 bin eğitimciyle birlikteyiz ve eğer biz üretmezsek, kim üretecek? Neden öğretmenlerimize güvenmiyoruz? Öğretmenlerimizin, Türkiye’ye özgü ve özgün modeller ortaya koyabileceğine inanıyoruz. Birçok ülkeyi örnek göstererek, ‘başka ülkelerin modellerini alın ve aynısını yapın’ diyenlere ise şunu söylüyoruz: Biz, kendi özgün ve daha üstün modellerimizi hep beraber geliştirebiliriz.”
Bu yaklaşımın temelinde, öğretmenlerin kendi deneyim ve birikimlerini eğitim sistemine yansıtarak, özgün ve yenilikçi çözümler üretmelerinin önünü açmak yatıyor. Böylece, eğitimde kalite ve özgünlük sağlanırken, öğretmenlerin mesleki motivasyonu ve özgüveni de artmış oluyor.
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ile çağın gerektirdiği, beceri odaklı ve uygulamaya dönük bir eğitim anlayışını benimsemeye devam ettiklerini belirten Bakan Tekin, özellikle eğitim programlarının içerik hafifletilmesi konusundaki düzenlemeleri vurguladı. Buradaki amaç, kazanımların bilimsel doğruluğunu ve çocukların gelişim seviyesine uygunluğunu korumaktır. Mesela, geçtiğimiz yıl çok tartışılan ve “trigonometri müfredattan çıkarıldı” iddialarına değinen Bakan Tekin, şunları söyledi: “Biz trigonometriye karşı değiliz, hatta bilimsel olmadığını düşünmüyoruz. Sadece, bu konunun, lise veya üniversite seviyesinde öğretilmesi gereken bir içerik olduğunu düşünüyoruz. Temel eğitimde, çocukların ilerleyen yıllarda ilgili fakültelerde öğrenebileceği bilgileri, temel seviyede vermek daha doğru olur. Bu nedenle, temel eğitimde trigonometri gibi karmaşık konuları anlatmak yerine, onların temel ilkelerini kavratmaya odaklanıyoruz. Dünyanın hiçbir ülkesinde, ilkokul seviyesinde trigonometri öğretimi yapılmamaktadır.”
Bu yaklaşım, eğitimin bilimsel temellerini güçlendirmeye ve çocukların yaşına uygun, uygulanabilir bilgiyle donatılmasına yöneliktir. Ayrıca, eğitimde esneklik ve yenilikçilikle, her çocuğun bireysel gelişimine uygun, nitelikli bir öğrenme ortamı oluşturmayı hedefliyoruz.
Bakan Tekin: Evlatlarımıza eğitim yolculuklarında başarılar diliyorum