41,8727$% 0,29
48,8655€% 0,50
5.679,99%0,35
9.551,00%0,32
38.087,00%0,32
10.464,48%1,44
Yapay zekânın çeşitli sektörlerdeki kullanımı hızla artarken, özellikle eğlence ve medya alanında da önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Artık büyük bütçeler ve uzun prodüksiyon süreçleri, yapay zekâ teknolojileri sayesinde daha kısa sürede ve daha düşük maliyetle gerçekleştirilebiliyor. Bu gelişmeler, sektörde hem yeni fırsatlar hem de beraberinde getirdiği bazı endişeleri de beraberinde getiriyor. Özellikle dizi ve film yapımcıları, yapay zekânın sunduğu yenilikleri yakından takip ederek, projelerinde kullanmaya başlamış durumda.
Netflix, bu alanda öncü adımlar atarak, yapay zekâyı platformunda ilk defa kapsamlı şekilde kullanan yapımlar arasında yer aldı. Bu gelişmenin en dikkat çekici örneği ise, Arjantin yapımı ve çizgi roman uyarlaması olan El Eternauta (The Eternaut) dizisi oldu. Bu dizi, dünya dışı varlıkların yol açtığı zehirli kar yağışına karşı direnen bir grup insanın hikayesini anlatıyor. Zehirli kar tanelerinin temas ettiği her canlıyı yok etmesiyle, hayatta kalanlar kendilerini gaz maskeleri ve kalın kıyafetlerle korumak zorunda kalıyorlar. Bu süreçte yapay zekânın kullanımıyla, dizinin görsel efektleri ve prodüksiyon aşamaları büyük ölçüde hızlandı ve maliyetler önemli ölçüde azaltıldı.
Geçtiğimiz haftalarda Netflix’in yardımcı CEO’su Ted Sarandos, bu yeni dizinin üretim sürecinde yapay zekânın aktif olarak kullanıldığını resmi olarak açıkladı. Sarandos, yapay zekâ destekli araçların, geleneksel yöntemlere kıyasla üretim hızını on kat artırdığını belirterek, şu ifadeleri kullandı: “Yapay zekâ destekli araçların yardımıyla, olağanüstü bir hızla inanılmaz bir sonuç elde ettiler. Bu görsel efekt dizisi, geleneksel araçlar ve iş akışlarıyla elde edilebilecek olandan on kat daha hızlı tamamlandı.”
Özellikle düşük bütçeli bu proje, yapay zekâ olmadan gerçekleştirilemeyecek kadar maliyetli olabilirdi. Sarandos, bu durumu şu sözlerle özetledi: “Yapay zeka olmadan özel efektlerin maliyeti, bu bütçeli bir dizi için karşılanamazdı.” Ancak, yapay zekânın sektördeki yaygın kullanımıyla ilgili bazı kaygılar da bulunuyor. Ucuz görünme, iş kaybı korkusu ve yaratıcılık eksikliği gibi unsurlar, bu teknolojinin benimsenmesini yavaşlatabilir veya sınırlayabilir.
Yapay zekâ, maliyet ve zaman açısından büyük avantajlar sağlasa da, sektördeki çalışanlar ve sanatçılar tarafından çeşitli eleştirilere de maruz kalıyor. Özellikle özel efekt ve prodüksiyon alanında çalışanlar, bu teknolojilerin işlerini tehdit ettiğine dair endişelerini dile getiriyor. Ayrıca, bazı sanatçılar ve yapımcılar yapay zekanın sanatsal kaygılardan uzaklaşarak, özgünlük ve yaratıcılık kaybına yol açabileceği konusunda uyarılarda bulunuyor. Bu nedenle, 2023 yılının Ekim ayında Hollywood’da yazarlar, yapay zekâ kullanımına karşı kapsamlı bir protesto düzenledi ve yeni düzenlemeler içeren anlaşmalara imza attılar. Bu anlaşmalar, teknolojinin film ve televizyon projelerinde kullanımını sınırlayan bazı kurallar getiriyor.
Öngörülen o ki, yapay zekânın farklı sektörlerde yaygın hale gelmesi kaçınılmaz olacak. Ancak, sektördeki uzmanlar ve sanatçılar, iş kaybı, düşük kalite ve yaratıcılık kaybı gibi riskleri azaltmak adına, belli başlı sınır ve kuralların belirlenmesini talep ediyor. Hollywood örneğinde olduğu gibi, bu sınırlamalar başka sektörlerde de gündeme gelebilir ve yapay zekânın etik ve sürdürülebilir kullanımıyla ilgili yeni standartlar oluşturulabilir.
iPhone 17 Air Bataryası Hakkında Sızıntılar Geldi