41,9599$% 0,31
48,8833€% 0,52
5.388,57%0,50
9.245,00%0,42
36.866,00%0,41
10.853,43%-0,81
02:00
NASA’nın uzun süredir merakla beklenen ve gizemini koruyan yıldızlararası nesne, bilim insanlarını heyecanlandırmaya devam ediyor. Harvard Üniversitesi’nden Prof. Avi Loeb, 3I/ATLAS adlı bu neslin zamanını boşa harcamadan iletişim kurma çağrısında bulunuyor. Loeb’e göre, bu nesne, nadir görülen ters bir yörünge izlemekte olup, 29 Ekim 2025 tarihinde Güneş’e en yakın noktaya ulaşacak. Bu tarihin, Dünya’ya “gizli bir yaklaşım” için uygun bir zaman olduğunu belirtiyor.
Harvard Profesörü, neslin %100 yabancı kökenli olduğundan emin olmadığını ancak ihtimale karşı iletişim adresleri göndermenin uygun olacağını düşünüyor. Loeb, bunun için altı kelimelik özel bir mesaj hazırladı: “Hello, welcome to our neighborhood. Peace!” (Merhaba, mahallemize hoşgeldiniz. Barış!) Bu iletişim çabası için en uygun yolun ışık huzmesiyle gönderilen radyo sinyalleri olduğunu vurguluyor. Ona göre, eğer bu nesne bir uzaylı sondasıysa, 2025 Noel’ine kadar Dünya’ya ulaşabilir ve bu nedenle hazırlık yapmak gerekebilir. Ancak, Loeb aynı zamanda karşı tarafın mesajı tehdit olarak algılayabileceği endişesini de paylaşıyor.
NASA ise, 1 Temmuz’da keşfedilen 3I/ATLAS neslinin büyük olasılıkla bir kuyruklu yıldız olduğunu öne sürüyor, ancak Loeb bu görüşe karşı çıkıyor. Loeb’e göre, nesnenin görünmemesi ve gaz salınımı olmaması büyük bir anomali ve “göz ardı edilmesi mümkün olmayan” bir durum. Ayrıca, nesnenin kesin ve ters yörüngesinin Güneş Sistemi içi yörüngelerle “fazla uyumlu” olduğu görülüyor. Loeb, geliştirdiği “Loeb Ölçeği” ile bu nesnenin yapay olma ihtimalini 10 üzerinden 6 olarak değerlendiriyor.
En iddialı teorilerden biri ise, 3I/ATLAS’ın bir “ana gemi” olabileceği yönünde. Bu senaryoya göre, nesne Güneş’e en yakın konumundayken küçük parçalara bölünebiliyor ve bu parçalar ters Oberth manevrası kullanarak hızlarını düşürüp Dünya’ya yaklaşacak şekilde hareket ediyorlar. Bu yöntem, Güneş’in çekim gücünü kullanarak yakıt tasarrufu sağlıyor ve olası yaşam izlerini barındıran bu yapıyı daha yakından incelemek mümkün oluyor.
Renk ve yüzey analizleri ise nesnenin doğası hakkında yeni ipuçları veriyor. Temmuz 2025’te yapılan teleskop gözlemlerinde, nesnenin kırmızıya çalan renkler sergilediği tespit edildi; bu da yüzeyde toz veya organik bileşiklerin olabileceğine işaret ediyor. Ayrıca, çeşitli spektroskopik çalışmalar gaz salınımı olmadığını doğruladı. Bilim insanları, Ekim 2025’teki yakın geçiş sırasında nesneyi gözlemlemeye devam edecek ve yıldızlararası maddelerin etkisi ile nesnenin gerçek doğası hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaçlıyorlar.
Google Pixel 10 Pro Fold Tanıtım Videosuyla Ortaya Çıktı
1
Amazon’dan Kargo Teslimatında Devrim Gibi Adım: Kamyonetlerden ‘Fırlayacak’ İnsansı Robotları Test Ediyor
306 kez okundu
2
Samsung Cihazlarda DNS Ayarı Nasıl Değiştirilir: Telefon, Tablet ve TV’ler İçin Kapsamlı Rehber
257 kez okundu
3
Elon Musk’a Tepkiler Tesla’yı Vurdu: İngiltere’de Satışlar Çakıldı, Çinli Rakip Rekor Kırdı!
240 kez okundu
4
WhatsApp’a Reklam Özelliği ve Gelecek Vizyonları Hakkında Detaylı Bir Analiz
198 kez okundu
5
Apple iOS 26: Mobil İşletim Sistemlerinin Geleceğine Kapsamlı Bir Bakış
195 kez okundu
Erzincan’ın El Sanatlarıyla Parlayan Tespih Ustası Mehmet Aydın
Balıkesir Sındırgı’da Şiddetli Deprem Sonrası Hasar Tespiti ve Görüntüler
Eseri Trafik Kazası ve Aileyi Yakan Trajediler Düğüm Oldu
Dünyanın En Büyük Bebekleri: Shelby’nin ve Diğerlerinin Hikayeleri
Yüzlerce Öğrenci Sette Murat Yıldırım ile Buluştu
Instagram Gerçek Zamanlı Çalışma Durumu ve Güncel Sorunlar
2026 Hac Kurası Çekilişi ve Bilmeniz Gerekenler
Galatasaray’da Transfer ve İç Transfer Krizleri Gün Yüzüne Çıkıyor
Ziraat Türkiye Kupası 3. Turunda Heyecan Dorukta: Aliağa Futbol A.Ş. Son Dönemlerde Formda
Kepez Spor – Sivasspor Ziraat Türkiye Kupası Maçı Detayları ve Yayın Bilgileri