40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde gerçekleşen 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin ardından oluşan ‘batık şehir’, yaklaşık 26 yıl sonra ilk kez su altı görüntüleriyle kayda alındı. Bu çalışmalar, deprem sonrası denizin altına gömülen alanların güncel durumunu ortaya koyuyor.
Depremin merkez üssü Gölcük olan büyük sarsıntı, kıyı bölgelerinde ciddi yıkıma yol açtı. O gece, Değirmendere Mahallesi Çınarlık Meydanı’nın kıyı hattı yer yer denize gömüldü; binalar, araçlar ve iskeleler yeraltına çekildi. Aradan geçen yıllar boyunca bu alanlara dair pek çok araştırma ve çalışma yapılırken, dalış ekibi ve belgesel yapımcıları, bu ‘batık’ kente şimdi yeniden tanıklık etti.
Türkiye Sualtı Sporları Federasyonu ve yerel toplulukların katkılarıyla gerçekleştirilen dalışta, özellikle 17 Ağustos’un hatırasını yaşatmak amacıyla eski meydanın ve çevresinin su altındaki görüntüleri ölümsüzleştirildi. Görüntülerde, suyun altında, eski çay bahçeleri, büyük çınar ağaçları, beton kalıntıları ve zamanla şekillenen deniz yaşamı net biçimde gözlemleniyor.
Görüşmelerde, uzmanlar ve dalış ekibi, yapıların büyük ölçüde korunduğunu, ancak metal bileşenlerin paslandığını belirtiyor. Bu görüntüler, hem deprem gerçeğini hatırlatıyor hem de afet bilincini güçlendirmeyi amaçlıyor. Tahsin Ceylan başkanlığındaki ekip, deprem sonrası oluşan bu ‘kaybolmuş’ şehri yeniden gözler önüne sererek, “Deprem izlerinin silinmediği en anlamlı yer, bu batık şehirdir” sözüyle dikkat çekti.
Ceylan, “Eskiden Meydan’ın ortasında olan bir alan, şu anda yaklaşık 30 metre derinlikte. Binalar ve çınar ağaçları, yıllar sonra suyun altında yeniden karşımıza çıkıyor. Bu alanlar yapay resif olmuş; ıstakozlar ve kırlangıçlar gibi deniz canlıları şimdi orada yaşamını sürdürüyor” diyerek, bu bölgenin doğal yaşam alanı haline geldiğini aktardı.
Uzmanlar, deniz tabanındaki yapıların doğasına uygun korunduğunu, ancak zamanla metal kısımların paslandığını ifade ediyor. Bu görüntüler, deprem gerçeğine yüz yüze gelmenin yanında, afet sonrası hatıraların canlı tutulması adına büyük önem taşıyor. Tahsin Ceylan, “Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle böyle etkinliklere devam etmeliyiz. Deprem hafızamızı diri tutmamız lazım” diye ekledi.
Ceylan, ayrıca, “Dünyada Çınarlık Meydanı gibi başka örnek yok. Ülkemizde de bu bölge, Gölcük örneğiyle sınırlı. Oraya dalmak ve depremi, onun kalıntılarını görmek önemli; çünkü bu, afetlerle yüzleşmenin en gerçek yoludur. Derinliğin 50 metreye ulaşmasıyla, eski yapıların ve anıların izleri gün yüzüne çıkıyor,” dedi.
Pisa’dan daha eğri: 4 bin yıllık Harput’a gelenler minareyi görünce şaşırıyor