41,9599$% 0,31
48,8833€% 0,52
5.388,57%0,50
9.245,00%0,42
36.866,00%0,41
10.853,43%-0,81
02:00
İsrail’in 2 Mart’tan itibaren sınır kapılarını sert bir şekilde kapatmasıyla birlikte, Gazze’de yaşanan insani kriz daha da derinleşiyor. İnsanların temel ihtiyaçlara ulaşması neredeyse imkânsız hale gelirken, her gün yeni acı tablolarla karşılaşıyoruz. Hastaneler, çocuk, genç ve yaşlı binlerce insanın yaşam mücadelesi verdiği, adeta iskelete dönüşmüş durumda. Bu dramatik tablo karşısında ise dünya sessiz kalmaya devam ediyor. Her geçen gün, yaşamını yitiren insanların sayısı artarken, hayatta kalanlar ise umutsuzluk ve çaresizlik içinde bekliyor. Bir yandan ihtiyaçlar karşılanmaya çalışılırken, diğer yandan da insanlık onurunu korumak için verilen mücadele devam ediyor.
Gazze’deki sağlık çalışanları, özellikle çocuklar ve yaşlılar için yardım çağrıları yaparken, bir yandan da kendi yaşamlarını riske atıyorlar. Bu durum, uluslararası toplumun da sorumluluğunu yeniden hatırlatıyor. Sınır kapılarının kapalı olması, tıbbi malzeme ve ilaçların ulaşımını engelleyerek sağlık hizmetlerini ciddi anlamda aksatıyor. Bu nedenle, Gazze’de yaşanan insani kriz, sadece bölgeyle sınırlı kalmayıp küresel bir mesele halini alıyor.
Gazze kentindeki Hasta Dostları Hastanesi’nde Pediatri Uzmanı Doktor Fevvaz el-Hüseyni, yetersiz beslenme vakalarının ülke genelinde ciddi boyutlara ulaştığını belirtiyor. Hüseyni, “Açlık ve abluka nedeniyle, daha önce hiç görmediğimiz seviyede bir krizle karşı karşıyayız. Bu durumu kitaplarda okurduk, şimdi ise birebir şahit oluyoruz. Bu gerçekten çok dramatik ve trajik bir durum.” diyerek yaşananları anlatıyor.
Hüseyni, hastanede 15’in üzerinde yetersiz beslenme sorunu yaşayan çocuk bulunduğunu ve evlerde takip edilenlerin sayısının yüzlerce olduğunu vurguluyor. “Çocukların durumu her geçen gün daha da kötüye gidiyor. Yetersiz beslenme, diğer hastalıkların da kapısını aralıyor. Böbrek ve karaciğer hastalıklarına yakalanma riski artarken, bağışıklık sistemleri ciddi anlamda zayıflıyor.” diye ekliyor.
Doktor Hüseyni, ayrıca, “Evlerde çocuklara suyla karıştırılmış mama veriliyor, bu da vücutlarında ödem oluşmasına neden oluyor. Ancak, takviye gıdaya ve mamaya ulaşamıyoruz, bu yüzden gerçekten büyük bir felaket yaşıyoruz.” ifadeleriyle durumu özetliyor. Gıda erişiminin engellendiği ve akut yetersiz beslenme sorunlarının devam ettiği sürece, çocukların sağlığında kalıcı bir düzelme beklenmiyor.
Gazze’nin kuzeyinde, Hüseyni’nin belirttiği durum aynen güneydeki Han Yunus’taki Nasır Hastanesi’nde de yaşanıyor. Burada da çocuk bölümü, ciddi bir yetersiz beslenme krizine tanıklık ediyor. Bu hastanede, üç yaşındaki İbtisam Dali’nin durumu, yaşananların somut bir örneği olarak karşımıza çıkıyor.
İbtisam’ın annesi Raşa Dali, kızının yaşadığı dramatik değişimi şu sözlerle anlatıyor: “Kızım 10 kiloydu, şu an ise sadece 6 kilo. Kilo kaybı nedeniyle bağışıklık sistemi tamamen zayıfladı ve hastalıklarla baş edemez hale geldi. Çok sağlıklı bir çocuktu, doğduğunda 3 kilo 300 gram gibi normal bir kiloda olmuştu.”
Raşa Dali, kızının eski sağlıklı günlerinin fotoğraflarını göstererek, yaşadıkları büyük değişimi ve kayıplarını gözler önüne seriyor. “Gıdaya ulaşamadıkları için hastaneye yatmak zorunda kalıyoruz. Kızımın tedavisi ve iyileşmesi için uluslararası kurumlara sesleniyoruz.” diyerek, uluslararası destek çağrısında bulunuyor.