Katil İsrail’in kıtlığa sürüklediği Gazze’de 9 yaşındaki Meryem 25 kilodan 10 kiloya düştü

İsrail'in sınır kapılarını kapatarak Gazze Şeridi'ne uyguladığı ciddi abluka ve gıda kısıtlamaları, bölgedeki yaşamı büyük ölçüde zorlaştırmakta ve halkın temel ihtiyaçlarını karşılamasını neredeyse imkânsız hale getirmektedir. Bu koşullar altında, özellikle çocuklar ve yaşlılar olmak üzere birçok kişi açlık ve yetersiz beslenme nedeniyle hayatlarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Bu trajik durumların en çarpıcı örneklerinden biri olan 9 yaşındaki Meryem Devvas, vücudunun neredeyse yarısından fazlasını kaybetmiş durumda ve yaşam mücadelesi veriyor.

Gazze'de yaşanan bu insani kriz, günlük yaşamı derinden etkiliyor ve her geçen gün daha da derinleşiyor. Son 24 saatte gerçekleşen olaylarda, 5 Filistinlinin daha açlık nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi. Böylece toplam ölü sayısı, çocuklar dahil olmak üzere 180'e ulaşmış durumda. Bu ölümlerin büyük bir bölümü, özellikle çocuklar ve yaşlılar gibi savunmasız kesimlerin yaşam kalitesinin büyük ölçüde düştüğünü gösteriyor. İnsanlar, temel gıda ve sağlık hizmetlerine ulaşmakta büyük zorluklar yaşıyor ve bu durum, bölgedeki insani krizin boyutlarını gözler önüne seriyor.

Genç Kız Meryem'in Hikayesi

Kuzey Gazze’de, Beyt Lahiya bölgesinden, yine kuzeydeki Cevazat bölgesinde ailesiyle birlikte sığınan 9 yaşındaki Meryem Devvas, savaşın ve İsrail’in uyguladığı abluka nedeniyle ciddi şekilde etkilenmiş durumda. Ailesinin anlattığına göre, küçük kız, savaşın başından beri yetersiz beslenme sorunlarıyla karşı karşıya kalmış, ancak son zamanlarda sınır kapılarının kapatılmasıyla bu sorunlar daha da ağırlaşmış. Önceden 25 kilogram olan Meryem’in şu anki kilosu sadece 10 ve bu ciddi bir sağlık riski oluşturuyor.

Anne Müdellele Devvas (33), kızının durumunu şöyle anlatıyor: “Kızım sürekli kilo kaybediyor. Savaş öncesinde 25 kiloydu, şimdi ise sadece 10 kilo. Birçok hastaneye götürdük, sonuç alamadık. Hastanede hiç kilo almadı, tek ihtiyacımız olan şey yiyecek.”

Anne, kızının sağlığındaki bozulmanın hızla ilerlediğine ve yavaş yavaş yaşamını yitirdiğine dikkat çekiyor. “Yürüyemiyor, eskiden çok sağlıklıydı. Artık kimse onu dışarda görmüyor. Bu kadar küçük bir çocuk, bu kadar zayıf ve zayıflamış halde, adeta unutulmuş gibi. Onu ilk defa gören çocuklar bile tanımakta zorlanıyor,” diyor. Ayrıca, Meryem’in depresyon ve umutsuzluk içinde olduğunu, eskisi gibi koşmak ve oynamak istediğini ancak güçsüz ve yorgun düştüğü için bu arzularını gerçekleştiremediğini ekliyor.

Meryem’in İhtiyaçları ve Umutsuz Durumu

• En büyük arzusu: Balık, üzüm ve çeşitli yiyecekler.
• Mevcut durumu: Bu yiyecekleri bulup getirmekte zorlanıyorlar.
• Geçmiş yardımlar: Ramazan ayında aldıkları yardımlar, ailesine moral olmuş ancak günlük yaşamını sürdürebilecek kadar yeterli olmamış.
• Gelecek umudu: Kızının Gazze dışında tedavi edilmesi ve sağlığına kavuşması.

Anne Müdellele, eşi işsiz olduğu ve maddi imkânların kısıtlılığı nedeniyle, kızına uygun gıda ve tedavi imkanlarını bulmakta büyük zorluklar yaşıyor. Yardım dağıtım noktalarına ulaşmak için kendi güvenliğini tehlikeye atıp çaba gösteriyor, ancak çoğu zaman başarı sağlayamıyor. Kızını kurtarmak için her yolu denediğini, ancak ulaşılabilen imkanların yetersizliğinin moralini bozduğunu dile getiriyor. Bu trajedinin çözümünü, kızının Gazze dışındaki sağlık kurumlarında tedavi edilmesinde görüyor ve bu umutla yaşıyor.