‘İyi niyetimin karşılığında çok hak etmediğim şeyler yaşadım’

İlk kez onunla tanışıp birlikte çıkmaya başlamıştık. Zaman geçti, araya yıllar girdi. Geriye dönüp baktığımda, gençlik yıllarını yaşayan kızın hâlâ aynı ruhla şarkı söylüyor olduğunu görüyorum. Ama artık hayata karşı daha gerçekçi bir tutum sergiliyor. Çok enerjik, hareketli ve dinamik bir kişiliğe sahip. Muhabbete başlamadan önce, onunla yaklaşık 17 yıl öncesine ait bir röportajımızı hatırlayıp, ardından günümüzdeki durumunu konuşmaya başlıyoruz.

Özlem Güneykaya’nın yeni şarkısı ‘Öderim Bedeli’

Şarkı, benimle yeniden bir araya gelmemizi sağlayan ürün. Sözleri ve bestesi Özlem Güneykaya’ya ait olan bu parçanın düzenlemesini Melihcan Kayalar yaptı. Özlem’in müzikle iç içe bir geçmişi var ve şarkılarını çok dinlenen biri. Onunla şarkı almayı hep arzulamıştım. ‘Öderim Bedeli’nin sözleri, beni derinden etkiledi. Hepimiz yaşamımız boyunca iyi veya kötü birçok deneyim yaşarız, ama bu sözler yaşadığımız duyguları kabullenişle anlatıyor. Özlem bu sözlerde, ‘Her şeyin bedelini ödemeye hazırım’ şeklinde bir ifade kullanıyor. Aslında hepimiz, yaşadıklarımızın karşılığında bir bedel ödüyoruz. Bu şarkı, pop tarzında ve daha dramatik ya da nağmeli vokal teknikleriyle hazırlanan önceki çalışmalarımın dışında, farklı ve beklenmedik bir yaklaşım içeriyor.

İlk şarkıdan bugüne ödediklerim

İnsan yaşamı boyunca çeşitli fedakârlıklar yapar. Belki tüm bedelleri tam anlamıyla ödemiş sayılmam ama duruşumu, saygımı ve mesafemi korumak adına çok çaba sarf ettim. Bu çabalar, beni bugün ifade etmeye devam eden biri haline getirdi. Elbette kırgınlıklarım ve öfkem olmuştur, hatalar yapmışımdır; bunlar, yıllar içinde gelişen benliğimin temel taşlarını oluşturdu. Kendimi ve duygularımı doğru anlamayı ve kabul etmeyi ise zamanla öğrendim.

Yanlış anlaşılmalar ve kişisel farkındalık

En çok muhatap olduğum yanlış anlamalar, beni gerçekten anlayamama durumları olmuştur. ‘Sadece bir şarkı ile ünlü oldular’ veya ‘YouTube’dan şöhret oldular’ gibi depolanan yargılar, bu kısa süreli başarıların ardındaki gerçek emeğin fark edilmemesiyle ilgili. O 3,5 dakikalık şarkı için yıllarca emek veriyoruz, konservatuar eğitimi alıyoruz. Oysa bu süreçler genellikle yeterince doğru anlatılamıyor. Bu durum, yaşam ve insanlara karşı açık ve iyi niyetli yaklaşımımı zaman zaman zorlaştırdı. Ancak, zamanla güçlenerek, kişinin kendisini ve gerçek yüzünü görebilme yeteneğim gelişti ve bu bana büyük bir içsel farkındalık kazandırdı. Artık sohbetlerde ya da çeşitli durumlarda, insanların benimle ilgili niyetlerini, söylemlerini daha iyi anlayabiliyorum.

Alçakgönüllülük ve kibir konusundaki düşünceleri

Instagram profilimde ‘Alçakgönüllülük kibri yener’ yazıyor ve bunun nedenini sorduğunuzda, aslında benim kibirle pek ilgim olmadığını söylüyorum. Kibir, kişinin kendisiyle yüzleşememesi ve kendinin farkında olmaması anlamına gelir. Bence, kibir insanı perdeleyen ve kendisini tanımayan kişi, başarısızlık ve mutsuzlukla tanışır. Kendimin bu konuda hiçbir zaman kibirli olmadığını ve içtenlikle kendimle barışık olduğumu düşünüyorum.

Yaşamındaki aşk ve ailesel gelişmeler

İki yıl önce, Fatih İçmeli ile evlendim. Onun müzikle ilgisi olmasa da, destek ve sevgi açısından hayatımda önemli bir yeri var. Onunla birlikte olmak ve paylaştığımız anlar benim için çok değerli. Birlikteyken, konsere veya dizi setine giderken, onun güler yüzü, heyecanı bana güç veriyor. Bu hayatı, sevdiğim kişiyle paylaştığım için çok mutluyum. Ona olan aşkım, koşulsuz sevgisi ve desteği ile büyük bir anlam kazanıyor; onunla yaşadığım her an, kalbimi hafifleten, yüklerimi azaltan bir sevgi haline geliyor.

Şöhretin ve kariyerin etkileri

26 yaşında ikiz kardeşim Berk ile büyük bir şöhret kazandık. ‘Evlerinin Önü Boyalı Direk’ şarkımız, çok dillere dolandı ve beni bu süreç hayatımda farklı bir şekilde etkiledi. Şöhret beni rahatsız etmese de, özgürlük alanımı kısıtladı. İnsanların ‘ne der’ ya da ‘ne düşünür’ kaygılarını yaşadım. Aslında sadece sahnede olmak ve şarkı söylemek benim asıl amacım. Kardeşimle yollarımızı ayırdığımızda, kendimize yeni bir yön çizdik. Yine de, onunla çeşitli projelerde birlikte olmayı isterdim. İşlerin ticari ve profesyonel yönleri, özellikle beklentilerin karşılanmaması ve enerjinin uyuşmaması nedeniyle zorluklar yaşanmasına sebep oldu. Kendi adıma, kurban psikolojisine girmeyi ve olan biteni dramatize etmeyi sevmiyorum. Her durumda, yola devam etmenin ve pes etmemenin önemine inanıyorum.

İkiz kardeşimle yolların ayrılması ve nedenleri

Berk, flamenko müzikte oldukça idealist bir yolda yürüdü ve kendini tekrarlamaktan kaçındı. O, Türkçe sözlü flamenko yaparken, bizim de yollarımız ayrı yönlere kaydı. Bu süreçte ben, onunla birlikte çalışmalarımızı sürdürebilirdim ve onun müzikalitesinden yeni şeyler öğrenmeye devam ederdim. Ancak, bizim müzik şirketlerimiz farklı yönlerde beklentiler ortaya koydu ve bu da iletişim kopukluklarına neden oldu. Kendimi sürekli tekrar etmek ya da kurban psikolojisine kapılmak istemem; her zaman ileriye bakar, yoluma devam ederim.

Yolculuk ve yaşanmışlıkların refleksi

Büyük olasılıkla, zamanla, yaş ilerledikçe maddi ve manevi yüklerden kurtulmak, daha sade ve huzurlu bir yaşam tarzı arzu ediyorsunuz. Kariyerinizdeki çeşitli tarzlar ve sahne performanslarınızda, özenli ve gösterişli ortamlardan, sadelik ve yükten uzak, hayatın gerçek huzurunu aramaya yöneldiniz. Şu an, başımda hafif, sade bir yaşamı tercih ediyorum ve hayatın anlamını, iç huzuru, saf ve samimi ilişkileri, iyi yemek ve güzel sohbeti daha çok değerli bulmaya başladım. Çevremdeki insanları, bu anlayış ve yaşam tarzına göre seçip, onlarla yaşamımı düzenliyorum.

Sahnede ve kariyerde tutarlılık ve değişim

İlk röportajımızda, ‘Ben eller havaya yapmam’ diyordum. Ama bugün sahnelerde eller hep havada ve bu benim için bir alışkanlık haline geldi. Bu durumu anlatırken, ‘Büyük konuşmamak gerek’ diye espri yapıyorum. O zamanlar, sahnede ve performans anında içimizdeki enerjiyi göstermek adına, böyle hareketler yapıyorduk. Şu an ise, bu tutum devam ediyor. Her zaman içimizdeki özgüveni gösterme arzusu, sahne duruşumun ve performansımın temelini oluşturuyor.

Oyunculuk ve müzik ilişkisi

Yıllar içinde, kariyerime oyunculuğu da ekledim. Oyunculuk, Faruk Turgut ve Faruk Teber sayesinde hayatıma girdi. ‘Urfalıyım Ezelden’ dizisinde rol aldım ve bu deneyim fazlasıyla bana öğretici oldu. Sinema ve dizi çalışmalarında, sahne enerjimi ve şarkı tutkumla birleşen bir performans sergilemek büyük bir keyif. Hem oyunculuk hem şarkıcılık yapmak, benim için ayrı bir tutku ve denge sağlıyor.

Gelecek planları ve sosyal sorumluluk projeleri

İlerleyen dönemlerde, güçlü kadın karakterleri canlandırmak en büyük hayalim. Kadınların gücüne inanıyorum ve bunun için projeler bulmak istiyorum. Ayrıca, sosyal sorumluluk projelerinde aktif rol alıyorum; özellikle, Anadolu ve Doğu bölgelerindeki okullara müzik enstrümanları ve eğitim materyalleri kazandırmak gibi çalışmalarım var. Sahnedeki kostümlerimi ve diğer materyalleri ve birçok çalışmamı, bu tür projelere katkı sağlamak amacıyla kullanıyorum ve bunları sana vesileyle duyurmak istedim.