DOLAR

41,9599$% 0,31

EURO

48,8833% 0,52

GRAM ALTIN

5.388,57%0,50

ÇEYREK ALTIN

9.245,00%0,42

TAM ALTIN

36.866,00%0,41

BİST100

10.853,43%-0,81

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul HAFİF YAĞMUR 17°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • MuhtarAbi
  • Dünya
  • İran’dan ‘Gazze’ açıklaması: Soykırım, dünyanın stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçası
Güncellenme - 2 Ağustos 2025 17:41
Yayınlanma - 2 Ağustos 2025 17:41

İran’dan ‘Gazze’ açıklaması: Soykırım, dünyanın stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçası

İran Devrim Muhafızları Ordusu tarafından Hamas'ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin ölüm yıldönümü dolayısıyla yayımlanan açıklamada, "Gazze'deki soykırım, sadece Filistin'i değil, İslam ülkeleri başta olmak üzere dünyanın zengin ve stratejik bölgelerini hedef alan daha büyük bir planın parçasıdır" denildi.

İran Devrim Muhafızları Ordusu, geçtiğimiz yıl aynı gün meydana gelen ve bölgedeki siyasi dengeleri sarsan önemli bir olaya ilişkin olarak, Hamas’ın eski Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’nin suikaste uğruşunun birinci yıl dönümünde kapsamlı bir açıklama yayımladı. Bu açıklamada, Haniye’nin İran’a resmi ziyaretleri sırasında İsrail tarafından gerçekleştirilen saldırının detaylarına vurgu yapılarak, onun İran Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan’ın yemin törenine katılmak için Tahran’da bulunduğu sırada hedef alındığı belirtildi. Ayrıca, Haniye’nin İran Meclisi ve Dışişleri Bakanlığı tarafından resmi olarak davet edildiği ve bölgedeki direniş hareketleriyle yakın bağlarının olduğu hatırlatıldı.

Açıklamada, İsrail’in Gazze’de uyguladığı baskı ve insanlık dışı uygulamalarına değinilerek, özellikle halkın temel ihtiyaçları olan su, gıda ve ilaç erişiminin engellenmesinin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğu vurgulandı. Bu durumun, modern anlamda bir “soykırım” olarak nitelendirildiği ve insanlık onuruna ağır bir saldırı olduğu belirtildi. Dünya genelinde, özellikle Batı ülkelerinin bu insanlık suçlarına karşı gösterdiği sessizlik ve kayıtsızlık, açıklamada büyük bir eleştiriyle karşılandı. Uluslararası kurumların ve insan hakları örgütlerinin, bu vahşete karşı harekete geçmekteki yetersizliği, bölgedeki durumun daha da karmaşık hale gelmesine neden olmaktadır. Açıklamada, uluslararası toplumun bu olaylara karşı sorumluluk alması ve gereken adımları atması gerektiği vurgulandı, çünkü bu tür suçlar, sadece bölge değil, tüm insanlık için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır.

Filistin’in Zaferine Giden Yolda Uluslararası Dayanışma

Filistin halkına yönelik küresel destek ve İsrail’e karşı artan tepkilerin memnuniyetle karşılandığı belirtilirken, bu duruşun bölgedeki direnişin ve insanlık dışı uygulamalara karşı gösterilen ortak tepkinin bir sonucu olduğu ifade edildi. Ayrıca, bu dayanışmanın ve direnişin, ölülerin kanı ve Gazze’de yaşanan zulüm karşısında güçlü bir mesaj verdiği vurgulandı. Filistin halkının gösterdiği kararlı direniş ve bölgedeki İslami direniş cephesinin, özellikle İran başta olmak üzere bölgenin çeşitli ülkelerinden aldığı destekle, uluslararası güçlerin ve bölgede etki sahibi aktörlerin dikkatini çektiği belirtildi. Açıklamada, “Siyonizm karşıtı direnişin kazancı kesindir, Filistin’in zaferi yakındır” şeklinde umut verici ifadeler kullanıldı ve bölgedeki direniş ruhunun güçlendirilmesi gerektiği dile getirildi.

Filistin'in Zaferine Giden Yolda Uluslararası Dayanışma

Direnişin Güçlü Sembolleri ve Stratejiler

Gazze’deki direniş hareketlerinin, sadece bir savunma duruşu değil, aynı zamanda stratejik bir direniş ve özgürlük mücadelesinin parçası olduğu vurgulandı. Haniye ile Yahya Sinvar gibi liderlerin önderliğinde sürdürülen mücadele, özgürlük ve bağımsızlık arzusu ile şekilleniyor. Ayrıca, “Aksa Tufanı” operasyonunun sadece tarihi bir olay değil, aynı zamanda direniş stratejisinin temel taşlarından biri olduğu belirtildi. Bu operasyon, bölgedeki direniş ruhunun sembolü haline gelmiş ve uluslararası kamuoyunun dikkatini bölgenin gerçek durumuna çekmiştir. Açıklamada, Gazze’de devam eden soykırım ve uluslararası toplumun kayıtsızlığı sert bir dille eleştirildi. İsrail’in, halkı bilinçli olarak açlığa mahkum ettiği ve temel ihtiyaçlara erişimi engellediği uygulamaların, uluslararası hukuka göre “insanlığa karşı suç” ve zaman zaman “savaş suçu” olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu bağlamda, insan hakları kuruluşlarının ve uluslararası kurumların, bu suçlara karşı acil ve etkili adımlar atması gerektiği belirtilerek, uluslararası toplumun sorumluluk bilinciyle hareket etmesi çağrısı yapıldı.

Uluslararası Hukuk ve Sınırlar

İsrail’in, halkı sistematik biçimde açlığa mahkum etmesi ve temel ihtiyaçların karşılanmasını engellemesi uluslararası hukuka göre ciddi bir suç teşkil etmektedir. Bu tür uygulamaların, sadece bir savaş stratejisi değil, aynı zamanda “insanlığa karşı işlenmiş suçlar” kapsamında değerlendirilmesi gerektiği açıklandı. Uluslararası Ceza Mahkemesi ve diğer yargı organlarının, bu suçları işleyenleri adil yargıya çıkarması ve hesap vermelerini sağlamak adına gereken adımların atılması gerektiği vurgulandı. Ayrıca, açlık ve kıtlık gibi insani krizlerin bir savaş aracı olarak kullanılmasının, uluslararası hukukun ihlali olduğu ve bu suçlara göz yumanların da sorumlu tutulması gerektiği belirtildi. Gazze’de yaşananlar, bölgesel ve küresel güçlerin, stratejik çıkarlar ve siyasi hesaplar doğrultusunda hareket etmeleri nedeniyle, insanlık adına büyük bir sınavdır. Bu noktada, uluslararası toplumun, özellikle insan hakları savunucularının ve sivil toplum kuruluşlarının, bu savaş suçlarını durdurmak için aktif rol alması önem taşıyor.

Geleceğe Yönelik Vizyon ve Uyarılar

Son olarak, açıklamada, Gazze’deki soykırımın sadece bölge halkını değil, aynı zamanda İslam ülkelerini ve dünya genelinde stratejik öneme sahip bölgeleri hedef alan daha geniş ve planlı bir saldırı olduğu vurgulandı. Bu büyük planın, uluslararası güçlerin ve bölgedeki güç odaklarının göz yummasıyla devam ettiği, ancak artan Siyonizm karşıtı direniş ve protestolar sayesinde, bu karanlık planların boşa çıkarılacağı belirtiliyor. İsrail ve ABD destekli güçlerin gerçek yüzlerinin ve bölgedeki kirli planlarının yakında ortaya çıkacağı öngörüsü paylaşılarak, uluslararası toplumun, özellikle zengin ve stratejik öneme sahip ülkelerin, bu duruma sessiz kalmaması ve aktif olarak müdahil olması gerektiği vurgulandı. Dünya genelinde artan protestolar ve bilinçli kamuoyu baskısı sayesinde, bu karanlık planların önü kesilebilir ve bölgedeki barışın tesisi sağlanabilir. Bu süreçte, uluslararası hukuk ve insan hakları ilkeleri çerçevesinde adil ve cesur adımların atılması, bölgedeki istikrar ve barışın anahtarı olacaktır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Hamas’tan “silahsızlanma” iddialarına cevap

HIZLI YORUM YAP