İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze’de sürdürülen savaş sırasında propaganda alanında alınan yenilgiyi kabul etti. 7 Ekim sonrası Batı medyasında uygulanan sansür mekanizmaları, sosyal medya platformlarındaki içerik engellemeleri ve algoritmik düzenlemeler beklenenin aksine ters teperek kamuoyunun bilinçlenmesine katkı sağladı. İsrail’in savaş suçlarını ve barbarlığını aklama amacıyla yürütülen Hasbara politikası, başarısızlığa uğradı ve sahadaki gerçekleri ortaya koyan gazetecilerin sızdırdığı görüntüler, sözde anlatımlarla örtbas edilmek istenen yalan duvarını yıktı.
META’NIN OYUNU ÇÖKTÜ
Meta’ya ait Instagram ve Facebook, 7 Ekim’den itibaren Filistin’e destek veren paylaşımları, topluluk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle ya da spam olarak işaretleyip kaldırdı. İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün raporu, bu platformların Gazze’deki soykırma ilişkin ifade özgürlüğünü kısıtlayan algoritmik tercihlerini ortaya koydu. Meta ise, Gazze’de görev yapan İsrail askerlerine drone ve taktik teçhizat sağlayan bağış toplama reklamlarını öne çıkartırken, Gazze’ye yönelik bağış kampanyalarını kaldırdı. Bu iki yüzlülük, kullanıcıların tepkisiyle karşılaşıp, destekçilerin İsrail anlatısından uzaklaşmasına neden oldu; yine de insanlar sosyal medyada soykırıma karşı seslerini daha yüksek çıkarmaya devam etti.
X ve TikTok’ta Sansürlerin Gerçekliği
X platformunda da, benzer sansür uygulamaları görüldü. Çok sayıda devlet yetkilisi, ünlü oyuncu, sporcu ve aktivistin Gazze’ye dair paylaşımları, antisemitizm bahanesiyle kaldırıldı. 7 Ekim’de Hamas’ın Aksa Tufanı ile ilişkilendirilen yanlış bilgiler dolaşıma sokulurken, sahneden gelen savaş suçlarına ait görüntüler çeşitli gerekçelerle engellendi. Bu çifte standart, doğrulara erişim ve bilgi akışında şaşırma ve merak uyandırdı. Öte yandan, dünya çapında 1 milyar aktif hesabı bulunan TikTok, İsrail’in savaş suçlarının en çok gösterildiği yer oldu. Erin Hattamer ile Ross McGann, Sim Kern ve Max Miller gibi isimler, TikTok’ta Siyonist algı operasyonlarına karşı mücadele ederken, sessiz kalan ünlüleri eleştiren “Dijital Giyotin” kampanyası dikkat çekti.
Gerçeği Duyan Gazeteciler ve Uluslararası Kamuoyu
İsrail, Gazze’ye giriş izni vermeyip, yalnızca kendi mikro ortamında bilgi akışını kontrol etmeye çalıştı. Ancak, El-Cezire, El-Arabiya ve Anadolu Ajansı gibi çeşitli uluslararası medya kuruluşları bölgede faaliyet göstererek büyük bir fedakarlık örneği sergiledi. Gazze Medya Ofisi verilerine göre, 7 Ekim’den bu yana, İsrail saldırıları sonucu 239 gazeteci yaşamını yitirdi. En son olarak, El-Cezire muhabirleri Enes eş-Şerif ve Muhammed Kurayka ile 3 kameraman, saldırılar sırasında hayatını kaybetti. İsrail’in, Şerif’in terör hücresinin başı olduğu yalanını öne sürerek saldırıyı gerekçelendirmesi dünya genelinde büyük tepki topladı. Bu taraflı tutum, maskesini düşürerek, İsrail’in gerçek niyetlerini ortaya koydu ve savaş suçlarını gizleme çabası uluslararası kamuoyunda fark edildi.
Batı Medyası ve Gerçeklerin Çarpıtılması
Batı medyası, Gazze’de yaşanan katliam ve çocukların durumu üzerine ciddi bir karartma uyguladı. Belgeseller, “Hamas yetkilisinin oğlu olduğu” iddiasıyla engellendi, ardından BBC gibi kanalalar Türkiye’de ölen çocukların listesini yayınladı. Fox News ve CNN ise, reyting kayıplarını telafi ederek, yaşananlara yer verdi. En aşırı sağcı İngiliz gazetesi The Telegraph, kamuoyu tepkisiyle birlikte, Gazze’deki dramı manşetine taşıdı. Kapak fotoğraflarında ve haberlerde İsrail’in uyguladığı zulüm geniş yer buldu.
Hollywood ve Avrupa Ünlüleri
Hollywood ve Avrupa’da tanınmış isimler, soykırıma karşı açık tepki gösterdi. Susan Sarandon, Gazze’ye destek gösterilerinde yer alması nedeniyle ajansıyla olan sözleşmesini feshetti. Mark Ruffalo, 2024 DGA Ödülleri’nde, ateşkes çağrısı yaptı. Dua Lipa, İsrail’in katliamlarına karşı dayanışma kampanyası başlattı. U2, Paloma Faith, Hannah Einbinder gibi sanatçılar, savaşın durdurulması adına seslerini yükseltti. Ayrıca, Oscar ve Cannes ödüllü filmler, İsrail’in uygulamalarını eleştirirken, El Cezire muhabiri Enes eş-Şerif de, saldırılar sırasında şehit oldu. O, sürekli olarak zulmü dünyaya duyurmaya çalışıyordu.
Hamas’tan Küresel Protesto Çağrısı
- Hamas, 15, 16 ve 17 Ağustos tarihlerinde, işgalci rejime ve destekçilerine karşı küresel çapta protesto çağrısında bulundu.
- Hamas açıklamasında, “Saldırılar durana, sınır kapıları açılana ve insani yardımlar ulaşana kadar direniş devam edecek” denildi.
02:00
News
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
Dünya
