40,2607$% 0.13
46,7252€% 0.08
4.320,96%0,56
7.017,00%0,27
27.981,00%0,27
10.219,40%-0,06
Hizbullah’ın Genel Sekreteri Naim Kasım, Tel Aviv yönetiminin Lübnan’a yönelik yeni bir saldırı planı geliştirmesi halinde, bölgedeki gerilimin daha da artacağını ve İsrail’e karşı yoğun füze saldırılarının gerçekleştirileceğini açıkça dile getirdi. Kasım, Lübnan hükümetinin ülkedeki silahların toplanması ve devlete teslimi konusundaki tartışmaların ortasında, bölgenin istikrarını bozmaya yönelik adımların kabul edilmez olduğunu vurguladı. Bu açıklamalar, Lübnan’daki siyasi kriz ve silahların statüsü konusundaki derin çatışmaları yeniden gündeme getirdi.
Kasım, yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırıları devam ederken, gücümüzden aşamalı veya koşulsuz vazgeçmeyi kabul etmiyoruz. Üzerimize yönelik baskıları da kabullenmiyoruz. Bizim direnişimiz, savunmamız ve güçlerimiz, Lübnan’ın bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü koruma amacını taşımaktadır” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda, Hizbullah’ın silah dosyasının iç siyasi uzlaşı olmadan ele alınmasının bölgesel ve uluslararası barışa zarar vereceğine dikkat çekti. Kasım, “İnsanlar silah meselesinden çok, İsrail’in saldırı ve saldırgan tutumunu durdurmasını talep etmeli. Öncelik, saldırıların sona erdirilmesi, ardından silahların konusu konuşulabilir” şeklinde sözlerine ekledi.
Kasım, sözlerine devamla, “Eğer İsrail Lübnan’a yeni bir savaş başlatırsa, karşılık olarak füzelerin gökyüzünü dolduracağı ve İsrail’in topraklarına ulaşan balistik füzelerin yağacağını bilmelidir. Biz, İsrail’e karşı koyabilecek ve onu yenebilecek güçteyiz. Bu, sadece bir güç meselesi değil, aynı zamanda bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından da kritik bir duruş” dedi.
Uluslararası arabulucular ve ABD’nin bölgedeki temsilcileri, Hizbullah’ın güç ve kapasitesini tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen taleplerle bölgeye gelirken, Kasım bu duruma karşı çıktı. “İsrail, Lübnan’a saldırmanın kendisi için riskli olacağını bilir çünkü Hizbullah’ın direnişi ve gücü karşısında duramayacağını fark ediyor” ifadelerini kullandı. Ayrıca, “ABD’nin bölgedeki temsilcisi Tom Barrack, bölgedeki tüm silahların sadece devlet kontrolünde olmasını şart koşarak, silahların toplamını ve kontrolünü tamamen devlete bırakmayı önermektedir. Bu, bölgesel barış ve istikrar adına atılmış önemli bir adımdır” diye ekledi.
Lübnan hükümeti, ülkedeki tüm silahların devlete ait olmasını ve kullanılmasının sadece resmi güçler tarafından yapılmasını amaçlayan kararlar üzerinde yoğunlaşıyor. Bakanlar Kurulu, bu konuda kararlı bir tutum sergilemekte ve silahların kontrolü için çeşitli girişimler yürütmektedir. Ancak, bu süreçte Hizbullah gibi silahlı grupların varlığı ve silahların statüsü büyük tartışma konusu olmaya devam ediyor.
Başbakan Nevvaf Selam, 29 Temmuz’da yaptığı açıklamada, “Devletin egemenliğini sadece kendi güçleriyle ve uluslararası hukuk çerçevesinde tesis etme konusunda kararlıyız” diyerek, silahların devletin kontrolü altında olmasının önemine vurgu yaptı. Aynı zamanda, ABD’nin önerilerine de değinen Selam, “Silahların devlete ait olması, ülkemizin bütünlüğü ve bağımsızlığının garantisidir” şeklinde konuştu.
Hizbullah lideri Kasım ise, 30 Temmuz’da yaptığı açıklamada, silah bırakma meselesinin Lübnan iç siyasetiyle ilgili olduğunu ve Hizbullah’ın İsrail’e karşı direnişini sürdüreceğini belirtti. “Silahlarımız, Lübnan’ın güvenliği ve direnişi için vazgeçilmezdir. Bu konuda herhangi bir geri adım atmayacağız” dedi. Ayrıca, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, 1 Ağustos’ta Ordu Günü vesilesiyle yaptığı konuşmada, “İsrail’in saldırılarına karşılık, bölgedeki tüm güçlerin birleşerek, devletin egemenliğini ve silahların sadece devlete ait olmasını sağlayacak adımlar atması gerekir” diyerek, bölgesel dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
BM’den İsrail uyarısı: Felaket sonuçları olur